Bridget Jones...
Tüm dünyada yankılar uyandıran, Türk basınında da yer aldığı
kadarıyla herkesin methiyeler düzdüğü filmi geçtiğimiz günlerde ben de izledim. Biliyorum biraz geç oldu ama.
Boşuna dememişler geç olsun da güç olmasın diye..
Sıradan bir izleyici olarak bile söylemek gerekirse vasat bir film.
Helen Fielding'in kaleme aldığı orijinalindeki zeki, esprili Bridget Jones'dan filmde eser yok! Filmin kahramanı saf denilecek kadar aptal bir genç kadın.
Seyretmeden önce kafamda canlandırdığım Sex & City havasından da eser yok filmde.
Baştan sona o kadar sıkıcı ki film, Hugh Grant bile kurtarmıyor!
Peki Bridget neden bu kadar konuşuluyor?
Herşeyden önce okuyucuya ulaşan Bridget Jones gerçekten keyifliydi.
Okuyucu olarak kitaptan aldığımız zevki sinemadan beklemek belki de bir hataydı.
Sonrasında yapılan reklam kampanyası ve PR çalışması kitabı
okumayanları da meraklandırdı.
En nihayetinde tüketici davranışı üzerine yapılan araştırmalar çok önceleri kanıtlamıştı:
Bir ürünü satmak istiyorsan önce kadınlara beğendireceksin.
Onlar tutarsa ürün tutar!
Bana kalırsa Bridget'ı sinemada kadınlar kurtardı!