|
|
|
|
|
Sekste kuralların ötesine gidildi
|
|
Yazdığı erotik kitapla gündem yaratan Melissa P. ile Roma'daki evinde çok özel.
19 yaşındaki Melissa P.'nin erotik deneyimlerini anlattığı "Yatmadan Önce Yüz Fırça Darbesi" adlı kitap, çok satanlar listesinden inmiyor. Genç yazar "Seks ödül de, işkence de olabiliyor"
Seksi pişmanlıkla yaşadım
Erotik deneyimlerini anlattığı "Yatmadan Önce Yüz Fırça Darbesi" kitabıyla gündem yaratan Melissa P., SABAH'a konuştu: "Ben bir büyücüyüm".
Melissa P. (Panarello), daha onaltısındayken yaşadığı erotik maceraları "Yatmadan Önce Yüz Fırça Darbesi" adı ile kitap haline getirip, 30 ayrı ülkede satan ve 3 yıl aradan sonra kendinden hala konuşturan Sicilyalı kız. Melissa bugün 19 yaşında ve İtalya'da 1 milyon kişinin okuduğu kitabı Türkiye'de de piyasaya çıktı. Melissa'yla İstanbul'a hareket etmeden önce Roma'da konuştuk. Collosseum'a yakın bir merkezde, kitaptan elde ettiği gelirle kendisine satın aldığı bir apartmanda sevgilisi ile beraber oturan Melissa P.'nin sevgilisi aynı zamanda yayınevi Fazi'nin editörünün oğlu Thomas Fazi. Melissa'nın evine fotoğrafçımız Antonello Nusca ile gidiyoruz. Kapıda bizi minacık bir kız karşılıyor. Boyu 1.47, bunun kendisinde kompleks yarattığını öğreniyorum. Melissa, saçlarını özensiz bir biçimde arkaya bir tokayla tutuşturmuş, üzerinde çiçekli bir elbise ile gülümseyerek karşımıza çıkıyor. Melissa duru ve güzel yüzlü minicik bir genç kız... "Komşunun kızı" havasındaki bu kızın milyonlarca satan bir "erotik romanın" yazarı olduğuna kendinizi inandırmanız biraz güç...
* Kitabını yazdığın 3 yıldan bu yana hayatında neler değişti? Eğer değiştiysem bu sadece bir yaş sorunu, kitabı yazdığımda 16 yaşındaydım şimdi 19.
* Yaşının ötesinde hayatın değişti sanırım, artık Sicilya'nın Katanya şehrinde değil Roma'da yaşıyorsun ve bir de şöhret sahibi oldun... Bu doğru, kendimi bildim bileli Roma'ya gelmek istiyordum, şöhret bunu gerçekleştirmeme yaradı. Ama sosyal hayattan nefret ediyorum. Kitap Roma'ya taşınmama imkan verdi, ekonomik olarak hayatım istikrarlı.
* Sadece ekonomik değil, duygusal hayatında da bir istikrar var galiba? Evet, 2 yıldır Thomas ile birlikteyim.
* Maceralı bir dönemini kitap yaptıktan sonra 2 yıldır istikrarlı bir ilişki yaşıyorsun. Normal bir genç kız mı oldun? Bence yapmak istediğin her şey normaldir. Önce de normaldim, şimdi de normalim. İlişkimde sadığım ve çok kıskancım. Aldatmak gereği hissetmiyorum. İstesem yaparım, ancak önce terk ederim.
* Melissa P. Roma'da nasıl bir hayat sürüyor? Fazla dışarı çıkmaktan, gece hayatından hoşlanmıyorum, kalabalığı da sevmem, ben yalnızlığı seviyorum, evde oturmayı seviyorum. Davetlere, kitap tanıtımı dışında gitmiyorum. Evde oturup, güzel bir kitap okumak veya film seyretmek varken dışarı çıkmanın alemi ne?
* Ne yapıyorsun bütün gün evde? Melissa P.'nin bir gününü anlatır mısın? Tarot falına bakmaya bayılıyorum. Ezoterizme meraklıyım. Gizemli şeylere karşı tutkum var. Tarot falına bakmakta kendimi başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Kendime bir büyü kitabı aldım. Ama ben iyi bir büyücüyüm. Bu bir aile sırrı. Bunun dışında doğal ürünlerle evde krem yapıyorum.
* Bunları yapmak zamanını dolduruyor mu? Günümü canlandırmak için flüt dersleri alıyorum. Bir gün flüt dersleri ile ilgili bir ilan gördüm ve hemen ders almaya karar verdim. Ben her şeyi çok hızlı yaparım. Acilen ölecekmişim gibi yaşarım. Koşarak gidip flüt aldım ve hemen derslere başladım. Kitabım çıkarken de aynı telaş vardı. Yazdığımda erişkin değildim, 16 yaşındaydım, "On sekizine kadar bekle" dediler. Bekleyemezdim. Ya biri benden önce yaparsa diye korkuyordum.
* Aynı telaş yaşadığın erotik deneylerde de var? Kendini tanımada ve bulmada seks tek yol mu? Aklına başka deneyimler edinmek gelmedi mi? Ben herkes kendi yolunu seçer, seçilen yol herkesin kabul ettiği yol olmayabilir diye düşünüyorum. Uyuşturucu ile kendini bulma 1970'lerin modasıydı. Şimdi seks uyuşturucunun yerini almış gibi görünüyor. Kollektif bir rahatsızlığı ifade ediyor bu, sadece gençlerin değil orta yaşın da sorunu.
