kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT
Genelkurmay Başkanı yüksek siyaset yapıyor
Ankara'da Cumhuriyet mitingi yapıldı... Ne oldu?.. Kıyamet mi koptu... Sivil toplum kırmadandökmeden "demokratik hakkını" kullandı.
Mesajını verdi.
İktidara mesaj:
- Bak, bazı tedirginliklerim var... Aşırılıktan uzak dur... Makul ol.
Darbe heveslilerine mesaj:
- Darbe istemiyorum... Sivil toplum olarak tepkimi kendim gösteriyorum.

"Miting mesajlarına" ara verelim.
Ve Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın "basın toplantısına-bildirisine-manifestosuna" girelim.
Son söyleyeceğimizi de "ilk başta" söyleyelim:
- Genelkurmay Başkanı yüksek politika yapıyor.

Paşa'nın "söylemi" üzerine değerlendirmeler sürüyor. Çoğu "sözde yorum."
"Özde analize" gelince...
"Ustaca-akıllıca" üst düzeyde siyaset.


Şehit cenazelerinde halk "paşam" diyor:
- Çocuklarımız ölüyor!..
Paşa'nın "örtülü" mesajı:
- Sorumlusu ben değilim, hükümet... Bana kalsa Kuzey Irak'a girerim.
Konu Kuzey Irak'a "girip girmemekse" bunun konuşulacağı "platform" Milli Güvenlik Kurulu değil mi?


Cumhurbaşkanı "nasıl" olmalı?
"Aday" belli. Aday "standarda" uyuyor mu? Komutan "uyuyor" demiyor. Ama "uymuyor" da demiyor. Ve Org. Büyükanıt "kendisinden bir söylem bekleyen altına" mesaj veriyor:
"Ben söyledim... Fakat Meclis böyle yaptı" mesajı.


Komutan'ın konuşmasından "laikçiler... AKP karşıtları" memnun. "Paşa diyeceğini dedi, daha ne söylesin" havasındalar.
"AKP' ye uzanan eller kırılsıncılar" memnun. "Paşa demokrasi dersi verdi, artık herkes sussun" diye bayram yapıyorlar.

Org. Büyükanıt'ın "bir mesajı" da halka.
Mesaj:
- Ey halkım!.. Sen, ne demek istediğimi anla.
Halk "ne çıkaracak" bu mesajdan?
"Akçılar" yani Tayyip beyciler, mesajı "kendi lehlerine" çekecekler.
"Laikçiler" kendi lehlerine.

Genelkurmay Başkanı ne "tarafım" dedi.
Ne de "taraf değilim."
Kendisinden "şahinlik bekleyenler" mutlu.
"Güvercinlik bekleyenler" mutlu.
"Komutanımız konuşsun" arzusundaki "alt kademe" mutlu.

Komutandan "bir şey umanlar" seviniyorsa...
"Ummayanlar" seviniyorsa...
"Gerginler" rahatlıyorsa...
1. Söylem çok akıllıca.
2. Ustaca.
3. Kurmayca.
4. Her cümlesi dikkatle seçilmiş.
5. Mesajlar kuyumcu terazisi hassasiyeti ile hazırlanmış.
6. Ölçülmüş, biçilmiş, üzerinde uzun uzun düşünülmüş.
7. Zamanlamasına özen gösterilmiş.


İşte bu "yüksek politikadır."
"Büyük politikadır."
Gelelim "son duruma."
"Başsavcı" konuştu.
"YÖK" konuştu.
"Genelkurmay Başkanı" konuştu.
"Cumhurbaşkanı" konuştu.
"Zincir" tamamlandı.


Konuşmayan sadece "Tayyip beye karşı olan sessiz çoğunluk" kalmıştı. Dün o da "büyük bir olgunlukla" konuştu.

Güne "Ankara' daki büyük mitingle" başladık. Günü yine "mitingle" bitirelim.
Halk "demokrasinin yılmaz bekçisi."
"Asıl koruyucu ve kollayıcısı."
Halk "uzlaşı" yanlısı.
Halk, Tayyip beye "şu rahatsızlıklarım var" diyor.
"Alternatif arayanlara" ise...
Dünkü büyük mitingi "bölünmeden, parçalanmadan, birbirini yemeden siyasi potada seçenek haline getirmek" düşüyor.