Sivil toplum anlayışı yerleşmemiş toplumlarda halk iki şekilde sesini duyurabilir: Seçimler ve gösteriler. Siyasetçiler, yöneticiler konuşurlar. Söylediklerinin sonuçlarını göremezler. En fazla etraflarındakilerden süzülenleri bilirler. Bu da sağlıklı olmaz.
Yönetimde istikrar adına temsilde adaletin feda edildiği bir ortamda sokakların sesi daha önemli hale geliyor. Sokaklardan gelen "feedback" (geribildirim) siyasetin ve yönetimin halkla ilişkilerinin sağlığı açısından çok önemli. Kalabalık 14 Nisan'daki gibi milyonu aşmışsa siyasi partiler, kurumlar, STK'lar bu halkı, bu mitingi doğru tanımlamak zorunda. Örgütler kendilerini yeniden tanımlamak için '14 Nisan sürecine' girmelidir. Çünkü bu miting tabanın tavanın yerine geçmesidir.
Bu kez "yollar yürümekle aşınmaz" diyerek küçümsenemez. Demokrasi ruhunu adil olmayan seçim sistemiyle biçimlenen Meclis'te arayanlar anlamalı ki 14 Nisan demokrasi ruhunun kendisidir.