* Kendi deneyimlerini aktardığın "Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi" adlı kitapta sanki etrafında bir çöl var. Ailen, sosyal çevren neredeyse yok. Kişiliğini beslediğin tek şey seks. Nasıl açıklıyorsun? Bugün her yerde bir çöl var, vurdumduymazlık var. Ne yaparsan yap tadı yok, her şey masumluğunu kaybetmiş, duygular da böyle.
* Kitabındaki politika yapan, idealist liseli genç tipi de yaptıklarına bakarsan, evli ve eşini aldatan adamdan farksız. İdeallerin değeri yok, politikacılara da güvenmemek lazım. Benim yaşıtlarımı da ancak iki gruba ayırabilirsin. Bu sadece bir moda sorunu. O da giyim, kuşamlarına göre en fazla ikiye ayrılıyorlar. Orijinallik yok. Kendi kafasıyla düşünenler az.
* Kitabına dönelim. Yaşadığın erotik deneyimlerin çoğu kez nihilist bir tat taşıdığı hissediliyor. Her yaşadığın ilişkide kendine karşı bir şiddet, yok etme eğilimi var. Seks bana verdiği gibi benden de birşeyler alıp götürdü. Hem bir ödül hem de bir işkence. Bütün deneyimlerini bir pişmanlık duygusu ile yaşadım. Toplumun bu tip ilişkileri tasvip etmediğini bilerek yaşadım. Bir de "hayır" demekten korkuyorum.
* Nasıl, "hayır" demeyi bilmediğin için mi bazı ilişkileri kabul ettin? Ben bu karakterle hayır demeyi başaramıyorum. Şimdi biraz öğrendim. Kendimi savunabiliyorum. Ama her zaman geç kalıyorum ve sonra da saldırganlaşıyorum.
* Bu deneyimlerini yaşarken ailenden hiç çekinmedin mi? Ailemden korkmuyordum. Çıktığım çocuklardan haberleri vardı. Ancak yaşadıklarımdan sonra haberleri oldu. Kuralları çiğnemek hoşuma gidiyordu. Bugün artık kuralları çiğnemek de zor. Uyuşturucu, politika, seks her alanda kuralların ötesine gidildi. Her şeyi 30 yıl önce yaptılar. Artık her şey normal.
* Babanla ilişkilerin nasıl? Babamla çok mesafeli bir ilişkim var. Kitabımı okumadı, hiçbir reaksiyon vermedi. İlişkim hep mesafeli oldu. Benimle pek konuşmaz. Yaptığı tek şey hakkımda bilgi toplamak. Anem ve babam ayrıldılar. Şimdi anem kızkardeşimle beraber oturuyor.
* Yaşadıklarının normal olduğunu ve şimdiki gençliğin böyle yaşadığını mı düşünüyorsun? Özellikle Güney İtalya'da bu böyle. Satanist tarikatların ortaya çıktığı kasabalara bakın. Eğlence yok, sosyal hayat yok, tam bir çöl. Böyle yerlerde ekstrem deneyimler ortaya çıkıyor. Bu uç deneyimler aslında bir rahatsızlığın işareti. Söylemek istediğin bir şeyler var.
* Erotik romanlar bir yana ne okursun? Elime ne geçerse okurum, ayırmam. Dört yaşında okumaya başladım. Şu an elimde Alberto Asor Rosa'nın "Hayvanların ve Diğer Yaşayanların Hikayesi" adlı kitabı var. Kedi, köpek, bir adam ve kadının hikayesi. Bir de Jonathan Carrol'ün "Ciao Pauline" adlı kitabını okuyorum. Ayrıca ismi bana yakıştığı için (kıkırdıyor) Jean Patrick Manchette'in "Öldüresiye Çılgın" polisiye romanını aldım.
* Evindeki DVD'lere bakılırsa sinemaya merakın olduğu söylenebilir... Evden dışarı çıkmayı sevmediğim için, kaset alıp evde seyrediyorum. Kubrick beğendiğim bir rejisör, geçenlerde Polanski'nin "Rosemary's Baby" filmini seyrettim. Pasolini'nin "Sodoma'nın 120 Günü" Ettore Scola'nın "Çirkin, Kirli ve Kötüler"i beni etkileyen filmler.
* Erotik sinema ilgi alanına giriyor mu? Tinto Brass'ı seyrederken eğleniyorum. Pornografik sinema yapıp sonra da bunu ünlü bir yönetmenin erotik filmleriymiş gibi pazarlıyor. Erotik filmlerde Japonların üstüne yok. Murakami'nin "Tokyo Decadence" filmi benim kitabıma benziyor. Tek fark kitapta başroldeki kız bir fahişe. Yine, Japon Takeshi Kitano'nun "Dolls" filmini bu kategoride anabilirim.
* Yeni romanından söz eder misin? İsmi, konusu nedir? Yeni romanımın adı "Nefesinin Kokusu". Mayıs ayında İtalya'da piyasaya çıkıyor. Bir saplantı ve kıskançlık arasında bir roman. Hepimizin 2 kaderi var. Biri yaşadığımız diğeri yaşayabileceklerimizi temsil eder. Bu paralel ikinci kaderimizdir. Bu kitapta gerçek bir kaderden hayali bir kadere göç var.
* Kitabın Türkçe'ye de çevrildi. Türkiye hakkında ne biliyorsun? Türkiye hakkında çok az şey biliyorum. Türkiye beni cezbediyor. Türk çevirmenimin getirdiği lokumlar da müthişti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|