kapat
02.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Vergi dünyasının Tatlıses'i

İnşaat işçiliğinden gelip 21 yaşında ilk vergi kitabını yazan Şükrü Kızılot, şu anda dünyada her gün vergi üzerine köşe yazan tek uzman! SABAH yazarı Kızılot, "Sorun bizde değil, kanunlarda" diyor
Son günlerin en popüler isimlerinden, Şükrü Kızılot. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi olan, ODTÜ'de dersler veren Kızılot'un, KDV üzerine yazdığı yazılar Ankara'nın bile dikkatini çekti. Nasıl çekmesin; tüm kanunlar, sürekli değişen oranlar ezberinde! Sesini duyurdu duyurmasına ama "Hâlâ yanlışlar var" diyor. İşte Türkiye'nin ve dünyanın her gün vergi üzerine köşe yazan tek uzmanının, inşaat işçiliğinden gelen başarı öyküsü...

BABAMIN KİTABI DİYE SATTIM
* Vergi kanunlarını ezbere bilir misiniz?

Evet. Beni boş bir odaya kapatın, içeriden kanunları yazıp çıkarım. İlk kitabım "Ortalama Kar Hadleri"ni yazdığımda üniversite öğrencisiydim. Matbaada bastırmıştım, kitabevlerine "Benim kitabım çok satar" diyordum; ama insanlar bir kitaba bir de bana bakıp almıyorlardı. Anladım ki, 21 yaşında biri olarak, vergi kitabı yazmaya hakkım yok. Bunun üzerine "babamın kitabı" diyerek dağıttım. Gerçekten de çok sattı. Diğer kitaplarımı da öyle dağıttım. 6-7 yıl bu böyle bilindi. 43 cilt kitabım var şimdi, iki boyum kadar. İki sene önce de Nokta dergisinin 'Doruktakiler' yarışmasında 'yılın bilimadamı' seçildim.

* Neden vergi?

Tesadüfen. Çok zor koşullarda okudum. Lisedeyken bir yandan inşaatlarda işçilik yapıyordum. ODTÜ'yü kazandım. Ama gidemedim. Devam mecburiyeti olmayan bir okulda okumam ve bir işte çalışmam gerekiyordu. O sırada Süt Kurumu'nda bir kadro varmış. Bana Kars milletvekili Kemal Kaya'dan bir kart alırsam kadroya yazılabileceğimi söylemişlerdi. Çünkü kurumun müdürü Karslıymış. Çok sevinmiştim, iş bulursam okuyabilecektim. O gece rüyamda, kart alıyorum, kaybediyorum, işe başlıyorum, geç kalıyorum. Milletvekiline gittim. "Kars'ın neresindensin?" dedi, "ben Çorumluyum" deyince beni kovdu. Ağlayarak gittim, işi kaybetmiştim. Birkaç ay sonra Maliye Bakanlığı'nın sınavına girdim, vergi memurluğu için. Kırıkkale Vergi Dairesi'ne tayin edildim. 8-10 yıl sonra bir avukat arkadaşım, "İyi biri var yardımcı olalım" dedi. Meğer Kemal Kaya'ymış...

* Yardımcı oldu mu?

Tabii ki, çünkü o olmasaydı bugün Süt Kurumu'nda memurdum... Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ne gittim. Akademik hayatım, Adana İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi'nde başladı. Asistanlık sınavına Mehmet Y. Yılmaz'la birlikte girmiştik. Sonra ODTÜ'den teklif geldi. Hâlâ kapıdan girince aklıma o ilk gün gelir.

* Sabah'taki yazılar nasıl başladı; çünkü sizden önce vergi yazan yoktu?

Vergi Kanunları çok hızlı değişiyor ve çok kişi de bunu öğrenmek istiyor. Ben de bir gazete bu konuda ek çıkarırsa ilgi görür diye düşündüm. Bir şekilde Zafer Mutlu'yu arayıp kendimi tanıttım. O da bana "Eki boşver, sen bize köşe yaz" dedi. Şu an her gün vergi üzerine köşe yazan tek benim. Galiba dünyada da böyle. Yazdığım her yazıyı önce sekreterime okuturum. Şayet o anlamazsa tekrar yazarım. Çünkü çok teknik bir konu, ben de anlaşılır olmasını istiyorum.

* Şirketlere danışmanlık yapıyor musunuz?

Hayır. Hiçbir zaman bir şirkette vergi danışmanı olarak çalışmadım. Bu işi böyle yapan bu yüzden az galiba. Az bilen var, onlar da danışmanlık yapıyor.

* Eve gelen faturaları inceler ve hataları bulur musunuz?

Evet. Özellikle kredi kartlarını. Hata varsa da arayıp hemen düzeltirim. Çok olmuştur.

BORSADA OYNAMAM
* Borsada oynar mısınız?

Hayır. Bu iş yanlış yapılıyor. Bir özel hastanenin 6 trilyon zararı ve 30 trilyon borcu vardı ama; o hafta hisse senetleri yüzde 70 değer kazanmıştı. Bu at yarışlarında ölmüş ata oynamak gibi bir şey.

* Başarınızın sırrı ne sizce?

Her işi iyi yaparım. En iyisini yapmak isterim. Çöpçü olsaydım, en temiz sokağın benim temizlediğim sokak olmasını isterdim.

