İZMİR CHP lideri
Deniz Baykal ile önce İstanbul'a, oradan da İzmir'e uçuyoruz. Sohbetimiz ise iki mitingden çok, Ankara mitingi çerçevesinde oluyor... AK Parti'nin bilinçli olarak Sincan'ı seçtiğine yönelik yorumları eleştirip ekliyor:
"AKP de önce Tandoğan'ı istedi. YSK'nın kurası sonucu Tandoğan'ı biz aldık..." Siyasi partilerin bugüne kadar Tandoğan'da yaptığı mitinglerin en iyisinden birini gerçekleştirdiklerini birkaç kez kayda geçiriyor.
"CHP mitingine katılanlar maaşlı kesim, AK Parti'nin mitingi ise işçi, yoksul kesimde" yaklaşımlarına tepki gösterip ekliyor:
"Gelenler öyle bürokrat falan değildi. Mamak, Keçiören Altındağ, Şentepe'den gelen Ankara'nın en yoksul insanları oradaydı. Muazzam bir kalabalıktı. Ankara'da yapılmış en kalabalık ve en başarılı miting." Ankara'dan İstanbul'a doğru uçarken
Çiğdem Toker ile birlilikte Baykal'a sorularımızı yöneltmeye başlıyoruz.
"Seçime bir hafta kaldı; bu propaganda dönemi gerisinde ne bıraktı?" Baykal,
"Kriz ve yolsuzluk" diye açıklayıp devam ediyor:
"Hükümet başlangıçta bizi teğet geçecek havasındaydı. Biz tartıştırdık. Yanlışlığını ortaya koyduk. Siyasetin gündemine soktuk. Önlem almaya mecbur bıraktık." Propaganda sürecinde bir ilkin yaşandığını da belirtip şöyle açıklıyor:
"Bu kadar uzun yıllar miting düzenledim. Ben ilk kez bir meydan mitinginde mali önlemler paketi açıkladım. Şimdi hükümet mahcup bir şekilde bizim önerilerimiz etrafında dolanıp önlemleri dediğimiz şekilde alıyor." Baykal, çok uzun yıllardır uyarılarda bulunduğunu, ancak sözlerinin ilk kez dinlenmeye başladığını vurgulayıp devam ediyor:
"Hükümete söke söke tedbir aldırdık. Hem de 'teğet geçiyor' derken. Erdoğan benim önerilerime karşı hakaret etti ama sonunda önerimizi de uyguladı."'Beni susturmak istiyor' Başbakan Erdoğan'ın
"müthiş bir rahatsızlık içinde" olduğunu söylüyor.
Şu iddiayı dile getiriyor:
"Beni susturmak için davalar açtı. Şimdi de yargıyı göreve çağırıyor, savcılara 'sustur şu Baykal'ı' diyor, baskı yapıyor.." Ekonomik krize rağmen halkın Erdoğan'a olan teveccühüne dikkat çekip,
"Toplumun yolsuzluk ve ekonomik krizi algılama eşiği mi düştü?" diye soruyoruz.
Baykal'ın yanıtı şöyle oluyor:
"İnsanların içinde bulunduğu şartları da dikkate almalı. Kriz veya yolsuzluk kendisine uğradığında ise işin ciddiyetine bakıyor." Sandıktan çıkacak oy oranı için rakam vermiyor. CHP'nin bir ay öncesine göre çok daha yüksek oy oranına ulaştığına inanıyor.
'Asfalt ilişkisi otomobilinden' Bu aşamada sözü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda ortaya çıkan asfalt olayına getiriyor.
"Keşke bu olaydan bir süre daha önce haberdar olsaydık" diye hayıflanıyor.
Ancak üstüne gitmekte kararlı olduklarının belirterek sözlerini sürdürüyor:
"Kirliliği ortaya çıktı. MÜSİAD Başkanı'nın açıklaması var; 'O kişinin asfalt ile ilişkisi otomobil ile üzerinden geçmektir' diyor. Bu kişi kalem, anahtarlık gibi eşantiyon, promosyon malzemesi üretirmiş. Bir anda asfalt uzmanı oluvermiş." Baykal, 2004 ve 2007 seçimlerinden daha büyük ilgi gördüğünü söylüyor; "
Sonuç sandıkta belli olacak" deyip susuyor.
Miting memnuniyeti Bu aşamada Anayasa değişikliği ile ilgili olarak nasıl bir politika izleyeceklerini sorduğumuzda Baykal,
"Şu anki önceliğimiz ekonomik ve yolsuzluk" demekle yetiniyor.
Başbakan Erdoğan'ın,
"Anayasa değişikliğinden Baykal kaçıyor" sözünü anımsattığımızda ise şu karşılığı veriyor:
"Ben hiçbir yerden kaçmıyorum. Kaçan kendisidir. Dokunulmazlık konusunda kaçan adam o değil mi? Biz millete ne söz verdiysek onu yerine getirdik." Ancak aralığı dar da olsa açık bir kapı da bırakıyor:
"Bizim şu anki önceliğimiz yolsuzluk ve ekonomi. Anayasa'ya seçimden sonra bakarız..." Baykal İstanbul Çağlayan ve İzmir Gündoğdu meydanlarındaki kalabalıktan memnun.
Her iki meydan
"Cumhuriyet Mitingleri" ile gündeme gelmişti. CHP'lilere göre her ikisi de Cumhuriyet mitinglerinden çok daha kalabalık...
Bize göre de CHP kampanya sürecinde en kalabalık mitinglerini dün gerçekleştirdi.
Özellikle de İzmir'de...
Hem de yağmura rağmen...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 23 Mart 2009, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/23//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.