kapat
18.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 


GÜNGÖR MENGİ
Önce barış..
Ekonomik kriz kontrol altına alındı diyorlar. Nereden belli? Ekonominin hayat emaresi üretimdir; üretim mi başladı? Ben piyasalardaki güvensizlik ve isteksizliğe, işsizlere ve toplumda artan gerilime bakarak ekonomiyi, kalbi durmak üzere olan bir hastaya benzetiyorum. Acil bir müdahaleye ihtiyaç var.

YAVUZ DONAT
Neden çuvallıyoruz?
Eğer bir insan "çat kapı" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e ulaşabiliyorsa... Başbakan Bülent Ecevit'in makamına "rahatça" girebiliyorsa... Meclis Başkanı Ömer İzgi'yle "uzun uzun" konuşabiliyorsa... Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın "uçağına binebiliyorsa..." Kemal Derviş'le sohbet edebiliyorsa...

SELAHATTİN DUMAN
Çarşı yabansız olmaz, sürü çobansız olmaz..
Günaydın'dan bu kadar söz edip de patronundan söz etmemek olmaz.. Renkli kişiliği ve karizması ile Babiali'nin gerçek efsanelerinden biridir Haldun Bey.. Gençliğimizi burnumuzdan getirmiş ama çok şey de öğretmiştir.. Haldun Bey için herkes "Yavrum.."du.. Profesörü de valisi de bakanı da kendi çocukları da..

ÇETİN ALTAN
Bahar gelmiş galiba...
Dün aldım başımı, Erenköy'e gittim. Köşkler henüz kış uykularından uyanmamışlar... Bahçelerde henüz bahçıvan eli görmemiş bir yeşillik çılgınlığı... Çimenler, kır çiçekleri, ağaçlar ve mor salkımlar; öğretmeni gelmemiş okul çocuklarının içten kaynayan tabii neşesi, rahatlığı ve uzanışı içinde...

İLKER SARIER
Güvenlik görevlisi olayı-3
Gerçeğe biraz daha ulaşabilmek için kendimize "soğukkanlı sorular" sorabilmeliyiz. Bankada güvenlik görevi yapan bir insan, banka soyulduğunda görevini nasıl yapacak, "güvenlik"in sınırlarını olayın heyecanı içinde nasıl tayin edecektir? Kaçan soygunculara ateş ederken, "topuğa ateş etmek" hangi şartlarda...

OKAY GÖNENSİN
2001 raporları
Dünyada gazetecilerin durumlarını, çalışma koşullarını ve her ülkede basın özgürlüğünü izleyen kuruluşlar 2001 yılı bilançolarını açıkladılar. Genel durum şunu gösteriyor: Dünyada yeni gerilim ve çatışma noktaları ortaya çıktığı zaman ilk hedeflerden birini gazeteciler oluşturuyor.

HAŞMET BABAOĞLU
"Akıl Oyunları" ve İstanbul'daki ben
Ünlü Nobel'li matematikçi John F. Nash'in hayatını anlatan "Akıl Oyunları" filmini New York City'de, Paris'te, Stockholm'de seyretmekle, İstanbul'da bir Türk olarak seyretmek arasında epeyce fark var bence... Batı'da çıkan yorumlardan etkilenerek filmin tanıtımını yapan sinema yazarı ve eleştirmenler...

ERDAL BİLALLAR
Bir parkı çaldılar!
Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna bugün Zeytinburnu'nunda 10 dönümlük bir park açıyor... Adı Şehitlik Parkı... Parkın bugün açılmasının nedeni de 18 Mart'ın Çanakkale Şehitleri'ni Anma Günü olması... Buraya kadar herşey mükemmel... Hatta alkışlanacak cinsten...

ŞÜKRÜ ELEKDAĞ
Beyin fırtınası (1)
AB'nin Barselona Zirvesi'nde, 2010 yılına kadar Birliğin gerçek bir ekonomik ve mali güç olabilmesini ve bilim toplumuna dönüşmesini sağlayacak stratejilerin tartışılması önemli bir yer tuttu. Açıklanmayan hedef, tabiatıyla pek de yakın olmayan bir gelecekte, Amerikan ekonomisinin...

RUHAT MENGİ
Kadınları kayıp bir ülke!
Geçen Cuma akşamı Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz Beykoz Konakları'ndaki evinde gazetelerin üst düzey yöneticilerine, başyazar ve bazı önde gelen yazarlarına bir yemek verdi: Konu "Avrupa Birliği'nin önemi.." Adından da anlaşılacağı üzere bu çok önemli toplantılara...

FARUK SELÇUK
Safra atmadan yükseliş zor
Ekonomideki depresyonun olumlu sonuçlarından bir tanesi, rantabl olmayan (verimsiz, kaynak ayırmaya değmeyecek, kâr getirmeyen) işletmelerin tasfiye edilmesini hızlandırmak olacaktır. En azından teorik olarak bunu bekleyebiliriz. Ekonomideki bütün işletmeleri en kötüsünden en iyisine doğru...

