kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Boğaz'a nazır lezzet mekânı
Boğaz'a nazır lezzet mekânı
Tatlılar ve şaraplar

Yemek bahane manzara şahane

Sezonun en iyi restoranları, mönülerinin yanı sıra manzaraları ile de göz dolduranlar. Sıcak yaz günlerinde terasta yemek yiyebileceğiniz mekânlardan biri de Erguvan.


Boğaz'a nazır lezzet mekânı

Yaz aylarında sadece teras kısmında hizmet veren Erguvan Restaurant'ın uzun bir barı ve her türlü masadan eşsiz manzarası var. Restoranda tatlıların tazeliği ve şaraba ayrıca özen gösterilmiş.

Beşiktaş'ta trafik tamamen tıkandı... Ortaköy'e kadarki, bilemediniz bir buçuk kilometrelik yolu 45 dakikadan uzun sürede, ilerlemekten çok durarak kat ederken, bizden daha akıllılar yürüyerek hızla yanımızdan geçip gittiler. İstanbul'un gerçekten ılık ilk pazar akşamıydı ve Çırağan Oteli'nden Kuruçeşme'ye kadar uzanan sahil şeridinde yan yana sıralanan yazlık mekânlara olan ilgi, yolu dev bir otoparka dönüştürmüştü. Biz de bu mekanlardan birine, Mehmet Gürs'ün Ortaköy'de yeni tamamlanan Radisson Oteli'nde birkaç gün önce hizmete açtığı Erguvan adlı restorana gidiyorduk. Sonuçta santim santim ilerleme sona erdi, arabamızı otelin otoparkına bırakıp özgürlüğümüze kavuşabildik.

RÜYA GİBİ MANZARA...
Radisson Oteli üç bloktan oluşuyor. Resepsiyonun bulunduğu bloğun altında otelin kendisine ait bir restoran var. Bu binanın yanındaki bloğun iki katına ve öndeki terasa yerleşmiş Erguvan. Yaz aylarında sadece ön taraftaki teras kısmı hizmet veriyor. Kışın restoran içeri taşınacakmış. Bir üst katta ise 17 metrelik tezgâhı ile büyük bir barı var. Kışın burada da yemek için bir bölüm ayrılacakmış. Ortaköy keşmekeşinden kurtulup Erguvan'ın terasındaki masamıza oturduğumuzda kendimizi bir anda bir rüya aleminde hissettik. İstediğiniz kadar bu şehirde doğup büyüyün, her gün İstanbul'da koşuşturup durun, pek farkında olmuyorsunuz. Ama Boğaz'ın böylesine hoş bir kesiminde şık bir sofranın başına oturup etrafınıza göz attığınızda, manzara soluğunuzu kesiyor. Burada manzaraya arkası dönük oturmak diye bir şey söz konusu değil. Zira bir tarafta Boğaziçi Köprüsü'nun ışıl ışıl parıldayan bir gerdanlık gibi süslediği Boğaz görüntüsü, öteki tarafta ise Eski İstanbul'un, Üsküdar ve Marmara'nın olağanüstü manzarası... İnsanı büyülüyor. Erguvan bir avantaja daha sahip; Boğaz burada çok küçük bir girinti yapıyor ve terası rüzgar tutmuyor. Masalar birbirine çok yakın yerleştirilmemiş; dolayısıyla kimse kimsenin konuştuğunu duymuyor. Geriye doğru ortaya bir de bar oturtulmuş. Biz gittiğimizde, mekanın açılışı medyaya henüz yansımamış olmasına rağmen masaların hemen tamamı doluydu; barda da bir içki içip bir şeyler atıştırmak üzere uğrayanlar vardı. Mehmet Gürs'ün bundan önce açtığı ve halen hizmet vermekte olan Tepebaşı'nda Lokanta, Marmara Pera otelinin çatı katında Mikla gibi restoranları, G-Mall ve Kanyon'da Num Num fast food mekanları var. Bunların hiçbiri bir diğerinin kopyası değil. Bu yeni restoranda nasıl bir mutfak konsepti uygulayacağını doğrusu merak ediyordum. Menüyü incelediğinizde öncelikle çeşit sayısının fazla kalabalık tutulmamış oluşu dikkati çekiyor. Başka restoranların menülerinde 'Başlangıçlar' bölümü altında sıralanan yemekler burada 'Lezzet' başlığı altında yer alıyor ve 'Soğuk' ve 'Sıcak' diye ayrılmış. Soğuklar klasik. Kavun, beyaz peynir, közlenmiş biber, patlıcan salatası, cevizli naneli maydanoz salatası, zeytinyağlı taze fasulye, ıspanak kökü, pilaki, midye dolması, kalamar, kuru domatesli Çerkez tavuğu, humus gibi mezeler bunlar. Biz bu bölümden sadece ıspanak kökü ve patlıcan salatasını seçtik. Yemeklerin kalitesini gösteren ilk ipucu zeytinyağlı ıspanak kökü oldu. En becerikli Egeli ev hanımlarının bile bu lezzette pişirmekte zorlanacakları kadar nefisti. Roka, karışık ve çoban gibi üç klasik çeşit salatadan sonra başlayan 'Sıcak Lezzetler' ise üç peynirli muska böreği, hellim peyniri, kıtır sardalye, gümüş tava, kalamarın tavası ve hafif acılı ızgarası, kuzu ya da kılıçbalığı çöp şiş, içli köfte gibi sıcak mezeleri kapsıyor. Biz buradan da sardalye ve ızgara kalamarı tercih ettik. Mısır ununa bulanıp kızartılmış sardalye filetoları gerçekten çıtır çıtır, ızgara kalamar ise pamuk gibi yumuşaktı.

