* Maket uçaklara olan ilginizi hepimiz biliyoruz. Evinizden küçük çaplı bir atölye kurduğunuzu duymuştum. Bu hobi ne zaman ve nasıl başladı? (Emre Tok)
1963 yılında trafik kazası geçirip, sırt üstü yatmak zoruda kalınca sıkıntıdan maket uçak yapmaya başladım, başlayış o başlayış. Şimdi Nasa'dan internet yoluyla uçak profilleri alıyorum.
* MFÖ olmadan çalışmanın sizin için avantajları ne, dezavantajları ne? (Ferit Akatlar)
Biz sahneye ayrı ayrı çıkmıyoruz. DEF Beatles tamamen apayrı bir proje. Biz, 'birbirimize zincirlerle bağlı gibi de hareket etmeyelim, birbirimizden nefret de etmeyelim' düşüncesiyle hareket ediyoruz. Her birimizin eğitimini aldığı uğraşları var. Benim inşaat mühendisliğim, Mazhar'ın Devlet Tiyatrosu sanatçılığı gibi... Adama güzel bir rol gelecek, hayır sen müzisyensin asla oynayamazsın, gibi bir şey söz konusu olamaz. Böyle harekt edersek bir süre sonra kendi yeteneklerimizi gösteremediğimiz için grubun ruh sağlığı bozulabilirdi. Bu nedenle biz birbirimizi serbest bıraktık. Bir tek sahneye beraber çıkıyoruz. Ben solo albüm yaptım ama parçaları sahnede MFÖ olarak söyledik. MFÖ müzisyen olarak bulunabileceğim en güzel yer.
* "Koltuk Sevdası" ile başlayan oyunculuk serüveniniz devam edecek mi? (Oğulcan Türe)
Kendimi iyi ifade edebileceğim roller olursa devam edecek. Benim "Koltuk Sevdası"ndaki rolü kabul etmemin tek nedeni, kirli politikaları, halkın gözünün önüne sermekten çok memnun kalacağım içindi. Ben hakkını arayan ve susmayan bir adamımdır. Türkiye'de insanların korkutulmuş olmasından çok üzüntü duyuyorum. Biz siyah üniformalı bir adam görelim hemen hazıra dururuz. Nitekim kimsenin işine gelmedi ve diziyi yayından kaldırdılar.
* Sizi beraber görmeye alıştık. Aranız bozuk değil ya? (Sinem Feray)
Aramız bozuk değil, gayet iyi.
* MFÖ olarak mı, Fuat Güner olarak mı yoksa DEF olarak mı bir şeyler yapmak daha çok hoşunuza gidiyor? (Tamer Egemen Gül)
Zurnada peşrev olmaz ne çıkarsa bahtına.
* Türkiye'nin en iyi ve uzun süreli grubu son birkaç yıldır ortalarda görünmüyor. Acaba ne zaman yeni bir albüm gelecek? (Soner Öz)
MFÖ'nün yakında bir albümü çıkacak bunun planını yaptık. Üçümüz oturup bir ay besteleri yapacağız. Ayrıca senfoni orkestrasıyla da projemiz var.
* Tarkan gibi yakışıklı değilsiniz, dans edemiyorsunuz ama halk sizi çok seviyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? (Murat Alp)
Bizim şarkılarımız halkın gönlüne girmiş, bu da kolay değil. Yaptığımız her albüm belirli bir kaliteyi, halkla bütünleşmeyi sağlayacak öğeleri içinde taşıyor. Profesyonel olup da kaşarlanmış olsak da müziği hâlâ amatör bir ruhla seviyoruz. Bir de özel yaşamımızla gündeme gelmiyoruz.
* Hayatın sizin için anlamı ne? (Ayşegül Kiraz)
Aile ve sağlık başta geliyor. Elimden gitarı almak beni öldürmek demek. Benim bir deyimim var "gitar kaşımak" diye, ben evde arkadaşlarla muhabbet ederken bile gitar kaşırım.
* DEF nasıl biraraya geldi? (Berna Kara)
Dağhan Baydur: Odamda yapılacak işler listesinde DEF fikri 15 yıldır var. Beatles müziği bizim için çok keyifli bir müzik türü. Sonunda Kızılderili usulü parasız pulsuz üç parça yaptık.
Fuat Güner: Reklamcı bir arkadaşım projeyi dinledi ve 2000 CD ve 1 konser projesiyle geldi. Sekiz parça daha yaptık. Bu projede Erdal Kızılçay'ın katkısı büyüktü. Dağhan konserin görüntülerini Liverpool'daki Beatles Festivali'ne gönderdi. İki konserlik yer verdiler bize, 23 kişilik kadroyla orayı "bastık". 156 Beatles grubu arasında biz Beatles müziğine değişik bir yorum getirdik. Bizim DEF'ten "Görülmesi gereken bir müzik şov" diye bahsettiler.
* Sırada ne var? (Zehra Karahoda)
F.G.: DEF özel bir proje için bir araya gelmiş bir grup. İleriye dönük konser projelerimiz var. Beklentimiz, Beatles sevenleri ile paylaşmak.
D.B.: Para pul içinde yapmadık bu albümü. Çok talep olursa ancak ikincisi gelir, eser çok.
F.G.: Bir amaç da dünyaya tanıtmak, teklif var. Proje olarak dinleyenler çok beğeniyor.
D.B.: Bizim Liverpool'da verdiğimiz konseri BBC canlı yayınladı. Daha sonra da BBC'de en çok istek alan grup olduk. Albümün korsanları çıktı. BBC yine bir konser istiyor. Aslında Beatles müziğini, onlara etnik bir yorumla kabul ettirmek ve beğendirmek çor zor.