kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Böbrek taşlarına kanamasız ve ağrısız çözüm

Giriş Saati : 27.11.2008 16:06
Güncelleme : 27.11.2008 21:33
Yeni Haber
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Ulvi Önder, böbrek taşlarına ''Retrograd İntrarenal Cerrahi'' yöntemi ile kanamasız ve ağrısız şekilde müdahale edilebildiğini belirterek, bu yöntemin hastaları cerrahide doğabilecek pek çok komplikasyondan kurtardığını bildirdi.

Doç. Dr. Önder, yaptığı yazılı açıklamada, böbrek taşlarının şiddetli ağrıya neden olduğunu ve hastayı şoka sokabildiğini ifade ederek, şiddetli ağrının taşın idrar yolunu tıkaması sonucu oluştuğunu, bazen de hiç belirti vermeden tüm böbreğin taşlarla dolarak işlevsiz hale geldiğini kaydetti. Böbrek taşlarının alınması için pek çok yöntemin uygulandığını, bunların taşın böbrekteki konumu ve büyüklüğüne göre değiştiğini belirten Önder, Türkiye'de çok yeni olan ''Retrograd İntrarenal Cerrahi'' yönteminin de bunlardan biri olduğunu ifade etti. Önder, açıklamasında, bu yöntemin böbreğin içinde alt toplayıcı sistemde oluşan, vücut dışı taş kırma uygulamasına yanıt vermeyen taşların alınmasında kullanıldığını belirterek,şunları kaydetti:

''Bu yöntemin en önemli özelliklerinden biri idrar yollarından böbreğe ulaşılıyor olması. İdrar yollarından bükülebilir (fleksible) üretereskop denilen alet ile girilip böbreğin içinde bu yerleşimdeki taş lazer enerjisiyle parçalara ayrılıyor ve parçalar ya basket denilen özel bir aletle çıkarılıyor ya da kendiliğinden düşmeye bırakılarak dökülmesi sağlanıyor.'' Bu yöntemin her taş için uygun olmadığının altını çizen Ali Ulvi Önder, şöyle devam etti:

''Genellikle 1-1,5 santim arasında büyüklükte, böbreğin alt toplayıcı sisteminde oluşan taşlara sahip hastalar bu uygulama için adaydır. Ancak bu taşlar vücut dışı taş kırma yöntemine yanıt vermeyen ya da bu yöntemin uygulaması ile başarının düşük olacağı düşünülen taşlardır. Bu yöntemin en önemli üstünlüğü ise kişiyi perkütan cerrahiden kurtarıyor olması. Bu yöntemde kanama olasılığı yok denecek kadar düşük. Bu yöntem, hastaları cerrahide doğabilecek pek çok komplikasyondan kurtarıyor. Bu komplikasyonlar nedir? Kanama, ağrı ve enfeksiyon olabilir hastada. Düşük bir yüzde olsa da kanamadan dolayı böbreği alınabilir. Yeni yöntemin en önemli üstünlüğü budur.''

Doç. Dr. Önder, bu yöntemin uygulanmasının deneyim ve alet donanımı gerektirdiğini ve bu donanımın Türkiye'de birkaç merkezde olduğunu ifade etti. Taş oluşumunda iklim, coğrafi özellik, beslenme, genetik, su içme alışkanlığı gibi pek çok faktörün rol oynadığına işaret eden Önder, açıklamasında ''Böbrek kaybına kadar gidebilen sonuçları olan taş hastalığının basit bir idrar tahlili ve ultrasonagrafiyle de tanısı konulabilir. Özellikle ailesinde taş olan, böğür ağrısı (yan ağrısı), idrarda kanamaya bağlı renk değişikliği (hematüri), idrar yanması yakınması olan kişiler mutlaka bir üroloji doktorundan tavsiye almalıdır'' uyarısında bulundu.

(AA)