kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
5 Eylül 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞELALE KADAK

Bölgesel kalkınma önerisine en güzel örnek call-center'lar

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, önceki gün çok önemli bir konuya işaret etti. Bölgesel uçurumun zenginden yoksula para aktarmakla giderilemeyeceğini söyledi ve bölgelerin ve şehirlerin cazibelerinin yeni iş imkânları için artırılmasını istedi.
Yalçındağ tam bu konuyu anlattığı saatlerde biz de Turkcell Genel Müdürü Süreyya Civil'den, Erzurum'da kurdukları call-center'ın (çağrı merkezi) nasıl da başarılı olduğunu ve hatta Dünya Bankası'nın dahi dikkatini çektiğini ve başarılı bir örnek olarak dünyada anlatılmak üzere bölgede görüşmeler yapıldığını dinliyorduk.
Düşünün Turkcell'in call-center'ını aradığınız vakit, telefonunuza Erzurum'dan cevap veriliyor ve her türlü sorununuz Erzurumlu Turkcell çalışanları tarafından çözümleniyor. Turkcell bu projeyi hayata geçirdiğinde ne bir aksan sorunu ne de kalifiye eleman sorunu yaşamış. Şimdi böyle bir call center'ı Diyarbakır'da kurmak için harekete geçmiş. Ciliv, "O kadar çok üniversite mezunu işsiz var ki eleman bulmakta hiç zorlanmadık" diyor.
Takip edenler bilir, Oyakbank haziranda Kahramanmaraş'ta çağrı merkezi kuracağını duyurdu. Üstelik banka 2 bin kişiyi de istihdam edecek.
Avea'nın Erzincan'da callcenter kurmak için harekete geçtiğini, Ziraat, Finansbank ve Halkbankası'nın da aynı yönde kararlar aldığını duyuyoruz.
Anlatılanlara bakılırsa, Mercedes, Peugeot ve Coca-Cola gibi şirketler de büyükşehirlerin dışında projelerini hayata geçirmek istiyormuş.
Yani söylemek istediğim şu: Arzuhan Yalçındağ hakikaten çok önemli bir konuya parmak bastı ve gündeme taşıdı. Bence call-center'lar Yalçındağ'ın ne demek istediğini en somut anlatan hayata geçmiş projeler. Bu bölgelerin cazibesi bunun gibi projelerle artacak. Üstelik, büyükşehir karmaşasından uzak yaratılan çalışma ortamları insanları kazandıkları maaşla daha mutlu çalışanlar haline de getiriyor.
Ne de olsa şehir küçük olunca bu yerlerde çalışanlar ne işe gidip gelirken saatlerce trafikte kalıp zaman kaybetmiyor. Üstelik hayat büyükşehirlerdeki kadar pahalı olmadığı için de çalışanlar daha güzel yaşayabiliyor.
Buna benzer projelerin fakir illerde birbiri ardına hayata geçirildiğini düşünün. Zengin ve fakir arasındaki farkın giderek kapandığı ortamda hem suç oranı azalacak hem de daha eğitimli nüfus ortaya çıkacak .
TÜSİAD'ın Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile birlikte gündeme getirdiği bölgesel uçurumlara ilişkin çözüm önerileri dilerim en yakın zamanda bu gibi somut projelerle bezenir.