kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Türk çiftçisine Kızılderili bitkisi

Giriş Saati : 08.11.2008 11:16
Güncelleme : 08.11.2008 16:18
Yeni Haber
Uzay teknolojisinden, kozmetiğe; enerjiden ilaç sanayisine kadar çok geniş bir alanda değerlendirilebilen ve Kızılderili bitkisi olarak bilinen jojobanın yüksek getirisi ile Türk çiftçisi için iyi bir alternatif olduğu bildirildi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tangolar, TÜBİTAK Adana Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezi (ÜSAM) ile ''jojoba yağı projesi'' yürüttüklerini söyledi.

Bir kaç dekar alanda deneme amaçlı üretim yaparak, bitkinin Türkiye topraklarına uyumu incelediklerini anlatan Tangolar, ürünün Akdeniz'in sahil kesimleri, Güney Doğu Anadolu ve Ege Bölgeleri'ne uyum sağladığını belirlediklerini kaydetti.

Jojoba tohumlarının ortalama yüzde 50 yağ içermesi ve kullanım alanlarının çeşitliliği ile dünyada yüksek talep gördüğünü belirten Tangolar, dünya üretimin ise yeterli düzeyde olmadığını bildirdi. Üniversite olarak ürünü yetiştirmek isteyenlere az da olsa tohum desteği sağladıklarını ifade eden Tangolar, ''Dünya ihtiyacını karşılayamıyor, yeni üretim alanlarına gereksinim var, çiftçiler jojobayı iyi değerlendirmeli'' dedi.

ÇÜ'den aldığı bir kaç kilo tohumla Bursa'da başladığı deneme üretiminde 150 dönüm alana ulaşan Bio Teknoloji firması yönetim kurulu başkanı Mehmet Aydemir ise ürünün tanıtımını yaptığı ''Adana Tarım 2008 ve Adana Sera-Bahçe 2008 Fuarı''nda, Kızılderilier'in anavatanı ABD olan jojoba yağının yüz yıllardır, yemeklik yağ ve kahve içeceği olarak kullandığını söyledi.

Aydemir, ABD'nin uzay araçlarında 1977'ye kadar balina yağını kullandığını ancak, Birleşmiş Milletler'in getirdiği av yasağının ardından yeni yağ arayışına yöneldiğini anlatarak, ''Yasak sonrası yapılan araştırmalarda jojobanın motor yağı olarak 200 bin kilometreye kadar kullanıldığı belirlendi'' dedi. Jojobanın bu gelişme üzerine dikkat çeken bir bitki haline geldiğini kaydeden Aydemir, şöyle konuştu:

''Jojoba, uzay, gıda, ilaç, kimya, kozmetik, enerji ve yağlama endüstrilerinin ender bulunan hammaddesidir. Sulama, ilaçlama ve gübre ihtiyacı duymayan ürünle, kurak ve kırsal arazilerin verime kavuşturulması mümkün. Stratejik öneme sahip bir bitki olduğu için hiç bir ülke tohumunu satmak istemiyor, sadece yağını satıyor. Yağın kilogramı yurt dışından 25 dolar civarında alınıyor. Bu pazarı iyi değerlendirebiliriz. Türkiye, jojobanın üretim üssü olabilir.''

Aydemir, üniversitelerin çalışmaları kapsamında yurt dışından getirilen 57 çeşit tohumdan Türkiye florasına uygun 4 tohum yetiştirildiğini belirterek, 3 yıl içerisinde ürün alınmaya başlanan ağaçların 15-200 yıl ömrü olduğunu bildirdi.

''JOJOBA ENSTİTÜSÜ KURULMALI''

Aydemir, jojobanın Türk çiftçisi için önemli bir alternatif olduğunu belirterek, üretiminin geliştirilmesi ve artırılması için ise mutlaka bir enstitü kurulması gerektiğini kaydetti.

İstenilmesi durumunda tohumların Afrika ülkelerinden temin edilebileceğini kaydeden Aydemir, firma olarak üretim yapmak isteyen çiftçilere tohum ve danışmanlık desteği sağladıklarını da belirtti.

(AA)