|
|
|
|
SABAH ve atv Ankara bürosu kadınlara emanet
Onlar iki başarılı kadın. Biri SABAH, diğeri atv'nin Ankara temsilcisi. Aslı Aydıntaşbaş ve Tuba Atav, medyada kadın olmanın zorluklarını anlattı. İşte kadın gözüyle siyasetin yüzü...
Deniz Baykal beni en çok şaşırtan isim oldu
Genç ve başarılı birer kadın gazeteci onlar. SABAH Ankara büro Aslı Aydıntaşbaş'a atv Ankara ise Tuba Atav'a emanet. Temsilcilerimiz mesleğin zorluklarını anlattı.
Erkek egemen Ankara'da varlığını kısa sürede kabul ettiren Aslı Aydıntaşbaş, yedi yıldır Amerika'dan sürdürdüğü gazeteciliğin ardından Ankara'ya ve iktidar savaşlarına alışmaya çalışıyor.
* Nasıl başladınız gazeteciliğe? Amerika'daydım ve farklı yayın organları için haber yapıyordum. 93 sonuydu, Yeni Yüzyıl Gazetesi kurulurken bana iş teklif ettiler. Bu fırsatı kaçırmak istemedim.
* Sonra tekrar Amerika'ya döndünüz ve Sabah Washington temsilcisi oldunuz. Sabah'ın Ankara temsilciliğine getirilmeyi hiç bekliyor muydunuz? George Bush'un NATO Zirvesi için İstanbul'a gelişini izlemek üzere buradaydım. O sırada tebliğ ettiler yeni görevimi. Ben de çok şaşırdım, büyük sürpriz oldu.
* Yıllardır Amerika'da süren bir yaşam ve sonrasında Ankara... Karar vermek zor oldu mu? Karar vermek kolay ama acılı oldu. Zira Ankara'nın zor ve yaşamış olduğum New York, Washington, İstanbul gibi kentlere kıyasla hayat tarzı açısından özürlü bir yer olduğunu biliyordum. Ama bu bir seçimdi, neye girdiğimin farkındaydım.
* Neden zor Ankara'da olmak? Ankara gerçek bir metrepol değil. Buradaki siyaset-iktidar olayları bazen insanı canından bezdiriyor ama buna karşın doyurucu yanları da var. Çünkü her şeye rağmen Türkiye'nin kalbi burada atıyor. Herkes İstanbul'u Türkiye zannediyor ama değil. Asıl Türkiye Ankara, yani Anadolu.
* Bir de bu şehirde kadın gazeteci olmak var, öyle değil mi? Evet çünkü erkek egemen bir siyaset yapısı var. Meclis öyle, bakanlıklar öyle, hatta gazeteciler bile çoğunlukla erkek... Kadınlar da var ama yönetici olarak çok az. Günlük işleyiş açısından siyasetin yapıldığı yerler ve işleyiş tarzı oldukça maço.
* Maço derken..? Ne bileyim, bazı bakanlarla görüşmek için akşam Balgat'ta bir nargile kafesi var, oraya gitmeniz lazım. Şimdi ben istesem de öyle bir dünyaya giremem, girsem de sahte olur.
* Siyasilerle ilişki kurmakta zorlandınız mı? Zorlanmadım aslında çünkü buradaki insanlar da farklı bir sese aç. Hem kadın olarak hem uzun süre yurtdışında yaşamış biri olarak beni merak ettiler. İkincisi Sabah gazetesi çok önemli bir gazete. Her ne kadar her akşam karşılıklı oturup nargile içmesek de, Sabah Gazetesi'nin Ankara temsilcisini dikkate almak zorundalar. Bu da benim hayatımı kolaylaştıran bir şey. Ama hiç ahbaplık edeceğimi düşünmediğim insanlarla çok iyi ahbap oldum.
* Tanıyınca sizi en çok şaşırtan siyasi isim kim oldu? Deniz Baykal... Son birkaç yılda katılmadığım birçok şey yapmasına rağmen, Ankara'nın en hoş sohbet insanlarından biri.
* Peki, ya Tayyip Erdoğan? Her şeyden önce çok duygusal bir insan. Zaman zaman öfkeli, zaman zaman çok yumuşak ve duyarlı. Sevdi mi seviyor, sadakate önem veriyor. Ama benim için Tayyip Erdoğan hala bir bilmece gibi. Ne zaman, ne karar vereceğini kestirmek zor.
* Bir gününüz nasıl geçiyor? Hayatım başka insanların kontrolünde. Hemen her gün öğle ve akşam yemeklerinde ya bürokrat, ya bakan ya da haber kaynağımız olan kişilerle buluşuyorum. Bu işimin bir parçası ama bazı günler çok yoruluyorum.
* En çok ne yapmak isterdiniz? Spor ve yoga. Ama Ankara'da yoga yapmak imkansız çünkü buranın ruhuna aykırı. Sürekli adrenalin üzerine kurulu bir hayatın içinde gevşersem, işten koparım diye korkuyorum.
* Peki kendinize ne zaman vakit ayırabileceksiniz? Şu an için buna imkan yok gibi görünüyor. Hayalini kurmak bile zor. Ama bu yoğunluğa rağmen işimi çok seviyorum ve bu işi başarmak için burdayım. Ankara'da kalmaya niyetliyim!
İlknur K. AKMAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|