kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
5 Eylül 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Atina muhabirimiz Berberakis, Dışişleri Bakanı ile Lefkoşa'da görüştü...

Ortak çıkarlarımız için bu işi birlikte çözelim

STELYO BERBERAKİS
STELYO BERBERAKİS
Güncelleme : 05.09.2008 08:06
Rum bakan önceki gün Kıbrıs'ta başlayan müzakere sürecinde iki taraf arasında görüş ayrılıkları olduğunu söyledi. Ancak adada yaşayanların kendi geleceklerini tayin edebileceğini de belirtti..
Kıbrıs'ta barış için, BM'nin 2004'teki Annan Planı'nın Rumlar tarafından referandumla reddedilmesinden sonra umutlar ilk kez yeniden yeşerdi. BM öncülüğünde 3 Eylül'de başlayan kapsamlı müzakere süreci özellikle Rum kesiminin kumandasına şubat seçimlerinde çözüm yollarını tıkayan lideri Tassos Papadopulos'un yerine yılbaşında Dimitri Hristofyas'ın gelmesiyle daha da olumlu bir havada geçiyor. SABAH çözüme ilk kez bu kadar büyük bir istek ve hevesle sarılınılan ortamda Rum Kesimi'nin Hristofyas dönemiyle birlikte AB Komiserliği'nden Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturtulan Markos Kipriyanu'ya düşüncelerini sordu. İşte Kipriyanu'nun süreç ve Ada'nın geleceğiyle ilgili değerlendirmeleri;

'Garantörümüz AB üyeliğidir'
*
Müzakerelerin başlaması iyimserlik ve diyalog isteğinin bir sonucudur. Görüş ayrılıklarından dolayı ise temkinliyiz. En önemli ayrılığımız garantörlük meselesi. Biz en iyi garantörlük sisteminin AB üyeliğinin ta kendisi olduğunu düşünüyoruz. Kıbrıs'ın AB'ye tam üyeliği çerçevesinde adadaki güvenlik sorunlarının çözüleceğine dair uzlaşma ümidimiz var.

'Kapıların açılması ortak çıkar'
*
Lokmacı Kapısı'ndan sonra iki tarafın bütünleşmesini sağlayacak önemli bir kapı olan Limnitis Kapısı da açılmalıdır. Bu konuda bazı itirazlar geliyor. Ancak pratik olarak bakıldığında bir taraftan diğer tarafa 4 saatte gidilen yol bu kapıyla 45 dakikaya iniyor. Türkiye'nin Kıbrıs Türkleri'ne dayanışma göstermesi doğal bir beklentidir. Ancak gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Ada'da yaşayan her iki toplumda Kıbrıs'ın çıkarları için kendi geleceklerini tayin etmelidir. Yeşil hatta açılan geçitle Türk ve Rumlar'ınnasıl aynı kahvelerde oturdukları, birlikte alışveriş yaptıkları arkadaş oldukları görülmüştür.

'Türk hükümeti uzlaşmacı'
*
Türk hükümeti geçmiş hükümetlere oranla çok daha uzlaşmacı bir tavır sergiliyor. Sorunların çözümü için daha esnekler ve yakınlaşmadan yanalar. Zaten bu olumlu hava müzakere sürecini başlattı. AB üyesi ve silahlardan arındırılmış bir Kıbrıs tehdit değildir. Türkiye'nin kendi güvenliği için de bir garantidir. Kıbrıs sorununun çözümü AB üyeliğinize de hizmet edecektir...

'Toplumu hazırlamalıyız'
*
Müzakere sonrası çözümün getireceği yaşam tarzına halk şimdiden alıştırılmalıdır. Bu yüzden Rum Eğitim Bakanlığı adadaki Türk ve Rum toplumlarını birleştirmek, yakınlaştırmak amacıyla Rum okullarına Türk edebiyatı dersi koydu. Diğer bakanlıklarımızın da toplumu birlikte yaşamaya yakınlaştırma amacı güden hazırlıkları var.