Türkücü denetçi!
Adnan Kahveci döneminde Petkim'in yönetim kurulu üyesiydim (1988-1992). Kırşehir'de Petlas'ta üç bin kişi çalışıyor gözüküyordu. Ama 1500 kişi ortalıkta yok. Nerede, dış görevde diyorlar. Meğer partiye destek olsunlar diye kim var kim yoksa işe alınmış. Kahveler işçi dolu! Denetçileri bir göreyim dedim. Bir soru sordum, istediğim yanıtı alamadım; "Ne iş yaparsın" dedim, "türkü söylerim" dedi. Sonra Aliağa'da da aynı şey oldu. O da Balıkesir'de terziymiş. 'Neyse' dedim, sıkıldığımızda Kırşehirli'yi çağırırız bir türkü söyletiriz, moda hakkında bilgi almak istediğimizde de Balıkesirli'yi... Sonra denetçi olarak bir prof atandı. Çok mutlu oldum! Bir bilançoyu imzalaması gerekiyordu, baktı baktı, imza atacağı yeri bulamadı. "Efendim uzmanlığınız nedir?" dedim, "dizanteri ve tifo" demez mi!

Vergi Kanunu çelişki dolu
Geçmişte şöyle bir madde vardı: Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 175'inci maddesine uyulmazsa şöyle olur. Baktım, neymiş cezası diye, o da ne, 175'inci madde yok! Kablolu telefon lüks mal sayılıyor!

* KDV'de indirime gidilmesi yönünde yazılar yazdınız ve hükümete sesinizi duyurdunuz. Şaşırdınız mı?

Bekliyordum. Ama kapsamı daha geniş olmalıydı. Sanırım IMF baskısından ötürü sınırlı tutuldu, bir de gelir kaybından endişelendiler. Oysa indirimde öncelik tüketim malları olmalıydı. Çünkü bu alanda kayıtdışı ekonomi çok yaygın. Buzdolabı ya da otomobil alımı bir şekilde belgelenebiliyor. Ama vatandaş, tişört, ayakkabı alırken fiş almayayım diyebiliyor. Burada indirime gidilseydi vatandaş da fişini alırdı.

* Bizde tüketim ve lüks mal ayrımı değişik! Buzdolabı lüks sayılıyor örneğin...

Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, Başbakana "Evlerde kullanılan ütü lüks müdür?" diye soruyor, Başbakan da "Olur mu öyle şey" diyor. Oysa ütü de lüks mal sayılıyor. Buzdolabı, ütü, su ısıtıcısı gibi ürünler şimdi lüks tarifesinden çıkarıldı ama 1 Ocak'a kadar! Tüketim mallarında KDV indirimi çok önemli. Piyasada bir canlanma yaratabilir ve devlet şöyle bir mesaj vermiş olurdu: Devlet çok büyük bir gelirden vazgeçti, siz de karşılığında fiş alın! Bu kayıtdışı parayı kontrole alırdı. Ayrıca ücretlilere ödenen vergi iadesinin sekiz ay ya da yıl sonu yerine bir ay sonra ödenmesi daha etkili olurdu. Vatandaş vergi iadesini bir ay sonra alırsa hem kendi hem de ülkenin menfaati için fişini söke söke alırdı.

* Enflasyonun her gün yükseldiği bir ortamda bir yıl sonra gelecek iade bir şey ifade etmiyor...

Bu yüzden de ekonominin yüzde 50'si vergidışı kalıyor. Çünkü eğlence yerlerinden, doktorlardan alınan fatura geçmiyor. Oysa ABD'de yüzme dersi, kürtaj, alkol tedavisinde de fatura geçerli.

* "Biz Türkler vergi vermeyiz" sözü yanlış mı yani? Sorun vatandaşta değil de, kanunda mı?

Vergi kaçakçılığını inceleme oranı yüzde 1. Vergi kanunları da çok hatalı. Örneğin geçmişte şöyle bir madde vardı: "Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 175'inci maddesine uyulmazsa şöyle olur." Baktım, neymiş bunun cezası diye, o da ne 175'inci madde yok! Çok ciddi hatalar var. Çelişkiler de. Mesela kablolu telefon lüks mal sayılıyor ve KDV'si yüzde 26, cep telefonunun ise 18.

YALOVA HAYRAN KALDI
* Siz bu çelişkileri köşenizde yazıyorsunuz, tepkiler ne yönde?

Hükümet ile Cumhurbaşkanlığı, özelleştirme işleminin katma değer vergisinden ve vergi, resim, harçtan istisna olduğuna dair yasa maddesinin çıkması konusunda anlaşmazlığa düşmüştü. Cumhurbaşkanı tasarıyı imzalamadan geri göndermiş, bu üç milyar kredi almamızı engellemiş ve gerilim yaratmıştı. Ama o madde altı yıl önce çıkmıştı, ben de bunu yazdım. Özelleştirmeden Sorumlu Bakan Yüksel Yalova aradı, "Sizi takdir ederdim, şimdi hayran kaldım" dedi.

KARİKATÜRİST KIZILOT
* Lise, üniversite yıllarında başladım karikatüre. Mizahı seven bir yapım var. Ama artık pek yapamıyorum. Çünkü ayrı bir disiplin istiyor. Bir oturunca saatler sürebiliyor. Gırgır'da çizerdim eskiden. Şimdi bu mizahı yazılarıma fıkralarla taşıyorum.

* Ayrıca kravat ve kalem tutkum var. 1000 civarında kravatım, 250 kalemim var. Yurtdışına gidince ilk işim bu dükkanlara girmek olur.

* En iyi okurum annem, bütün yazılarımı defalarca okur. Mali müşavir olacak seviyeye geldi!

Buket AŞÇI



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır