kapat
18.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Kadınları kayıp bir ülke!

Geçen Cuma akşamı Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz Beykoz Konakları'ndaki evinde gazetelerin üst düzey yöneticilerine, başyazar ve bazı önde gelen yazarlarına bir yemek verdi: Konu "Avrupa Birliği'nin önemi.."

Adından da anlaşılacağı üzere bu çok önemli toplantılara (çoğunlukla yurt dışı siyasi gezilere de) sadece önemli ve önde gelen (!) gazeteciler katılabiliyor. Arkadan gelen ve diğerlerinin neden önde kendisinin arkada olduğunu, buna kimlerin karar verdiğini anlamayanlar asla ve haşa katılamıyorlar. Hele hele kadınlar için söz konusu bile değil.

Eğer tesadüfen gruba bir kadın davet edilmişse öncelikle ona müthiş bir şeref bahşedilmiş oluyor. Gazete yönetimi veya daveti veren siyasiler tarafından böyle bir onöre (!) layık görülse de o kadın (veya o bir-iki kadın) masada ya da gidilen yerde yok farzediliyor. Grup yine sadece erkeklerden oluşuyor ve karşı cins karşıda bırakılıyor.

Bu sefer de durum farklı değildi. Mesut Yılmaz'ın evinde masanın başındaki onbeş kişiye yakın gazeteci-siyasetçi topluluğunda tek kadın yoktu.

Geçelim.. Ve Fas'ta yapılacak, 139 ülkeden kadın parlamenterlerin katılacağı "Enternasyonal Parlamentolararası Birlik" toplantısına gelelim. En az bir kadın parlamenterin katılması istenmiş, çünkü kadınlarla ilgili toplantılar var. Bu isteğe rağmen giden grupta kadın var mı, hayır.. Tam 8 tane erkek milletvekili gönderiliyor. "Kadın sorunlarıyla ilgili" bakanlığının başında bile erkek bulunan bir ülkede buna da şaşırmamak gerekiyor tabii. Kadın milletvekillerinin hayret ifade eden sözlerinin de hiçbir yararı yok, nasıl olmuşsa olmuş parlamento gizlice, sessizce seçimi yapmış ve erkekleri seçmişler.

Geçelim.. Omo 'Medeni Kanun'u değiştirdiği için (onu da erkek milletvekillerinin hilesiyle son anda kadınlara haksızlık yapacak şekilde çıkarmalarına rağmen) Meclis'e bir teşekkür ödülü vermek istemiş. Ödülü almak için kim seçilmiş biliyor musunuz; günlerini kadınların kılık kıyafetiyle uğraşarak geçiren MHP'li Meclis İdare Amiri Ahmet Çakar..

İşte Paşam, 2002 yılının Türkiye'si. Kadınları kayıp bir ülke.

Araplardan iyiyiz..
1935 yılında Meclis'te 395 sandalye var, kadın oranı %... Bundan tam 64 yıl sonra, 1999 seçimlerinde TBMM'de 550 sandalye var, kadın oranı %...

Ve üstelik yok farzedilen bir 4.2.. Ne acı değil mi? Bu soruyu erkek Meclis Başkanı'na, erkek Cumhurbaşkanı'na, erkek başbakan ve bakanlara, erkek, erkek, erkek milletvekillerine soruyorum..

Kendinize gelin, çok acı değil mi?

Erkek gazete yöneticilerine soruyorum, katıldığınız seyahat ve yemeklerde tek bir kadın olmaması, olanları da yok farzetmeniz çok acı değil mi?

"Türkiye'de kadınlar seçme ve seçilme hakkını birçok batılı ülkeden önce almıştır" diye başlayan her konuşmaya katıla katıla gülerim ben..

Aldı da ne oldu? Ancak, eğer Atatürk biraz daha yaşasa ve kadınlar için birkaç adım daha atabilse belki bir anlamı olurdu bunun.. Bugün, Meclis'imizdeki aritmetikle sadece bazı Arap ülkelerinin bir üst sırasındayız.

Kadın temsil oranıyla, Türkiye 179 ülke arasında 140. sırada. Birçok ülkenin oranı % 0'un üzerinde, diğerlerinde ise, örneğin şöyle;

Bulgaristan %6., Tacikistan % 2., Senegal % 2., Tunus % 1., Hindistan %., Arjantin %6...

Tekrar edelim, Türkiye: %...

Kadınların yok farzedildiği ülkelerde yangın çıkınca 'namahrem' diye 15 kadının yanmaya terkedilmesi bizi neden bu kadar şaşırtıyor?

Biz o ülkelerden sadece bir sıra yukardayız.. 2002 yılında sadece bir sıra!

(Devam edecek)



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır