| 9 Mart 2009, Pazartesi |
Evliliği oyun olarak algılıyorlar
Giriş Saati : 09.03.2009 11:06
Güncelleme : 09.03.2009 21:53
Güncelleme : 09.03.2009 21:53
Erken yaşta evlenen kadınlar, evlilik sürecini evcilik oyunu olarak algılıyor. Evlilik kararının alınmasında söz sahibi olamadıklarına ve aileleri tarafından erkek - kız çocuk ayrımı yapılmasına içerliyorlar.
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu İçağasıoğlu Çoban, ergenlik döneminde (adölesan) evlenen 12 kadınla görüşerek, adölesan evlilikler konusunda bir araştırma yaptı. Görüşülen kadınlar en düşük 20, en yüksek 72 yaşında.
Biri okuma yazma bilmeyen, 2'si sadece okuma, yazma bilen, 3'ü ilkokul, 6'sı ise ortaokul mezunu olan kadınların birden çok çocuğunun olduğu, bir kadın dışındaki diğer kadınların yaşamları süresince hiç çalışma hayatına girmediği, çalışan kadınların ise orta büyüklükteki şirketlerde yemek, temizlik gibi işler yaptığı belirlendi.
Ailelerde geleneksel yapının baskın olduğu, kadınların ev düzeni, evle ilgili yapılacak alışveriş, çocukların yaşantılarının düzenlenmesi konusunda tek başlarına karar vermekte zorlandıkları, bu dönemde evlenen kadınların evlilik sürecini evcilik oyunu olarak algıladıkları, eşleri ile iletişim kurmakta zorlandıkları, çoğunlukla eşlerinden çekindikleri, çocuk sahibi olmak ve çocuk bakmak konusunda ciddi güçlükler yaşadıkları ve kendilerini güçsüz hissettikleri ortaya çıktı.
Araştırma kapsamındaki kadınlarla yapılan görüşmelerde, evlilik kararının alınmasında söz sahibi olamadıkları, aileleri tarafından erkek ve kız çocuk arasında yapılan ayrıma oldukça içerledikleri fark edildi. Özellikle eğitime devam etmek isteyip de bunu elde edemeyen kadınların bu durumdan oldukça olumsuz biçimde etkilendikleri tespit edildi.
Görüşme yapılan kadınlardan bazıları yaşadıklarını şöyle ifade etti:
- (66 yaşında) Ben öyle bağda bahçede oynarken görücü geldi. Hiç kimse bana sormadı, verdik dediler. Bana oyun gibi geldi.
- (35 yaşında) 16 yaşımdaydım o zaman çocuktum, çocukların evcilik olacağı gibi anne olacaz, çocuk doğuracağız, başka bir şey bildiğimiz yoktu. 17 yaşında çocuk doğurdum. Hiç bir şey bilmiyordum, yakınımda teyzem vardı. İş öğretmek için, yemek yapmak için, o öğretti bana, Küçücük bebeğidim, bir şey bilmiyordum. İlk başlarda evcilik kurduğum gibi zannediyordum.
- (29 yaşında) Aslında evlenmeyi pek düşünmezdim de, hep nasıl biriyle evlenecem, kaç çocuğum olacak diye düşünürdüm, oyun gibi yani. Başlarda her şey oyun gibi geliyordu. Yaş ilerledikçe daha çok sorumluluğunu biliyorsun. Evliliğin ne olduğunu anlıyorsun.
- (30 yaşında) 7 yaş fark var eşimle. Ezdirmesinler kendilerini biz gibi kocalarına. Diyorum ya, geriye dönsem de hiç evlenmesem, hatta hiç çocuklarım olmasa, severim aslında onları ama, yine de istemezdim. Evlenmesem olurdu yani anlayacağım.
CİHAN
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu İçağasıoğlu Çoban, ergenlik döneminde (adölesan) evlenen 12 kadınla görüşerek, adölesan evlilikler konusunda bir araştırma yaptı. Görüşülen kadınlar en düşük 20, en yüksek 72 yaşında.
Biri okuma yazma bilmeyen, 2'si sadece okuma, yazma bilen, 3'ü ilkokul, 6'sı ise ortaokul mezunu olan kadınların birden çok çocuğunun olduğu, bir kadın dışındaki diğer kadınların yaşamları süresince hiç çalışma hayatına girmediği, çalışan kadınların ise orta büyüklükteki şirketlerde yemek, temizlik gibi işler yaptığı belirlendi.
Ailelerde geleneksel yapının baskın olduğu, kadınların ev düzeni, evle ilgili yapılacak alışveriş, çocukların yaşantılarının düzenlenmesi konusunda tek başlarına karar vermekte zorlandıkları, bu dönemde evlenen kadınların evlilik sürecini evcilik oyunu olarak algıladıkları, eşleri ile iletişim kurmakta zorlandıkları, çoğunlukla eşlerinden çekindikleri, çocuk sahibi olmak ve çocuk bakmak konusunda ciddi güçlükler yaşadıkları ve kendilerini güçsüz hissettikleri ortaya çıktı.
Araştırma kapsamındaki kadınlarla yapılan görüşmelerde, evlilik kararının alınmasında söz sahibi olamadıkları, aileleri tarafından erkek ve kız çocuk arasında yapılan ayrıma oldukça içerledikleri fark edildi. Özellikle eğitime devam etmek isteyip de bunu elde edemeyen kadınların bu durumdan oldukça olumsuz biçimde etkilendikleri tespit edildi.
Görüşme yapılan kadınlardan bazıları yaşadıklarını şöyle ifade etti:
- (66 yaşında) Ben öyle bağda bahçede oynarken görücü geldi. Hiç kimse bana sormadı, verdik dediler. Bana oyun gibi geldi.
- (35 yaşında) 16 yaşımdaydım o zaman çocuktum, çocukların evcilik olacağı gibi anne olacaz, çocuk doğuracağız, başka bir şey bildiğimiz yoktu. 17 yaşında çocuk doğurdum. Hiç bir şey bilmiyordum, yakınımda teyzem vardı. İş öğretmek için, yemek yapmak için, o öğretti bana, Küçücük bebeğidim, bir şey bilmiyordum. İlk başlarda evcilik kurduğum gibi zannediyordum.
- (29 yaşında) Aslında evlenmeyi pek düşünmezdim de, hep nasıl biriyle evlenecem, kaç çocuğum olacak diye düşünürdüm, oyun gibi yani. Başlarda her şey oyun gibi geliyordu. Yaş ilerledikçe daha çok sorumluluğunu biliyorsun. Evliliğin ne olduğunu anlıyorsun.
- (30 yaşında) 7 yaş fark var eşimle. Ezdirmesinler kendilerini biz gibi kocalarına. Diyorum ya, geriye dönsem de hiç evlenmesem, hatta hiç çocuklarım olmasa, severim aslında onları ama, yine de istemezdim. Evlenmesem olurdu yani anlayacağım.
CİHAN
Yayın tarihi: 9 Mart 2009, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/03/09//haber,47F18D68B1034DE1B32C158F1A75A77C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|