Akıl alır gibi değil. F.Bahçe gittikçe kötüye gidiyor, gittikçe halsizleşiyor. Daha maçın başında Serhat'ın nefis volesi ile 1-0 öne geçiyor üstelik. Ama ondan sonra sol tarafta Abdullah ile Rapajc 20 dakika aralarında paslaştılar. Ya Rapajc yere düşüyor, ya da Abdullah. Ne bir orta, ne bir pas, ne de bir şut var.

Halsiz, güçsüz birbiri ile bağlantısı olmayan bir takım olmuş F.Bahçe. Bu takımın düzelmesi mümkün değil. Çıkan kadro baştan aşağı yanlış. Koşan, mücadele eden Ceyhun, Hakan Bayraktar, Ali Akdeniz neden oynamaz da, bu poposunu kaldıramayan yaşlılar oynar F.Bahçe'de. Böyle bir şey mi var dünyada? Millet gençlerin üstüne titriyor, "Bunları nasıl kazanırım?" diye. F.Bahçe ise öldürmek için her şeyi yapıyor. Böyle bir ayıp olur mu?

Antalya'da ikinci yarı oyuna giren ve F.Bahçe'yi ayaklandıran Yusuf'tu. Dün 11'de yok. 65 dakika kenarda. Bir futbolcu oynamak için daha ne yapsın? Takımı başkaları mı yapıyor F.Bahçe'de?

Maça 5 forvetle başlıyorsun ama bunları geriye getiremiyorsun. Hepsi ileride çakılı oynuyor. O zaman rakip, topu ayağında da tutar, pas da yapar. Hem sahaya yanlış takım çıkar, hem hakkı olanları oynatma sonra da berabere kaldım diye dizlerini döv. Hadi canım sen de!

Defans faciası
Ogün F.Bahçe'nin en gayretli ismiydi ve güzel bir de kafa golü attı. Ama orta sahada varlığı ile yokluğu belli değil. Oysa geçen hafta Antalya'da liberoda mükemmeldi. Ama Lorant onu tuttu dün orta sahada oynattı ve Ogün kayıp. Orta sahada da rakip senden daha iyi top yapıyor.

F.Bahçe'nin defansı başka bir alem. Rakibe ne bir müdahale, ne bir top kesme var. Hele yenilen ikinci gol evlere şenlik. Bana faul gibi geldi ama Mirkoviç orada illa çalım sevdasına kapılınca topu kaybetti. Ümit Özat da o yavaş ortayı ıska geçti. İlk golü de Rüştü kapadığı köşeden yedi. Top defanstan sekti ama Rüştü'ye böyle gol yemek yakışmadı.

Bunlar olur. Komik gol de yersin ama sahada futbol oynarsın. F.Bahçe en baştan futbol oynamıyor ki! Defanstan ileriye bir tek top çıkmıyor. Geride dolaştırırken rahatlar ama o da rakip baskı yapmadığı zaman. Fakat ileri dediğin zaman hep şişirme.

Hâlâ Denizli'nin takımı
F.Bahçe bu beraberlikle şampiyonluktan düştü mü? Hayır; ama büyük bir avantajı elinden kaçırdı. Mücadele edemeyen, koşamayan, pas yapamayan bir takım nasıl maç kazanacak? Hâlâ Mustafa Denizli'nin takımı oynuyor? Oysa Lorant'ın Amerika'yı yeniden keşfetmesine de gerek yok. Genç, dinamik ve topu kullanacak adamları, Hakan Bayraktar'ı, Ceyhun'u ve Ali Akdeniz'i oynatsa yeter. F.Bahçe bu tertiple oynayamıyor ve oynayamayacak da. Israr etmekte fayda yok. İkinci yarının başında "Lorant takımı yeni tanıyor" diyordum. Aradan iki ay geçti, hâlâ tanıyamadı. Ne şut, ne pas, ne de orta var koskoca F.Bahçe'de. Topu ayağında stop eden biri de yok.

Bıraktım artık 60-70 dakikayı bir 10 dakika da olsa futbol oynayamazlar mı? Ne biçim yetenek bunlar? Daha topu ayaklarında tutamıyorlar.

F.Bahçe aklını başına alsın diyeceğim ama akıl yok ki? Görüş yok, bilgi yok, yok, yok, yok...

Allah bu takımın sonunu hayretsin!