kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
10 Eylül 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Kaliteli Türk müziği dinlemek için Kulağınızı Avaze’ye verin

ZEYNEP CEYLAN
09.09.2008
Hayatlarını müziğe adayan 14 kadından oluşan Avaze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu, kurulduğu 2005 yılından bu yana Türk müziğini kaliteli bir biçimde icra ediyor. Grubun en büyük eksiği güçlü bir sponsor.....
İLİŞKİLİ HABERLER
Kaliteli Türk müziği dinlemek için Kulağınızı Avaze’ye verin
Hepsi kadın...Hepsi Türk müziğine gönlünü vermiş 14 sanatçı... Avaze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu üyesi bu 14 kadın, kendi imkanlarıyla kurdukları gruplarıyla birlikte 2005 yılından bu yana klasik Türk müziğinin en güzel örneklerini icra ediyor. Her biri İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mezunu olan grup üyeleri, şarkılarıyla geçmişten günümüze bir köprü kuruyor. Grubun kurucuları arasında Prof. Dr. Nermin Kaygusuz, Yard. Doç. Şerife Güvençoğlu ve Doç. Nilgün Doğrusöz bulunuyor. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Bölümü'nde öğretim görevlisi olan Kaygusuz, kuruluş aşamalarını şu sözlerle anlatıyor: "Bir öğle yemeğinde Şerife Hanım ve Nilgün Hanım'la birlikte grubu kurmaya karar verdik. Başta kadınlı- erkekli bir grup kuralım diye düşünürken sonra sadece kadınlardan oluşan bir grupta karar kıldık." Grubun isim annesinin Doç. Dr. Nilgün Doğrusöz olduğunu belirten Kaygusuz, "Avaze, Farsça'da yüksek ses ve sesleniş anlamına geliyor" diye konuşuyor. Grubun sanat danışmanlığını, gruba büyük destek veren Prof. Dr. Nevzat Atlığ üstleniyor. Grupta ses sanatçıları olarak Doç. Nilgün Doğrusöz, Yard. Doç. Şerife Güvençoğlu, Sinem Özdemir, Nesibe Özgül Özbilen, Oya İşboğa, Filiz Yıldızbaşoğlu, Ayşegül Yüzgeç ve Aybige Demir yer alıyor. Kemençeyi Prof. Dr. Nermin Kaygusuz, kanunu Ayşegül Toksoy, udu Eylem Erdemir, viyolayı Şule Şakar, viyolonseli Ayşe Hatipoğlu ve tanburu Göknil Bişak çalıyor.

KADIN OLMANIN ZORLUĞU VAR

Hayatın içinde kadın olmanın zorluklarını yaşayan bu 14 sanatçı, iş hayatlarında da sadece kadınlardan kurulu bir grubun içinde olmanın çok zor olduğunu belirtiyor. Şerife Güvençoğlu, "İş hayatında kadın olduğunuz zaman devamlılığı yakalamak çok zor; çünkü kadın hem anne hem de eş. Evine ve ailesine karşı sorumlulukları var" diye konuşuyor. Grubun kurucularından Nermin Kaygusuz ise kadın saz sanatçısı bulmanın çok zor olduğuna dikkat çekiyor. Kaygusuz konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Ses sanatçısının yetişmesi saz sanatçısına göre daha kolay çünkü sadece sesini çalıştıracak. Sesinizi günde en fazla bir saat çalıştırabilir, bir saat egzersiz yapabilirsiniz ama enstrümanınız çalgı olunca, beş saat de çalışma imkanınız var. Dolayısıyla seste bir aracınız yok ama çalgı çalıyorsanız, o tahtayla duygularınızı ifade etmeniz gerekiyor. Ses eğitimi talebeleri çalgı talebelerinden çok fazla olduğu için çalgı çalan kadın bulmakta çok zorlanıyoruz." Türk müziğinin geleneğinde sese eşlik etme kavramının olduğunu belirten Kaygusuz, "Çalan insanlar tanınmıyor halbuki onların yükü daha fazla" diye konuşuyor. Şerife Güvençoğlu gruba üye seçimlerinde çok titiz davrandıklarını söylüyor. Konusunda bu alanda eğitim alan insanları tercih ettiklerini belirten Güvençoğlu, "Sahnede iyi görünen ve hem göze hem de kulağa hitap edenleri tercih ettik" diye konuşuyor. Grubun repertuvarı da tıpkı üyelerin seçimindeki gösterilen titizliğin aynısıyla belirleniyor. Ses Eğitimi Bölümü'nde öğretim görevlisi olan Sinem Özdemir, repertuvarda klasik Türk müziği eserlerinin yanı sıra; Cumhuriyet dönemi bestekarları ile kadın bestekarların eserlerine de yer verdiklerini söylüyor.

ZARARLI MÜZİKTEN UZAK DURULMALI

Prof. Dr. Nermin Kaygusuz, grubun amacının temiz icra olduğunu söylüyor ve sözlerine şöye devam ediyor: "Amacımız temiz icrayı geri döndürmek. İcra yavaş yavaş çok kirlendi. Müzik ruhun gıdası, tıpkı beslenmemizde nasıl fast-food'tan ve katı yağlardan uzak duruyorsak, ruhumuzu beslerken de zararlı müziklerden uzak durmamız gerekir..." Konser verecekleri yerleri de tıpkı repertuvar seçimlerinde olduğu gibi özenle seçtiklerini belirten Kaygusuz, 10 Kasım'da gerçekleşecek olan Eskişehir Festivali'ne davetli olduklarını dile getiriyor. Grup, kasım ayında da Caddebostan Kültür Merkezi'nde sahneye çıkacak.