kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
8 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Kur yükselirse faizde inişi unutalım mı?

Büyük resim için tıklayın
Diyeceksiniz ki nasıl yani? Koskoca Merkez Bankası Başkanı daha geçen hafta çıktı dedi ki, "Bir önceki toplantısında parasal sıkılaştırma eğilimine son veren Para Politikası Kurulu, verilere duyarlılığın bir yansıması olarak eylül ayından itibaren ölçülü faiz indirimi de dahil olmak üzere bütün politika seçeneklerini dikkate alacaktır." Boğazını sıkan yoktu ama başbakanın faiz indirimi telkininde bulunduğu kamuoyuna yansıdı. Telkin etkilemiş olsa da olmasa da bu netlikte bir açıklamadan sonra 18 Eylül'deki Para Politikası Kurulu'nda faiz indirimi pas geçilebilir mi? Bunun yapılabilmesi ortada ciddi gelişmelerin olmasına bağlı.
Zaten başkan Durmuş Yılmaz da Trabzon konuşmasında "son derece veri bağımlısı haline geldiklerini" söyledi. Ancak ciddi bir tersine veri veya gelişme ortaya çıktığında faizler düşürülmeyebilir. Yoksa normal şartlarda 18 Eylül'de faizlerin indirildiğini görebiliriz.

- Faizi kur belirler- Merkez Bankası'nı faiz düşürmekten alıkoyacak gelişme nedir?
Her ne kadar Merkez Bankası resmen kabul etmese de enflasyonun kaderini döviz kurlarının seyri belirliyor. 2002-2006 arasında lirada değerlenme, enflasyonda düşüş vardı. 2006 dalgalanmasında kurlar arttı, enflasyon da... Merkez Bankası faiz artırmak ve kura müdahale etmek durumunda kaldı. Sonrasında kurlarla birlikte enflasyon yönünü yeniden inişe çevirdi.
Dolayısıyla Para Kurulu'na kadar geçecek 10 günde kurların fazla artmaması gereği ortaya çıkıyor. Geçen hafta dolar 1.25 YTL'ye kadar yükseldi. 1.27'de ciddi bir direnç noktası olduğu biliniyor. Bu nokta geçilirse 1.35'e doğru yol daha açık. Çünkü kısa vadeli birkaç dalgalanmada doların kendine çizdiği bir fiyat koridoru 1.271.35 idi.

- Kur dışa bağlı- Eğer küresel piyasalardaki negatif seyir devam eder ve gelişmekte olan ülkelerde Türkiye'den de para çıkışı olursa kurlar yükselişini sürdürebilir. Dolar kurunda 1.27'ye zaten kalmış 3 kuruş. Ondan sonra da 1.35'e kadar yol açık. Bu durumda faiz düşüşü kurun seyrine bağlı gibi görünüyor. Kurun da hareketini daha çok dış piyasalardaki gelişmeler belirliyor.
Kurlar artsa bile Merkez Bankası bu artışı kalıcı görmeyebilir. Geçici bir yükselme diye tanımlayarak veya gerçekte öyle olduğu için faiz indirimine gidebilir. Ancak kurların yükseldiği bir ortamda en ideal davranış tarzı beklemek olabilir. Bu durumda gereksiz yere risk alınmamış olur. Dolayısıyla 18 Eylül kararı kurların nereye gideceğini kestirmek açısından da önemli ipuçları verecek.

- Zor hafta- Peki küresel piyasalarda ne bekleniyor? Son haftalarda başlayan negatif seyrin devamı gelebilir. Bir yandan küresel durgunluk beklentileri diğer yanda zor durumdaki ABD bankalarının hâlâ ne olacağının netleşmemesi, petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşün yarattığı sıkıntı, piyasalarda tansiyonu yükseltiyor. Gerçi Fannie Mae ve Freddie Mac'in ABD Hazinesi tarafından kurtarılmasının, Lehman Brothers'a Güney Kore Kalkınma Bankası'nın ortak olmasının son aşamasına gelindiği biliniyor. Bu üç önemli bankanın durumunun netleşmesi veya kurtarılmasıyla piyasalarda da önemli bir rahatlama yaratabilir. Tıpkı 17 Mart'ta Bear Stearns'ün kurtarılmasıyla piyasaların dip yapmasında ve sonrasında toparlanmasında olduğu gibi. Ancak bu kurtarılmaya kadar piyasalar üzerinde baskı devam edebilir. Bu sırada yeni dip seviyeler görülebilir. Anlaşılan zor bir haftaya başlanıyor.

- Türkiye az etkilendi- Dışarısı kötüleştikçe gelişmekte olan ülkelerden ve Türkiye'den para çıkışı olabilir ya da yeterince para girişi gerçekleşmeyebilir. Bu da doların değer artışı ile birleşebilir.
Bu arada son dönemdeki küresel hareketlerden, petrol ve emtia fiyatlarının gerilemesinin ekonomiye pozitif yansıyacağı beklentisiyle Türkiye piyasaları daha az etkilendi. Ancak Türkiye'deki iyileşmeler, dünyadan ayrışmayı beraberinde getirecek kadar güçlü değil.
Dolayısıyla dışarısı kötüleşecekse bu durum azalarak olsa Türkiye'ye yansıyabilir .

- Sonuç- "Düşünü kurduğum her şey bir denge sanatıdır." Henry