kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HAŞMET BABAOĞLU

Kaldırın sosyoloji dersini, rahat edin!

Bizim Milli Eğitim sosyoloji dersine hep " başına kalmış modern bir bela " gibi yaklaştı!
Bir "Türk sosyolojisi"nin, özellikle de Ziya Gökalp'in varlığına şükredip yalapşap bir öğretimle bu belayı başından savmaya çalıştı.
Sersemce bir korkudur bu aslında!
Bu dersten sanki foyaları birdenbire çocukların önüne dökülüverecekmiş gibi korktu bütün iktidarlar!
O yüzden inanılmayacak ölçüde sıkıcı bir ders haline getirilmiştir.
" Yurttaşlık Bilgisi "nin biraz daha geliştirilmiş ve anlaşılmaz hale getirilmişidir.
Peki gerçek sosyolojiyle bunun bir ilgisi var mıdır? Ne gezer!
Ama diyeceksiniz ki; hâlâ okullarda 1. Dünya Savaşı'ndan Osmanlı'nın dağılarak çıkışını " Almanlar yenilince biz de yenik sayıldık " tarzında rezil bir klişeyle açıklamaya çalışan tarih dersleri verilirken, sosyoloji doğru düzgün öğretilebilir mi?
Haklısınız!
Dün Engin de (Ardıç) yazdı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni sosyoloji dersi program taslağında " kırmızı çizgiler " belirlenmiş.
Bunlardan biri de " sınıf " yerine " tabaka " kavramının kullanılmasıymış.
Benim öğrenciliğimde de " katman " demeye özendirilirdik. Yeniydi, "öz Türkçe"ydi bu sözcük, yoksa basbayağı " tabaka "ydı işte!
Demek ki, onca yıl geçiyor ama " bir adım ileri iki adım geri " düzeni bitmiyor.
Belli ki, adını ağzımıza almazsak, hem sokaktan, hem de bilimsel sorgulama alanından " sosyal sınıf " denen şeyin yok olacağını sanıyoruz. Bitmez tükenmez bir toplum mühendisliği hastalığı bu!
Öğretmen sendikalarının bu taslak hakkında verdikleri bilgiler doğruysa, durumun vahameti bu kadarla kalmıyor.
Diyelim ki, "sınıf "ı sadece Marksizme özgü bir kavram olarak görüyor taslağı hazırlayanlar! Ki cehalet bu!
Diyelim ki, o yüzden de politik çağrışımlardan ve "sömürü analizleri"nden korkuyorlar!
Peki " tabaka " deyince toplumsal hiyerarşi, imtiyaz düzeni, negatif farklılaşma buharlaşacak mı?
Ne yanılgı!
Ansiklopedilerde bile " tabaka " kavramı hiyerarşik ayrışmaya dayanarak tanımlanır.
Ama çaresini bulmuşlar bizimkiler!
Derste öğrenciler gruplara ayrılacak ve mensup oldukları tabakaları tanıma çalışması yapacaklarmış.
Ne için peki? " Tabakamızı tanıdık, sevdik " demek için! Şaka bu? Gençleri böylesine "çocuk" yerine koymak eğitimcilikle bağdaşır mı?
En iyisi kaldırın sosyoloji derslerini!
Hem siz rahat edersiniz hem de sosyal bilimler denilen şeye daha fazla ayıp etmemiş olursunuz!