kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kuraklığa meydan okuyan sebzeler

Giriş Saati : 16.10.2008 10:51
Güncelleme : 16.10.2008 22:02
Yeni Haber
Gaziantep'te kimi çiftçi aileler kuraklığa meydan okuyan ''deşti domates'' ve ''haylan kabağı'' üretiyor.

Çiftçiler, sebze üretiminin genellikle sulu koşullarda yapıldığına dikkati çekerek, tarlalarını sulama olanağından yoksun olmaları nedeniyle sulama suyu kullanmadan domates ve kabak yetiştirdiklerini belirtti. ''Desti domates'' olarak bilinen domateslerin olgunlaşmış olanlarıyla sebze ihtiyaçlarını karşıladıklarını, olgunlaşmamış olanlarını ise turşu yaptıklarını ve turşu yapacak ailelere sattıklarını belirtti.

Sulama suyu kullanmadan yetiştirdikleri kabağın ise ''haylan kabağı'' adıyla bilindiğini ifade eden çiftçiler, bu sebzeyi dolmalık olarak kuruttuklarını ve kışın tükettiklerini ifade etti. Çiftçi Yılmaz Bozkurt, ''deşti domates'' ve ''haylan kabağı'' üretimini para kazanmak için değil kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıklarına dikkati çekti.

Bu ürünlerin ''gerçek organik ürünler'' olduğunu kaydeden Yılmaz Bozkurt, ''sulama yapmadığımız için hastalık ve zararlılarla mücadele gereği de duymuyoruz. Domateslerimizin görünüşü seralarda ya da sulu koşullarda yetiştirilen domatesler kadar mükemmel olmasa da onlardan çok daha sağlıklı ve çok daha lezzetli'' dedi.

''YÖRESEL TÜRLER KORUNMALI''

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Faruk Demir, Gaziantep'te sulanamayan alanlarda karpuz, kavun, acur, domates ve kabak yetiştirildiğini bildirdi.

Pek çok çiftçinin bu ürünleri arazisini boş bırakmamak için ektiğini ve hasat ettiği ürünlerle ailesinin ihtiyacına karşıladığını, yakınlarına dağıttığını kaydeden Ahmet Faruk Demir, şöyle konuştu:

''Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan ve gelecek yıllarda da şiddeti artarak devam edecek olan kuraklık nedeniyle susuz da yaşayabilen bu ürünlerin üzerinde önemle durmamız gerekiyor. Tarlamızı sulamak için su bulamadığımızda sebze ihtiyacımızı bu çeşitlerle karşılayabiliriz. Su kullanmadan yetiştirilen bu ürünlerin tohumları piyasada satılmıyor.

Örneğin çifti her yıl ürettiği domatesten bir sonraki yıl sonra ekmek için tohum da alıyor. Bu türler günümüze böyle ulaştı, ama bu türleri bizden sonrakilere de taşımamız gerekiyor. Bizim önerimiz, sulama suyuna ihtiyaç duyulmadan yetiştirilebilen bu yöresel türler korunmalı. Bu bitkilerin tohumları ıslah edilmeli ve daha çok çiftçi tarafından ekonomik değeri yüksek olmasa da yetiştirilmesi sağlanmalı.''

Ahmet Faruk Demir, dünyada organik ürünlere ilginin arttığını, bu ürünlerin parasal değerinin hızla yükseldiğini vurgulayarak, ''bu ürünler üretim miktarları artırılarak piyasalara da sunulabilir, hatta ihraç da edilebilir'' diye konuştu.

(AA)