kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Beş vakit imam, her daim sporcu

Müjgan Halis
06.11.2008
Bingöllü imam Nurettin Bulut, mesleğinin yanı sıra 15 yıldır antrenörlük yapıyor. Ezan-namaz-maçla dolu ya.amında, futbola 'haram' diyenleri takmadan elleriyle futbol sahası yaratıyor. Soyunma odası olarak ormanları kullanan futbolcuları ise onun bir dediğini iki etmiyor..
Bundan birkaç yıl önce Belçika'da imamlık yapan ve her maçtan önce Ayet-el Kürsi okuyan, camisinde Galatasaray için dualar ettiren fanatik Galatasaraylı Ali İhsan amcayla Ali Sami Yen'in eski açığında maç izlerken, hayatımın şaşkınlığını yaşamıştım. Meğer tribünde maçı 90 dakika ayakta izleyen Ali İhsan amca, yalnız değilmiş. Onun gibi imamlık yapan Nurettin Bulut, Bingöl'ün Ekinyolu köyünün Köprübaşı mezrasında tam 15 yıldır antrenörlük yaparak, bir efsane haline gelmiş. 18 yıldır imamlık ve müezzinlik yaptığı köyde kurduğu Kervansaray Spor Kulübü'nün hem başkanı, hem teknik direktörü olan Nurettin Bulut'u belki ülkemizde kimse tanımıyor ama onun ünü çoktan sınırlarımızı aşmış, Almanya'lara kadar ulaşmış durumda. Çünkü geçtiğimiz yıl Alman ZDF kanalı Bulut'u tam iki saatlik bir belgesele konu yapmış.
Futbolcularının 'melle' diye hitap ettiği Bulut, hayatını futbola adamış ve "Spor olmazsa hayatım tatsız-tutsuz olur," diyecek kadar kararlı bir din adamı. Bingöl İmam Hatip Lisesi'nde okurken kalecilikle başlayan futbol sevdası, üniversitede ve imamlıkla süren yaşam serüveninde olmazsa olmazlarından biri olmuş.
Karşımızda bugün ölecekmiş gibi ahiret için çalışan, ama hiç ölmeyecekmiş gibi de dünya işleriyle meşgul, sosyal dayanışmaya sonuna kadar inanan, bütün umudunu gençlere bağlayan bir adam var. Futbolla bu kadar ilgilendiği için çevresinden 'gavur', 'onun arkasından namaz kılınmaz' gibi tepkiler alsa da, şimdiye kadar hiç yılmamış, futboldan hiç vazgeçmemiş.
Nurettin Bulut'un günü 04.30'da başlıyor. Şehir merkezindeki evinden banka kredisiyle ve aslında futbolcuların malzemelerini taşımak için aldığı arabasına binerek 10 kilometre ilerideki Köprübaşı'ndaki camisine gidiyor, sabah ezanını okuyor, cemaate sabah namazını kıldırıyor.
Ardından evine dönüp bir-iki saat daha uyuduktan sonra, sabah sporu için Bingöl şehir stadının yolunu tutuyor.
Bir saatlik bir koşu ve kondisyon hareketlerinden sonra, duşunu alıp öğle namazı için caminin yolunu tutuyor. İkindiye kadar camideki işlerini yapıyor, cemaatin sorunlarını dinliyor. Ardından antrenman saati gelip çatıyor.
Akşam namazına kadar süren antrenmanı akşam ezanı ve namazı takip ediyor. Yatsıyı da kıldırdıktan sonra, köyün kahvesinde köylülerle zaman geçiriyor ve evinin yolunu tutuyor.

HEM FUTBOL HEM OKUL
Nurettin Bulut, 1998'de Köprübaşı'nda imamlığa başladıktan sonra köydeki gençlerin serseri mayın gibi dolaştığını görünce gençleri toplamış ve futbola kabiliyetli olanları ayırmış.
Bununla yetinmemiş komşu köylerden gençleri de takıma almış ve el attığı her köy kendi amatör takımını kurup, amatör ligde top koşturmaya başlamış. Kardeşler, Ağaçeli, Sarıçiçek köylerinin de artık onun sayesinde bir futbol takımları var. Ancak takıma aldığı gençlerin sadece futbola yetenekli olmalarıyla ilgili değil, Nurettin Bulut. Okuldaki başarıları da onun için önemli.
Okulda başarısız olan, derslerini boşlayan öğrencileri kesinlikle takıma almıyor. Başarılı olanları da velileriymiş gibi takip ediyor, dersaneye gitmelerini sağlıyor. Bulut'un şu anda Kars, Van, Erzurum üniversitelerinin yanı sıra, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde bile öğrencileri var.
Haberin fotoğrafları