YSK,
"TC kimlik numarası olmayan oy kullanamaz" kararı üzerine başlayan tartışma anlaşılıyor ki bitmeyecek...
Baştan belirtelim, kimse YSK'yı eleştirmeye, sorumluluğu üzerine yüklemeye kalkmasın...
Sorunun temelinde siyasi partilerin beceriksizliği yatıyor.
Çünkü 298 sayılı Kanun'da geçen yıl değişiklik yapılırken, bütün siyasi partiler,
"Benim seçmenim TC kimlik numarasını alır" öngörüsü içinde davrandı.
"Bakın el boyamadan kurtardık" cakası satmak için, soruna doğru teşhis koymadan,
"İntikal Hukuku
" kurallarını göz ardı edip yola çıkıldı.
Yerel genel seçim 29 Mart 2009'da yapılacağı, bir yıl içindeki değişiklikler de uygulanamayacağı için, seçim yasası yine aceleyle değiştirildi.
YSK Başkanı
Muammer Aydın'ın da altını çizdiği gibi, 13 Mart 2008'de gerçekleşen yasa değişikliği ile TC Kimlik Numarası zorunluluğu getirildi.
Herkesin sürekli ilçeye veya il merkezine gidip geldiği varsayılarak, yasanın 87'nci maddesine
"TC kimlik numarası" şartı eklendi.
Sandık başındaki seçmenin kimliğinin,
"TC kimlik numarası taşıyan belgelerle belirleneceği" hükme bağlandı.
Teknokrat kesimden gelen uyarılar hiçe sayıldı.
Şiirli, şarkı sözlü tartışmalar sonucu bugün sorun olan meşhur 87'nci madde değişikliği Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.
YSK da yasanın kendisine emrettiği hükmü bugün yerine getirmek istiyor.
250 TL'lik ceza da unutuldu Peki, YSK'nın uymak istediği hüküm sadece 298 sayılı yasada mı mevcut?
Hayır; 29 Nisan 2006'da yasalaşan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun geçici birinci maddesi de şu hükmü içeriyor:
"Kurumlar ve tüzel kişiler bu Kanun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde mevzuatlarını bu Kanun hükümlerine uygun hale getirerek işlemlerinde kimlik numarasını kullanmak zorundadırlar." Kanunun emri açık; 29 Nisan 2008'de herkesin kimlik numarasını almış olması gerekiyordu. Eğer almamış ise 250 TL'lik cezaya da uğraması şartı vardı.
CHP Grup Başkanvekili
Hakkı Süha Oktay'ın da dünkü sohbetimizde vurguladığı gibi,
"Dumansız hava sahası" reklamı yapan devlet, yurttaşını TC kimlik numarası alması konusunda teşvik etmedi.
Çankaya'daki kuyruk Gelelim işin bir başka paradoksuna...
İlçe, kent merkezine çok önemli bir işi varsa giden, nüfus cüzdanı veya kimlik derdi olmayan, taşrada yaşayan seçmen ağırlıklı olarak sağ eğilimlidir.
Kent merkezlerinde yaşayan, bir işi olan ve dolayısıyla en az bir kimlik taşıyan kentli seçmen ağırlığı ise soldur...
Durum böyle iken, TC kimlik numarası konusunda en fazla itiraz niye CHP'den geliyor?
Bunu anlamak için dün Keçiören ve Çankaya nüfus müdürlükleri önündeki kuyruklara bakmak yeterliydi.
Aynı seçmen sayısına sahip iki ilçenin nüfus müdürlükleri önündeki en uzun kuyruk, CHP'nin en fazla oy aldığı Çankaya'da bulunuyordu...
Anlaşılıyor ki, yeşil kart, sosyal yardım gibi hizmetlerden yararlanmak isteyen yurttaşların büyük bölümü TC kimlik numarasını zaten almış.
Gelir durumu iyi, entelektüel seviyesi yüksek kentli yurttaş ise TC kimlik numarası almayı ötelemiş.
Vatandaşlık görevini yerine getirmediği için ceza ödemesi gerekenlerin sesi gür çıkıyor.
Bu seçimin sorunu da yasalar ve uygulanmasındaki zorlukla hafızalara kazınıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 20 Mart 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/20//haber,9F1D14BFC16F4BDB8BB864060A052778.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.