Toplumdaki gerginliğin giderilmesi, sağduyunun egemen olması, Anayasa Mahkemesi'nin
"Kapatma Davası" nda izleyeceği tutuma bağlı.
Tabii ki yüksek yargıçların vicdanı hür insanlar olduğunu kabul ederek olaya yaklaşıyoruz.
Bu açıdan onlar da, Mahkeme'nin raportörü gibi İddianame'yi değerlendirirken, kapatma için sunulan delillerin
"kapatma için yeterli bir şüpheyi yaratıp yaratmadığı "na, iddianamedeki suç unsuru içerdiği belirtilen bazı beyanların basından alındığına, bu beyanlara yapılan tekziplerin iddianamede yer almadığına bakacaklardır. Ayrıca herhalde onlar da yeni CMK'ya göre Savcı'nın sadece partinin aleyhine olan delilleri değil, lehine delilleri de göstermesi gerektiğini hatırlayacaktır.
Ayrıca yargıçlar herhalde, İddianame açıklandığında MHP lideri Bahçeli'nin seslendirdiği şu görüşü de hatırlayacaktır:
- Büyük bir Meclis çoğunluğuna dayanarak iktidar olan bir partinin kapatılması için başlatılan sürecin siyasi sonuçlarının yapacağı tahribat, bunun hukuki sonuçlarından çok daha önemli ve öncelikli konu olarak görülmelidir. Evet... Anayasa Mahkemesi yargıçları, sadece hukuk anlayışları ile değil
"sağduyuları" ile de kamuoyu önünde şimdi.
Bugünkü Tüm Yazıları
Hukukla sağduyu birbirinden ayrılamaz
Yayın tarihi: 30 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/30//haber,AC9D8BE14FD74F4ABAB36CEE9B365B78.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.