kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Kasım 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Krizle başa nasıl çıkılır?

Giriş Saati : 12.11.2008 14:39
Güncelleme : 12.11.2008 17:41
Yeni Haber
Tüketiciler Birliği tarafından hazırlanan "Krizin Raporu 1 Kasım 2007-1 Kasım 2008"de, finansal kriz sürecinde, enerji ve zorunlu tüketim mallarındaki fiyat artışlarının düşürülmesi, yüksek oranlı dolaylı vergilerin de makul seviyelere çekilmesi gerektiği kaydedilerek, kredi borçları için acilen borç yapılandırılmasını sağlayacak yasa çıkarılması gerektiğine işaret edildi.

Raporda, 1 Kasım 2007 tarihinde başlayan küresel ekonomik krizin "ekonomik kriz" olmanın ötesinde bir nitelik kazandığı belirtilerek, dünya ekonomisinde resesyonun varlığının net olarak kabul edildiği vurgulandı. Yaşanan sürecin bilinen önlemlerle engellenemeyeceğinin kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, bu aşamada yeni dünya düzenine ilişkin mimari tasarımların uygulamaya konulması gerektiği kaydedildi.

"KRİZİN TEĞET GEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Raporda, şöyle denildi:

"Yeni bir dünya düzeni tartışmasına yol açacak kadar derin küresel ekonomik sorundan Türkiye'nin etkilenmemesi veya sorunun "teğet' geçmesi, yeryüzündeki ekonomik ilişkilerin yoğunluğu ve derinliği ve Türkiye'nin de bu ilişkiler ağının bir bileşeni olması nedeniyle mümkün değil. Bu genel nedenin yanında cari açık sıkıntısı içinde olan ve cari açığını yurt dışından gelen sıcak para ile kapatmak durumunda olan bir ülke ekonomisinin, yaşanan sıkıntından etkilenmemesi düşünülemez. Kurlarda yaşanan hareketlilik, bankaların kredi alacaklarına ilişkin katılaşmaya başlayan tutumları, tüketicinin zorunlu tüketim dışında harcama yapmaktan kaçınmaya başlayan harcama eğilimi, enerji fiyatlarına yapılan büyük oranlı zamlar ve nitekim büyük firmalardan gelen iflas haberleri, küresel sorunun "teğet geçmediği', aksine Türkiye'yi de etkisi altına aldığını net olarak ortaya koyuyor."

Raporda, geçen yıl Kasım ayına göre doğalgazın yüzde 74 artarak 0.9169 YTL'ye , elektriğin yüzde 62.5 artışla 0.1657 YTL'ye, suyun yüzde 250 artışla 4.26 YTL'ye yükseldiğini belirtilerek, doların ise aynı dönemde yüzde 30.76 artışla 1.53 YTL'ye, euronun da yüzde 15.97 artarak 1.96'ya ulaştığı kaydedildi.

ENERJİ FİYATLARI DÜŞÜRÜLMELİ

Ekonomi yönetimi tarafından mevcut tavrın sürdürülmesi ve alınması gereken önlemlerin yaşama geçirilmemesi halinde reel sektör ve tüketici açısından altından kalkılamayacak zorlukların artarak devam edeceği ifade edilen raporda, alınması gereken önlemleri şöyle sıralandı:

-Enerji ve zorunlu tüketim kalemlerindeki fiyat artışları durdurulmalı, fiyatlarda indirim sağlanmalı.

-Hukuki düzenlemelere göre 2008 yılı sonuna kadar doğalgaz dağıtımında BOTAŞ tekelinin kaldırılmasına ilişkin hükümler bulunmasına rağmen, halen doğalgaz dağıtımının sadece bu şirket tarafından yapılıyor olmasının önüne geçilerek, bu sektörde rekabet koşullarının oluşturulmalı.

-İktidar en azından altı aylık dönem için yüksek oranlı dolaylı vergilerde büyük oranda indirime gitmesi, kalıcı olarak da toplumda adil gelir dağılımın sağlanabilmesi için bu vergilerin makul seviyelerde tutulmalı

-Kredi borçları için acilen borç yapılandırılmasını sağlayacak yasa çıkarılmalı.

BANKA KREDİLERİNE YÖNELİK YASA TEKLİFİ

Öte yandan raporda, Banka krediledi ile ilgili yasa teklifi de sunuldu. Teklifte, tüm kredi kartlarının toplam limiti, ilk yıl için ilgilinin aylık ortalama gelirinin iki katını, ikinci yıl için ise dört katını aşaması gerektiği belirtilirken, sözleşmede belirtilen asgari tutarın da dönem borcunun yüzde 50'sinden aşağı olmaması gerektiği kaydedildi. Kredi kartına uygulanacak yıllık akdi ve gecikme faiz oranı, kart çıkaran kuruluşun topladığı mevduatlar için uyguladığı bir yıllık faizin iki katından fazla olamayacağı öngörülürken,

Raporu değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, "Krizin varlığını kabul etmekte geciken iktidar, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açmaktadır. Halen bu sorunun nasıl çözüleceği, etkisinin ne olacağı konusunda öngörüde dahi bulunulamamaktadır" dedi.

ANKA