MEHMET TEZKAN
Kendimizi kandıra kandıra geldiğimiz noktaya bakın
Zannediyoruz ki.. İdamı kaldırırsak.. Anadilde yayının, anadilde öğrenimin önünü açarsak bir gecede AB'ye gireceğiz.. Böyle bir hava var.. Yan gelmiş yatıyoruz.. Farkında değiliz.. Bunlar yola çıkmak için önkoşul.. Olmazsa olmaz maddeler.. Tam üyeliğe giden yol bu kadar kısa mı?.. Kendimizi kandırmayalım..

EMİN ÖZGÖNÜL
Milletvekillerine gizlilik kalkıyor
Milletvekillerinin bugüne kadar her fırsatta yakındıkları bir konu var. O da "Bu bilgi gizlidir" sözcüğü. Parlamenterler herhangi bir konuda hükümetten resmi bilgi istiyor, ama yasalardan kaynaklanan nedenlerle ve "Gizli" denilerek yanıt verilmiyor. Başta Bankalar Kanunu olmak üzere birçok yasada...

HALİT ÇAPIN
Üzülme komşu kızı yakındır o gün...
Bu içinde bulunduğumuz Mart ayı, arsız, şımarık ve yalak bir takım kadın kısmına benzer.. Ne zaman ne bok yiyeceğini hiç bilemezsiniz.. Sağ gösterir, sol vurur.. Yalancı güneşlerle ağaçları, çimenleri börtü böceği canlandırır gibi olur, tomurcuklar açtırır, çiçekleme güzellemelerine girer, kumruları serçeleri uçuşturur olur ama, gel gör ki arkasından bir soğuk bir soğuk.. Büyüklerimiz boşuna dememişlerdir "Mart kapıdan baktırır/ Kazma kürek yaktırır.." diye..

REFİK DURBAŞ
Kansu ve Orhan Kemal
Stefan Zweig'tan Burhan Arpad'ın Türkçemize kazandırdığı "İnsanlık Tarihinde Yıldızın Parladığı Anlar", ilkgençliğimde okuduğum ve hâlâ unutamadığım kitaplardan biridir. Okurların hayatında da sevdiği bir şair ya da yazarı tanıdığı tarihe denk düşen yıldızın parladığı anlar vardır. Kimi zaman ben de kendimi böyle okurlardan sayarak avunuyorum. Nedeni de, elbet Zweig ile yüze yüze gelmemin olanağı yoktu, ama Burhan Arpad'ı tanıdım, yakın geçmişte birçok şair ve yazarı tanıdığım gibi... Ceyhun Atuf Kansu ve Orhan Kemal'i de...

EMRE AKÖZ
Şapşal soyguncular
Biz soyguncuların hesap kitap adamı olduklarını sanırdık. Neden peki? Böyle düşünmemizin iki nedeni olsa gerek. Bir kere filmlerde hep ince elenip sık dokunmuş soygun planları seyrediyoruz. İkincisi de 'devletin malı deniz yemeyen domuz' diyenlerin kurdukları tezgahlar. Ancak tüm soygunların böyle olmadığı ortaya çıktı.

HAYRULLAH MAHMUD
Yurtdışında her SABAH, yeni bir SABAH
"Bugünkü makalenizi görünce hayrete düştüm. Ben San Francisco'da bir high-tech halkla ilişkiler ajansında çalışıyorum... Bundan birkaç ay öncesine kadar, Zinio adında dergi ve gazeteleri internette orijinal formatında okumaya yarayan, bir software geliştirmiş müşteriyi temsil ediyordum.

CAN BARTU
Çok yazık!
Akıl alır gibi değil. F.Bahçe gittikçe kötüye gidiyor, gittikçe halsizleşiyor. Daha maçın başında Serhat'ın nefis volesi ile 1-0 öne geçiyor üstelik. Ama ondan sonra sol tarafta Abdullah ile Rapajc 20 dakika aralarında paslaştılar. Ya Rapajc yere düşüyor, ya da Abdullah. Ne bir orta, ne bir pas, ne de bir şut var.

EMRAH KAYALIOĞLU
Kaymağı hazır
Galatasaray, yarın Barcelona ile Şampiyonlar Ligi'nde "Tamam mı, devam mı?" maçına çıkacak. Çeyrek final için tek yol kazanmak. Pek istenmedik bir durum. Çünkü G.Saray kazanmak zorunda olduğu maçlarda (İlk grupta Ali Sami Yen'deki PSV sınavı hariç) pek başarılı olamadı.

SELİM SOYDAN
Bir Fatih yetmez
Üç ayrı oyuncuda bulunması gereken nitelikler birleşmiş ve Fatih de kendini göstermekte. İyi bir kesici, her an hücuma kalkabilen bir orta saha oyuncusu ve nerede oynarsa oynasın oyuna hakim. Yalnız bir tek Fatih'le olmuyor. Çünkü F.Bahçe en az 5-6 futbolcu Fatih gibi oynadığı zaman rahat maç kazanır.


<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır