kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Temmuz 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"AKP sonrası önemli"

Yeni Haber
Fortis Portföy Genel Müdürü Alp Keler'e göre, piyasalarda AKP'nin kapatılmasıyla ilgili beklentiler fiyatlandı. Ancak olası bir kapatma kararı ya da kapatma sinyali halinde yurtdışı borsalardan daha kötü performans sergilenebilir.

Kapatılma halinde lider kadrodan kimlere siyaset yasağı geleceğinin önemli olacağını düşünen Keler, "AKP kapatıldığı taktirde partiden kopuşlar, yeni oluşum çabaları ortaya çıkabilir. Bu yüzden siyasi belirsizliğin artması söz konusu olacak, bu senaryo da piyasaları rahatsız edici bir ortam doğuracaktır" diyor.

Kısacası borsada dip seviyelerin görünmediğine dair izlenimler var. A Yatırım Yurtiçi Piyasalar Yönetmeni Yavuz Akpınar, yine de geri çekilmelerde portföylere yüzde 40 oranında hisse senedi alınabileceği görüşünde.

Akpınar'a göre, ABD'de Dow Jones endeksinin 11 bin 650 seviyesine doğru yükselmesi halinde, İMKB-100'de de 35- 36 bin bandına doğru bir tepki çıkışı olabilir. Ancak Akpınar, temkinli duruşunu da elden bırakmıyor:

"Önümüzdeki dönemde merkez bankalarının faiz artırımlarına gitmesi ve petrol fiyatlarının yukarı yönlü seyrinin sürdürmesi tekrar aşağı yönde satışları tetikleyebilir. Böyle bir durumda İMKB- 100 endeksinde 31 bin-31 bin 500 bandı gündeme gelebilir. Yeni alımlar için bu destek seviyelerinde endeksin tutunup tutunamayacağı takip edilmeli."

Yani borsada alt seviyelerden orta vadeli olarak kademeli alımlar denenebilir. Genel olarak 31 bin-32 bin seviyelerinde, gelişmelere de bakılarak alım yapılabileceği söyleniyor.

Yavuz Akpınar'ın portföy önerisi ise şöyle: "Yüzde 30-40 hisse senedi, yüzde 30 tahvil, yüzde 10 vadeli işlemler pozisyonu, yüzde 20 ise nakit."

ABD-İRAN GERGİNLİĞİ

Yapı Kredi Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Cenk Özçelik, global piyasalarda özellikle petrol fiyatlarındaki seyrin önemli olduğunu düşünüyor. Özçelik, önümüzdeki dönemde İran ve ABD arasındaki artabilecek gerginliğin global piyasaların yanı sıra Türkiye'yi de olumsuz etkilemeye devam edeceği görüşünde. Tabii AKP'nin kapatma davası ve son günlerde Ergenekon davası nedeniyle daha da artan politik belirsizlik de piyasalar için negatif etki yaratmaya devam edecek.

Özçelik, Anayasa Mahkemesi'nin olası bir kapatma kararında yeni bir satış dalgası daha yaşanabileceğini vurguluyor. Yani bu süreçte borsa endeksinde inişli çıkış seyir kısa vadede devam edebilir. Kısa vadede endekste 30 bin düzeyi psikolojik bir sınır olabilir. Özçelik'in bu görüntü doğrultusunda önerileri şöyle:

"Politik belirsizlik azalana kadar borsada ek pozisyon alınmasını tavsiye etmiyoruz. Daha çok nakitte kalınmasını öneriyoruz. Uzun vadede hisse tutabilecek yatırımcılar içinse borsa cazip seviyelere gelmeye başlıyor. Ancak kısa vadede satışların devam edebileceğini unutmamak lazım. Yüksek risk alabilen ve uzun vadeli bakabilen yatırımcılara yüzde 40 hisse, yüzde 45 tahvil ve yüzde 15 döviz öneriyoruz."

Yapı Kredi Yatırım, borsada bu yıl sonuna kadar enerji, çelik, içecek ve ilaç sektörlerini öneriyor.

"32 BİNDEN ALIM YAPILABİLİR"

Yatırım Finansman Stratejisti Fatih Mehmet Baykan da 32 binli seviyelerden hisse senedi alımı önerenlerden. AKP'nin kapatılma davası ve mevcut siyasi gelişmeler devam ettiği sürece piyasaların olumsuz etkileneceğini söyleyen Baykan, "32 bin seviyesi kırılırsa 28 bin önemli hedef olabilir. 32 binlerden itibaren borsada kademeli alım yapılabilir" diyor.

