kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
NURAN YILDIZ
Aklımdan Geçen
Basın toplantısı neden yapılır?
Bu soruya ilk yanıt "bilgi vermek için" olur. Oysa basın toplantıları her zaman bilgi vermek için yapılmaz. Nadiren bilgi vermeyi amaçlar. "Bilgi" yorum, duygu, düşünce, görüş içermez. Basın toplantısı genellikle "bir şey" söylemek için organize edilir.
Org. Büyükanıt'ın basın toplantısında "o şey"i aradım.
Girişte söylediklerini geçtim. Ama sesindeki gerginlik arayışımın haklı olduğunu gösterdi.
Terörle ilgili ilk bölümde yeni bir şey yoktu, geçtim.
Atatürkçü Düşünce Sistemi'ne yapılan saldırılardan söz etti, bir yere bağlamasını beklemeye başladım.
2003'ten bugüne TSK'yı yıpratma amaçlı organize saldırılardan söz ettiğinde de tarih söylemesini bir kenara yazdım.
"Kuzey Irak'a operasyon" konusunda netti. Bir gün önce MGK'da da aynı netlikte olduğu muhtemeldi. Yine de kamuoyuyla paylaşması "o şey"in en parlak ambalajıydı.
Andıç, akreditasyon, günlük konularına verdiği yanıt da zamanlama olarak ilgisizdi, geçtim.
Ancak "Nasılsa siz soracaksınız, ben söyleyeyim" diyerek cumhurbaşkanı bahsini açması ve "TSK'nın başkomutanıdır" diyerek kendileri için önemini vurgulaması önemli mesajdı.
"Cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil, özde sahip olan bir kişinin cumhurbaşkanı seçilecek olmasını umut ediyoruz" cümlesi "o şey"di. Askeri açıklamalardaki her sözcüğün gram değeri düşünülürse "umut ediyorum" vurgusu olası kararların gözden geçirilmesi için söylenen "o şey"di.
Köşe yazarlarının "sarı yaktı, kırmızı yakmadı" demelerine bakıyorum; acaba ben başka bir basın toplantısı mı izledim diyorum. Ordunun kırmızı yakması darbenin, muhtıranın kendisidir zaten. 1960'da, 1980'de kırmızıdan önce sarı yaktılar. Demirel'in komutanların güler yüzüne bakıp "daha bir haftamız var" demesindeki umursamazlığın tarihi 11 Eylül 1980'di. Kimse darbe olsun istemez. Onun için herkesin bu mesajları kendi dünya görüşüne göre değil, gerçeklere göre yorumlaması gerekir.
Siyasetçilere önerim, kimi köşe yazarlarının pembe tablosuna bakarken onların Bebek koyundan Türkiye'yi yorumladıklarını unutmasınlar.