Alex'in takımı

Fenerbahçe, tüm önemli maçlardaki özelliğini hemen devreye sokarak, daha ilk dakikada İnönü çimenlerinde, "Burada iyi olan benim" mesajını verdi. Hem rakibine, hem de tribünlere bunu öyle bir hissettirdi ki, Beşiktaş'ta ne sahasında oynamanın avantajı kaldı, ne de galibiyetten başka skorun tatmin edemeyeceği anlayış farkı.
Maçın doğası gereği agresif başlayacak olan Beşiktaş'ın duvara çarpıp, sersem olan atak anlayışına, Kazım'ın sergilediği şovla kontra da yaptılar. Beşiktaş sol kanadı bir topun ve bir oyuncunun peşine düşüp, dönme dolap parası vermeden, neye bindiklerini anlamaya çalışıyordu. Kazım'ın ayağına yapışan top, tribünlere vuran boğaz rüzgarına, Anelka esintileri taşıyordu. Kimsenin sesi çıkmıyordu, herkes Kazım'ı seyrediyordu.
Karşılaşmanın topu öylesine keyiflenmişti ki, Kazım'ın ayağından çıktığı anda, Alex kafayı vurmasa kendi çarpacak bir yer bulup gol olacaktı.
Beşiktaş çaresizliğini, ikinci 45'te sonlandıracak bir kıvılcım peşine düştü. Fenerbahçe'nin de kafasına Çarşamba düşmüştü. Geriye yaslandılar. Beşiktaş'ın külleri yeniden alevlendi. Sağlı sollu gelmeye başladılar. Yine de duvar görevini yaparken, Uğur çıktı, Semih girdi.

ALEX DÖNMEYE KARAR VERDİ
Vederson'un yalnızlığı SerdarTandoğan ikilisini bir anda oyuna yeniden soktu. İlk boşlukta beraberlik golü geldi. İnönü'nün çehresi değişti, umutlar geri geldi ama dönmeye karar veren bir başkası daha vardı; Alex... Golün sıcaklığı ile Beşiktaş'ın isteği maçı sarmalarken, kontrolsüzlük Fenerbahçe'nin dengeli oyun düzenini devreye sokuverdi. Telaşa bile kapılmıyor, galibiyet golünü atacakları anın gelmesini sabırla bekliyorlardı. Açıkçası fazla gecikmeden istedikleri anı da yakaladılar. Rakipten bir fazla geldiler kontra atağa, Semih, Alex'e ikramını yaptı, kaptan da gerekeni..
Gökhan Gönül, Maldonado, Edu ve Volkan Demirel'in maçın Fenerbahçe adına önemli isimleri olduğunu da belirtmeliyiz.
Teknik direktör Zico takımının kalitesine inanıyor ve bunun sonuçlarını da elde ediyor. Chelsea maçı öncesinde, dünkü Kezman'ı izledikten sonra, Semih'e kulübede yer gösterirken bir kez daha düşünmeli.