|
|
|
|
|
|
Kraliyet sistemiyle bale öğretiyorlar
Yıldız Alpar Bale Okulu'nda İngiliz Kraliyet Dans Akademisi'nin özel bale sistemiyle eğitim veriliyor. Bu akademide yetişmiş eğitmenlerin amacı ise çocuklarda bale kültürünü yaygınlaştırmak.
Türkiye'nin ilk özel bale okulu olarak 1952 yılında kurulan Yıldız Alpar Bale Okulu, şimdiye kadar binlerce çocuğu baleyle tanıştırdı. Bu nedenle balede bir klasik olan okul, verdiği eğitimlerle dünya çapında adından söz ettiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak hizmet verse de diğer okullardan en büyük farkı İngiliz Kraliyet Dans Akademisi'nin eğitim sistemiyle ders vermesi. Her yaştan haftada iki veya üç gün bale dersi alan çocuklar için en uygun eğitim olan bu sistemin, tüm dünyada kabul edilmiş standartları var.
Okulda bu eğitimi veren öğretmenler de İngiliz Kraliyet Dans Akademisi'nde eğitim görmüş. Baleye ilk adımlarını Yıldız Alpar Bale Okulu'nda atan Oya Barbara Karanis ve Aylin Kalem İşcen, uzun yıllar boyunca dünya standartlarında bir bale öğretmeni olmak için eğitim almış ve hala bu akademi tarafından denetleniyorlar. Tek amaçları ise elde ettikleri deneyimleri belli bir disiplinle çocuklara aktarabilmek. Bale öğretmeni olmak isteyen çocukları bu akademiye göndermek de bir diğer arzuları. İngiliz Kraliyet Dans Akademisi'nin Uluslararası Öğretmenlik Sertifikası ve Diploması'nı alan ilk Türk olan Karanis, bu serüvenin oldukça uzun ve zor olduğunu dile getiriyor: "Bir kere gidip seminerlere katılarak bu okulu bitirmedik. İngiltere'ye yıllar boyunca gidip geldik ve hala gidiyoruz. Çünkü bu bitmeyen bir eğitim. Hocalar da buraya gelip bizi denetliyorlar."
Akademiye bağlı bir öğretmen olmanın iki aşaması bulunuyor. Bunlardan birincisi sertifika almak. Bu Türkiye'den de pek çok kişinin katıldığı bir program. İkinci aşama olan diploma eğitimi ise çok daha zahmetli. Türkiye'de bu diplomaya sahip olma hakkını gösteren iki kişi de yine Karanis ve İşcen. Aylin Kalem İşcen diploma alabilmek için sadece iyi bir öğretmen olmanın yeterli olmadığını, bale sanatı üzerine düşünmek gerektiğini söylüyor: "Bir hareketi yaparken detaylı bir şekilde analizini yapmış olmanız da gerekiyor. Bunun için çocuğun psikolojisini iyi bilmek önemli. Çünkü o hareketi çocuğa doğru bir şekilde anlatmanız gerekiyor."
Tüm dünyada 80 ülkede yürütülen İngiliz Kraliyet Dans Akademisi programı, gelişme çağındaki çocuklara bale kültürünü aşılayabilmeyi hedefliyor. Çünkü buraya gelen her çocuk balerin veya balet olmak zorunda değil. Bu programla eğitim alırken bir yandan bale yapabilir, bir yandan da normal eğitimini sürdürebilir. Bunların arasından ileride bale öğretmeni olmak isteyenler ve İngiliz Kraliyet Dans Akademisi'ne gidenler oluyor. Böylece öğrenci hem isterse üniversite okuyarak başka bir meslek sahibi olması mümkün olurken hem de bale öğretmeni olabiliyor.
BALERİN OLMAK ŞART DEĞİL Yıldız Alpar Bale Okulu'nda konservatuvar için öğrenci de yetiştiriliyor. İki deneyimli öğretmen anatomik olarak çok yetenekli gördükleri çocukları konservatuvara gönderdiklerini söylüyorlar: "Çocuk baleye yatkınsa ailesiyle görüşüyoruz. Ancak burada bizim yaptığımız çocuklara bir vizyon kazandırmak. Lisede de matematik görürsünüz ama ileride matematikçi olacaksınız diye bir kural yoktur. Biz de en başından hedef olarak balerin olmayı değil, bale öğretmeni olmayı seçtik. Eğitimimizi de o şekilde aldık" diyor Aylin Kalem İşcen. İki öğretmenin yakındıkları en önemli konu ise yaptıklarının öneminin fark edilmemesi. Dünya ile entegrasyonun, Avrupa Birliği'ne girmenin bu kadar çok konuşulduğu günümüz Türkiyesi'nde, belki de gerçekleştirdikleri bu bireysel başarıların daha çok takdir edilmesini istiyorlar.
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|