Baykan, Yatırım Finansman Araştırma Bölümü olarak uzun vadeli portföy önerilerini ise şöyle açıklıyor: "Yüksek riskli portföyler için yüzde 75 hisse senedi, yüzde 25 tahvil-bono; düşük riskli portföyler içinse yüzde 50 repo, yüzde 20 döviz, yüzde 20 tahvil-bono, yüzde 10 hisse senedi dağılımını öneriyoruz."

BONO İÇİN HANGİ VADE CAZİP?


Bu dönemde hisse senedi piyasaları için orta ve uzun vadeli yatırımlar önerilirken, diğer yatırım araçları için vade kısalıyor. Yükselen faizlerin bono ve tahviller için alım fırsatı doğurduğu bir gerçek. Ancak Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemde muhtemelen en az bir kez daha faiz artıracağını belirtmekte fayda var. Dolayısıyla çok uzun vadelere gitmeden, 4.2.2009 ve 8.4.2009 kağıtlarından paçallayarak kısmi alım yapılabilir.

Son olumsuz gelişmeler, faiz ve borsanın aksine döviz piyasasında büyük bir etkiye yol açmadı. Bunun temel nedeniyse faizlerin yüksek olması. Çok kısa vadede döviz piyasasında önemli bir dalgalanma ihtimali düşük görülüyor. Ancak Türkiye CDS'lerinin (tahvil yatırımcıların taşımakta oldukları riskleri satmaya yönelik bir enstrüman) 2006 seviyelerine geldiğini unutulmamalı. Bu yüzden de döviz riskinden kaçınmalı. Önümüzdeki Hazine ihalesine gelecek talebe bağlı olarak, ay ortası ve sonuna doğru olabilecek çıkışlara karşı temkinli olunması öneriliyor. Çünkü temmuz ve ağustos ayında Hazine'nin yüklü iç borç ödemeleri var ve bu itfalar öncesi faizler daha da yükselebilir.

Uzmanlar, her ihtimale karşın portföylere yüzde 20 oranında döviz konulmasını öneriyor. Ancak dövizde ciddi bir çıkış beklentisi yok. Olsa bile bu çıkıştan sonra tekrar gevşeme bekleniyor. Bunun nedeniyse Türkiye'nin dünyanın (Zimbabwe hariç) en yüksek nominal faizi veren ülkesi olması. Ayrıca yerli yatırımcılarda ciddi miktarda döviz mevduatı bulunuyor. 100 milyar doların üzerine çıkan döviz mevduatları, kurların seviyesi için önemli bir rezerv. Çünkü kurlar her yükseldiğinde satışlar geldiği görülüyor.

Finansbank Private Banking Özel Bankacılık Müdürü Murat Sağman, böyle bir dönemde portföylerin yüzde 70'inin mevduatta tutulmasını öneriyor. Ancak bono faizlerinin yüzde 23-23.50 aralığına gelmesi halinde portföyün yüzde 50'si kadarıyla bono alınabileceğini hemen ekliyor. Sağman, portföyün bir kısmıyla da borsa yatırım fonlarına yatırım yapılabileceğini belirtiyor.

Portföylerinde döviz bulundurmak isteyenler için euro öneriliyor. Çünkü doların uluslararası piyasalarda değer kaybedeceğine yönelik beklentiler oldukça güçlü. Euro/dolar paritesinin 1.65 seviyelerini görebileceğini belirten uzmanlar, bu durumda euro/YTL paritesi için de 2.1, 2.2 YTL'yi öngörüyorlar.

PETROL 200 DOLAR OLUR MU?

Geçen hafta 145 dolara kadar yükselen petrol fiyatları için 170, 180 hatta 200 dolar bile konuşulmaya başlandı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Nobuko Tanaka, geçen hafta dünyanın üçüncü petrol fiyatı şokunun pençesinde olduğunu açıkladı. İspanya'nın başkenti Madrid'de yapılan 19. Dünya Petrol Konferansı'na katılan Tanaka, petrol fiyatlarının yükseldiği 1970'li, 1980'li yılları şu anki durumla karşılaştırarak, "Biz açıkçası üçüncü petrol fiyatı şoku içindeyiz" dedi.

Tanaka, petrol fiyatlarının zirve yapmasının tüketicileri petrol tasarrufu yapmaya ve petrol şirketlerini yeni petrol kuyuları aramaya yönelttiğini ifade etti. IEA'nın raporunda da dünya genelinde bu yıl 86.87 milyon varil olan günlük petrol ihtiyacının 2013'te günlük 94.14 milyon varile yükseleceği belirtildi.