BALIKLAR TAZE, GÜNLÜK
Ana yemekler bölümü 'Balık ve Kabuklular' ile 'Etler' olarak iki kısım. İlk bölümde bir de açıklama var: 'Balıklar Türkiye denizlerinden günlük, ıstakozlar ABD'den canlı, jumbo karidesler haftada iki kez Tayland'dan uçakla taze geliyor. Bütün yemekler mevsime ve yemeğe uygun tamamlayıcılarla servis edilir' deniyor. Günün balıklarında ilginç bir uygulama yapılmış. Örneğin levrek, deniz ya da çiftlik levreği olarak iki ayrı seçenek halinde sunuluyor. Deniz levreğinde ısrarlıysanız 35 lirayı gözden çıkarıyorsunuz; yok, ben arada fark görmüyorum diyorsanız, çiftlik levreğine 10 lira daha az ödüyorsunuz. Bu bölümün en pahalı seçenekleri 48 lira ile Taylandlı karides ve 80 lira ile Amerikalı ıstakoz. Ben çiftlik levreğini severek yedim. Bir kişinin bitirmekte zorlanacağı kadar iri bir balıktı ve iyi pişirilmişti.

MEVSİM ETLERİ IZGARA
Menünün 'Etler' bölümüne de bir açıklama konmuş: "Bütün etler ızgarada tercihen az orta pişirilip mevsime ve ete uygun tamamlayıcılarla servis edilir," deniyor. Sonra da yanında ne ile servis edildiği belirtilmeden kuzu pirzola, kuzu bonfile, dana külbastı, dana bonfile, dana pirzola gibi köfteci menülerindeki kadar sade bir sıralama yapılıyor. Etlerin fiyatları 20 liradan başlıyor. En pahalı et yemeği pek çok restoranda olduğu gibi bonfile değil, 45 lira ile dana pirzola. Et porsiyonları ise bol, yanlarındaki garnitürler sadece renk olsun diye konmamış, lezzetli; her yemeğin garnitürü de farklı.


Beğendiklerim:
Boğaz'ın tam kıyısında oturup nefis manzaraya karşı yemek yemek olağanüstü. Yemekler oyuncaksız, sade ama lezzetli. Kadehle şarap seçenekleri benzersiz. Servis çok iyi. Özellikle yaz akşamları ilgi odağı olabilecek, İstanbul'un kazandığı iyi bir restoran.

Beğenmediklerim:
Mekânın aydınlatılması çok zayıf. Tek ışık kaynağı, sofradaki elektrikli mum tabaktaki balığın kılçıklarını seçmeye yetmiyor. Ayrıca bir de Boğaz'ın ortak belası var: Gezi motorları. TEM otoyolunun kenarında otursanız ancak bu kadar gürültü bombardımanı yaşarsınız.

Mutfak * * * *
Servis * * * *
Ambians * * * *
Erguvan Restaurant
Çırağan Cad. No: 46, Ortaköy
Tel: 0212 327 60 75

DENİZ ERBİL

DİĞER GURME HABERLERİ
 Tatlılarıyla baştan çıkarıyor
 Müzede lezzetli eserler de var
 Sanki küçük Japonya
 Çorbada Japon eriştesi var
 Dönerin de şifalısı varmış
 Manzara baş döndürüyor
 Guruba karşı bir keyif
 Rakılı ve biberliden sonra isotlu dondurma
 Tarihi köşkte ızgara keyfi
 Ummanda mutfak derdi olmaz!
 Şöhretli aşçıların bavulunda ne var?
 Bahçe vaha gibi yemekler vasat
 Ailelerin de gittiği esnaf lokantası
 Seyyar tezgâhından AB'ye
 Yüz milyon yıllık tarih kitabı: Şarap
 Sabahtan akşama kadar süren keyif
 Uskumru dolması en kral meze seçildi
 Türk mutfağının çağdaş yüzü
 Manzara mükemmel mönü esprili
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
  » Gurme
'Kahkaha çok tehditkar bir şey'
'Kahkaha çok tehditkar bir şey'
Cem Yılmaz, yeni filmi Hokkabaz'ı, hakkındaki eleştirileri nasıl...
Gezgin vatandaş her yerde
Gezgin vatandaş her yerde
15 yıldır dünyayı gezen ve Venezüella lideri Chavez'den...
Bu da tüp bebek jenerasyonu
Meriç ailesinin yeni jenerasyonunun tümü 'tüp bebek' yöntemiyle...
'Taksim'den söylediğinde Kasımpaşa'dan duyulurdu'
Seslendirdiği bir gazelle şöhreti yakalayan Hamiyet Yüceses,...
Bir minarenin çevresinde akıp giden zaman
Beş Vakit, Türk sinemasında yeni bir zirveyi işaret ediyor. Üstelik bu...
Film yapamamanın öyküsü
Usta müzisyen Cahit Berkay'ın yaşlı bilge rolündeki görüntüsüyle açılıp kapanan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.