kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Türkiye krizi fırsata çevirebilir"

Giriş Saati : 20.09.2008 10:43
Güncelleme : 20.09.2008 15:13
Yeni Haber
Türkiye'nin en büyük ihracatçı birliği olan İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin eski başkanı olan Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, küresel ekonomik krizi bir fırsata çevirerek, yabancı yatırımcılar için "güvenli bir liman" olabileceğine işaret etti.

Türkiye'nin 2001 yılında büyük bir kriz atlatarak başarılı bir sınav verdiğini belirten Süleyman Orakçıoğlu, Türkiye'nin yaşanan bu yeni krizi fırsata çevirebileceğini ifade etti. Orakçıoğlu yaptığı açıklamada, 1929 yılındaki ekonomik bunalımdan sonra küresel finans piyasalarının yaşadığı en büyük ikinci krizin etkilerinin sürdüğüne işaret ederek, dünyadaki yatırım bankacılığı sisteminde yaşanan krizin normal bankacılık sistemine çok olumsuz etkilerinin olmadığını dile getirdi.

Çizilen olumsuz tabloya rağmen Türkiye'nin güvenli bir liman olabileceğini ifade eden Orakçıoğlu, şöyle dedi:

"Biz bu konudaki gelişmeleri fırsata çevirebiliriz. Dünyada ticaretin bitmesi mümkün olmadığına ve mal ve hizmetlerin yer değiştirmesi küresel anlamda devam edeceğine göre kendi avantajlarımızı ortaya koyarak çekim alanı yaratabiliriz. Dünyadaki mevcut likidite fazlalığını göz önünü aldığımızda bu likiditenin artık sadece ABD ve gelişmiş ülkelere yatırımlarla sınırlı kalamayacağını, bu nedenle ülkemizin yeni yatırım enstrümanları üreterek bu konuda bir cazibe merkezi olabileceğini düşünüyoruz" dedi.


GELİŞİM VE DEĞİŞİM PROGRAMLARI ORTAYA KOYMALIYIZ

Türkiye'nin bir cazibe merkezi olmasının önünde hiçbir engel olmadığını kaydeden Orakçıoğlu, bunun en somut göstergesinin 2001 krizinden sonra Türkiye'nin uyguladığı bankacılık ve finans sektöründeki disiplin olduğunu bildirdi. Orakçıoğlu, "2001 yılında özellikle IMF ve rating kuruluşlarının Türkiye'nin yapmasını istemedikleri kurtarma operasyonlarını kendileri söz konusu olduğu zaman nasıl yaptıklarını, buradaki kapitalist sistemin kurallarının gelişmekte olan ülkeler için acımasızca nasıl uygulandığını ama gelişmiş ülkelerin kendi mali varlıklarını kurtarmak için bu kuralları nasıl yok saydıklarını hep birlikte izleme şansına sahip olduk. Bu da bizim önümüzdeki dönemlerde uygulayacağımız gelişim ve değişim programları için biraz daha kendimizi düşünerek hareket etmemiz gerekliliğini ortaya koyuyor" değerlendirmesinde bulundu.

YABANCILAR İÇİN YATIRIM FIRSATLARI YARATILMALI

Türkiye'nin daha fazla kendine ait projeler üretmesi gerektiğinin altını çizen Orakçıoğlu, şöyle dedi:

"Türkiye'nin en büyük avantajı 7 yıldır uyguladığı programla üretimde rekabetçiliği en üst düzeyde yakalamış bir özel sektöre sahip olmasıdır. Türkiye'nin bulunduğu bölgede demokrasi ile yönetilen tek ülke olması ve aynı zamanda yakın coğrafyadaki likidite fazlası olan ülkelerin yatırım yapacakları güvenli bir alan olması da avantajlarımızdan. Özellikle turizm, bilişim, finans ve hizmet sektörlerinde yatırım fırsatları oluşturarak, yabancı yatırımcıların dikkatini bu yöne çekebiliriz. Krizlerden korkmamak lazım, bunu fırsata çevirecek bilgi, birikim, güven ve altyapıya sahibiz."

Orakçıoğlu, Cuma günü dünya piyasalarında ve İMKB'de iyi yönde hareketlilik yaşandığına da işaret ederek, bunun pozitif bir gelişme olduğunu ve çizdikleri tabloyu doğrular nitelikte olduğunu vurguladı.

(ANKA)