Petrol fiyatları rekor üzerine rekor kırıyor. Varil fiyatı 145 dolara çıkan petrolün yakın gelecekte
200 doları göreceği konuşuluyor. Petrol fiyatlarındaki hızlı artış, tüm sektörlerde olduğu gibi otomotivin geleceğini de yeniden şekillendirecek. Alternatif enerjiyle çalışan araçlarla ilgili çalışmalar daha hızlanacak. Yakıt tasarrufu daha da önemli hale gelecek.
Ancak her şeyden önemlisi bundan sonra yatırım kararlarında petrol en önemli rolü oynayacak. Yatırım için verilen teşvikler önemini koruyacak olmasına rağmen, ucuz işgücü, ucuz enerji maliyetleri artık tek başına yatırım kararlarında etkili olmayacak. Çünkü,
artan petrol fiyatları lojistik maliyetinin önemini artıracak.
Türkiye çok şanşlı değil Yani, üretim için gerekli parçaların fabrikaya ulaştırılması ve üretilen otomobillerin ihraç pazarlarına taşınması, toplam maliyetlerde önemli paya sahip olacak.
Ucuz olduğu için dünyanın bir ucunda üretim yapıp, binlerce kilometreye taşınması cazibesini kaybedecek . Bu yüzden, otomotiv yatırımları pazarlara en yakın yerlerde yapılacak. Zaten şu anda benzer bir eğilimi görmek mümkün. Otomotivde yatırımlar hızla büyüyen Çin, Hindistan ve Rusya gibi pazarlara kayıyor. Ya da pazarları henüz küçük ama büyük pazarlara yakın Doğu Avrupa ülkelerine kayıyor.
Peki,
Türkiye bundan nasıl etkilenir?
Yıllarca Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasında köprü olduğu ve lojistik avantajlara sahip olduğu söylendi. Acaba şimdi bu lojistik avantajı otomotivde değer lendirebilir miyiz? Bunu yaşayıp göreceğiz. Fakat,
çok şanslı olduğumuz söylenemez . Özellikle Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılan ve karayolundan daha ucuz olan demiryolu ile taşıma bizde yok. Yeterli sayıda liman yok. Vergiler nedeniyle dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Bu otomotivde lojistik maliyetlerini etkiliyor.
Başkan Arashima uyardı Geçtiğimiz günlerde
Türkiye'ye gelen
Toyota Avrupa Başkanı Tadashi Arashima da, lojistiğin önemine ve
Türkiye'nin bu konudaki yetersizliklerine dikkat çekti. Üretimde kullanılan parçaların yüzde 50'sini Batı Avrupa ülkelerinden getirmek zorunda kaldıklarını belirten Arashima, "
Türkiye'nin otomotivde daha büyüyebilmesi için yerel tedariğin oranı artırılmalı.
Lojistik maliyetini düşürmek için daha iyi limanlar, demiryolu ve karayolu sistemleri gerekli " dedi.
Dünyanın birçok ülkesinde yatırımı bulunan dünyanın bir numaralı otomotiv firmasının yetkilisinin görüşleri böyle. Otomotivde ülkeler arasında giderek artan rekabet
Türkiye'nin hem avantajı hem de dezavantajı olabilir. Otomotivde
yeni yatırımları kendi başarıları gibi anons edenlerin iyi düşünmesi lazım. Günlük meselelerle vakit kaybetmeden,
Türkiye'nin otomotivde yatırım cazibesi nasıl korunur, ona bakmak lazım.
Yayın tarihi: 7 Temmuz 2008, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/07/07//sandik.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.