kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Sosyalist, enternasyonalist, solcu, sosyal demokrat, cumhuriyetçi, halk...

Çok ilginç...
"Sosyalist Enternasyonal" üyesi...
"Sosyal Demokrat" sıfatlı...
"Sol" lakaplı...
"Özgürlük, eşitlik, kardeşlik" soyundan gelme "Cumhuriyet" ön adlı...
"Hangi kökenden olursa" olsun "Halk" göbek adlı CHP'yi...
Bu açılardan asla eleştirmeyen bir partili ve seçmen çoğunluğu var CHP'nin.
Sorun tek başına "Genel Başkan"da değil vallahi...
Önemli "bir grup" parti yetkilisi, parti etkilisi, parti üyesi, parti tabanı ve kimileri merkez liberal, milliyetçi sağ ile CHP arasında dolaşıp dursa da, çok sayıda seçmeni zaten CHP'nin hakikaten "Sol" bir parti olmasını istemiyor.
Bir tür "Laiklik" yorumuna "Solculuk" demeyi yeterli buluyor.
"Sol" bir talepleri yok ondan.

Yok, o da yok
Partiyi, hatta "sabitleşmiş" lideri eleştirdikleri asıl ve asil noktalar arasında asla...
Onun "Sosyalist Enternasyonal" üyesi bir parti olarak, oradaki çok parti gibi "sosyal enternasyonalist" olmaması yok mesela.
CHP'nin "sosyal" olamaması, sık sık "demokrat" olabilmekten uzaklaşması, bir türlü "sosyal demokrat" olduğunu kanıtlamaması yok.
Özgürlüklere titizlenmemesi, ne pahasına ve kim olursa olsun, özgürlükleri savunmaması asla yok.
Eşitlik idealine inanmaması, bunun bu toplumlarda dahi bin ufuk halinde hayatın farklı anlarında ve yanlarında ısrarla savunulmaması yok.
Kardeşlik konusunda CHP'nin mümkün hiçbir adımı atmaması yok ama iki gıdım "açılım" yaptığında yüzüne gözüne bulaştırılması, burnundan getirilmesi var.
Cumhuriyet denen kavramın bir özünün de "en azından Mustafa Kemal'in aldığı, okuduğu, bulundurduğu kitaplar"da aranması, neden "Her türlü imtiyaz ve zümre egemenliğine karşı olmak" meselesinin "cumhuriyetin özü" olduğunun sorgulanması, partinin bu yönden sarsılması yok.
Halk tek tip homojen bir kitle değildir ki siz ona böyle şeyler dayatasınız diye bir alfabe zaten yok. Misal, "halka dini, etnik dayatma" ya karşı çıkarken dahi, başka türlü bir "dini, etnik dayatma" yapılıp yapılmadığının tartışması, eleştirisi, özeleştiri yok.

Cumhuriyet yok
O zaman, arındıracak, bazı kavramlara gölge yapmayacaksınız en azından.
Çünkü, "cumhuriyetçilik" bu kadar kısır olamaz.
"Özgürlük, eşitlik, kardeşlik" ideallerini boş verip;
Tam tersine özgürlükleri kısıtlamayı;
Eşitlik yerine tepeden bakmayı, seçkinci olmayı;
Kardeşlik ne kelime, milliyetçi, ulusalcı ayrımcılıklarla, üstünlük iddialarıyla, kardeşlik imkanlarına çelme atmayı, "enternasyonal" bir kardeşlikten zaten nasipsiz kalmayı "cumhuriyetçilik" saymayacaksınız.
Ne sosyal, de demokrat olmasına izin verdiğiniz, zaten böyle bir şey de beklemediğiniz bir partiyi "sosyal demokrat ve solda" sanmaktan ve sunmaktan vazgeçeceksiniz.

Halk da gitsin
Orada...
Orta yerde...
Her yerde...
Binbir biçimde...
İnancı veya inançsızlığı yüzünden...
Kökeni yüzünden veya kökeni istismar edilerek...
Emeğine, alınterine tükürüldüğü için...
Göz nuru oyulduğu için...
Köle gibi zincirli çalıştırıldığı için...
İşsizlikle boğulduğu için...
Tehditle, baskıyla, korkuyla yıldırıldığı için...
Sessizliğe mahkum edildiği için...
Ürünü çalındığı, üç kuruşluk birikimi alındığı için...
Çocukluk umutları da, çocuğuna umutları da yağmalandığı için...
Köyde,
şehirde, varoşta; en ilkel şartlarda da en modern koşullarda da, dağ başında da, dağ gibi plazalarda da, bir sürü tokat yediği için...
Bazen
kılığı, bazen dili, bazen şivesi, bazen tahsili, bazen ürkekliği, bazen umudu, bazen başı, bazen saçı, bazen örtüsü, bazen tercihleri, bazen kimliği, bazen kişiliği hor görüldüğü, aşağılandığı, ya çoğunluk linçine ya azınlık zulmüne maruz kaldığı için...
Bazen piyasanın sopasını, bazen devletin copunu yediği; bazen patronun, ağanın, beyin, şeyhin, hocanın, üstün, herhangi bir otoritenin tahakkümünde ezildiği için mağdur milyonlarca milyonlarca "Halk" var.
Her seferinde orada, her birinin yanında olmayacaksınız, kendinizi "Halk Partisi" de saymayacaksınız.


Parti dursun
Ciddi bir kısım partili ve seçmenin talebi uyarınca... Onların cumhuriyeti, demokrasiyi, halkı ve partiyi "Tek Parti" telakki etmekteki ısrarıyla...
Tüm sıfatları, lakapları bir kenara koyacak; elinizde kalan "Parti" ile yetineceksiniz...
Tabii ki, bir "Parti" olabilir; sol, sosyal demokrat, enternasyonal, hakiki cumhuriyetçi olması şart değil; "her türlü" halk da şart değil.