kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Temmuz 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Ümit Kardaş'a göre tutuklanan orgeneral Hurşit Tolon darbe girişiminde aktif yer almadı: "Esas olarak kuvvet komutanları var. Ama Ergenekon sadece darbe günlükleriyle ilgili değil. Bu bir oluşum ve AKP iktidarından önce vardı. Sadece şekil değiştirdi."

Ordu içerisindeki ulusalcı kanat artık tasfiye ediliyor

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
Emekli hâkim albay Ümit Kardaş: İki generalin orduevinden alınması bir mutabakatın sonucudur. Ulusalcı kanadın ordudan tasfiyesidir. Bu kanat hem rejim hem de ordu açısından taşınabilir olmaktan çıktı..
- Eskiden kontrgerilla vardı şimdi Ergenekon oluşumu. Sadece şekilsel farkları var. Türk Gladiosu bir dönem ulusalcıları eğitti. Şimdi bunları tasfiye ediyorsa demek ki yeni bir konsepte kendini kanalize ediyor

- TSK, ulusalcı çizgiden farklı bir anlayışa doğru gidiyor. Ulusalcı kanadın hem askeri olarak bağlarının kesilmesi ve hem de toplumda etkisiz hale getirilmesi gündemde

Türkiye ilginç bir dönemden geçiyor. Ergenekon soruşturmasıyla ilk kez iki orgeneral gözaltına alındı. Hem de orduevinden. Üstelik iki isim de bir döneme damgasını vurmuş kişiler; eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur ve eski 1'inci Ordu Komutanı Hurşit Tolon. Üstelik "terör örgütü kurmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Eruygur'un adı uzun süredir emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen darbe girişimi günlükleri nedeniyle gündemdeydi. Başbakan Erdoğan ile ağustosta Genelkurmay Başkanı olması beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ'un görüşmesi de dikkat çekiciydi. İşte tüm bu gelişmeleri emekli askeri hâkim Ümit Kardaş'a sorduk. Darbe günlüklerinin yayımlanması nedeniyle açılan davada Nokta dergisi yöneticilerinin avukatlığını yapan Kardaş'ın ordunun siyaset üzerindeki etkinliğini anlattığı "Ötekiler İçin Sivil İtaatsizlik Rehberi" adlı kitabı da yeni çıktı.



* Türkiye'de bir ilk yaşandı, orgeneraller gözaltına alındı ve sonra da tutuklandı... Bu beklenmiyordu. Türkiye'de bu tür gelişmeler yaşanır, bazı iddialar ortaya atılır ve aynı şekilde unutulur. Bu sefer de öyle olacak sandım çünkü Şemdinli olayını da yaşadık. Siyasi iktidarın destek vermemesi nedeniyle Şemdinli savcısı mesleki olarak yok oldu. Bu da konjonktürel olarak ortaya çıktı ama birtakım dengeler ve uzlaşmalar olacak, ardından da üstü kapatılacak diye bekliyordum. Gerçi yine de bir uzlaşma ve denge olmadığı anlamına gelmiyor. Gerilimin tırmandığı bir dönem ve bu arada böyle ilkler de yaşanıyor.

*Nasıl bir uzlaşma? Yasal olarak iki orgeneralin gözaltına alınmasına engel yok ama Silahlı Kuvvetler'in onayı olmadan bu operasyon gerçekleşmiş olabilir mi? Ya da bir restleşmenin sonucu mu? Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kurum olarak bakmadığımızda restleşmenin, kurum olarak baktığımızda ise bir uzlaşmanın sonucu olarak görülüyor. Burada da aynı şey olacak gözüküyor. Şimdi böyle bir operasyonun ordu tarafından reaksiyonla karşılanması çok normal olurdu. Sonuçta bu isimler daha önce kuvvet komutanlığı yapmış... Burada bir uzlaşmanın olduğu görülüyor. Ordu kurum olarak bu gözaltılara reaksiyon göstermiyor aksine onay veriyor. Mutlaka uzlaşma var.

* Restleşme kiminle? Ulusalcı kesim hem rejim hem de ordu açısından taşınabilir olmaktan çıktı. Burada dış dinamikler, güçler ne kadar etkili, bilemiyoruz ama özellikle ABD, böyle bir operasyona yeşil ışık yakmış olabilir.

* Tasfiye mi var? Orduda bir bölünme var. Çünkü siyaset yapan bir ordu ve Amerika'ya daha yakın duran bir kesim var. Bunların karşısında ulusalcı dediğimiz, daha milliyetçi olanlar yer alıyor. Burada dış dinamik bunun farkında olabilir ve ulusalcı dediğimiz Şener Eruygur gibi isimlerin tasfiyesine yeşil ışık yakmış olabilir. Şimdi de tasfiye ediliyor.