Ölümün kıyısında balık avı!
Denizin tam ortasında anafor. Bilmeyenlere tarif edeyim. Deniz sanki aşağıdaki bir çukura akıyor. Döne, döne halkalar halinde büyüyen bu anafor etrafında ne varsa içine çekiyor. Büyülenmiş gibi seyrediyorum. Hem anaforu hem de anaforun kıyısında teknedeki balıkçıları... Sevgili Atilla Gökçe; "Ölümün kıyısında balık avı" dedi. Sonra yanımda, her fırsatta "Bu ülkede yaşanmaz be dostum" diyen Zonguldaklı barmen Abdullah'a sordum; "Şu tekneler anaforun kıyısında bir hata yapsalar... Hani diyorum tekne bozulsa? Ya da dalgınlık işte..." diyorum... Abdullah gülümsüyor, "Her yıl 5-6 balıkçı, tekneleriyle bu anafora kapılıp gider. Sonra da kilometrelerce ileride çıkarlar." Hay Allah!..
Oysa Norveç'in denizinde o kadar çok balık var ki. Elini bile uzatsan tutarsın. Bir de "Beyaz Kartal"lar!. Bir Beşiktaşlı olarak o beyaz kartalları deniz üzerinde bolca görmek inanılmaz güzeldi. Norveç'de beni etkileyen işte bu tablo. Bir şey daha var. Caddede karşıya mı geçmek istiyorsun? Ayağını uzattığın an bütün arabalar duruyor. İşte bu keyfi yaşamak için caddede zik zak çizerek gidiyorum. Hop burada, hop karşı caddede. Eh yani Türkiye'de yaya geçidinde karşıya geçmek için çok bekleyen biri olarak bu da bir keyif canım. (Hadi size bir itiraf. Işık yoksa beklerim. Bu yüzden karım elimden tutup karşıdan karşıya çok geçirmiştir beni.) Bir şey daha beni şaşırttı. O da hiçbir yerde sigara içilmiyor, her barın önünde sigara içip de ikinci sınıf insan muamelesi görenler var. Barlarda hiç kimse "İçki sigarasız olmaz" demiyor. Peki ne var? 18 yaşından büyük gençler kimliklerini gösterip sadece bir bira, 22 yaşından büyükler ise 4 cc'lik bir içki içebiliyor. Barmen Abdullah'a soruyorum. Kafayı bulamayanlar olay çıkarmıyor mu? O da cevaplıyor; "Keşke yapsalar! Yakama yapışıp içki isterlerse bana 300 bin kron tazminat öderler, ayrıca 15 gün de hapis yatarlar."
Anlıyoruz ki burada şişe ile içki istemek bile suç. Norveç olağanüstü doğa güzelliğine sahip bir ülke. Ama 10 günlük yazı var. Denize giren de donar. O güzelim doğanın içinde harika evler var. Ama çevre ile ilişkiler sıfır. Herkes kendi başına ama yapayalnız. Soruyoruz ve öğreniyoruz: Norveç safi gelir olarak dünyanın en varlıklı ülkesi. Demir madenleri, petrolleri var. Bazı petrol bölgelerini kullanmıyorlar, onları gelecek kuşaklara bırakmışlar. Yani kimsenin iş, aş derdi yok. Sağlık sorunu yok. "Eh bu ülkede herkes mutlu ve müreffeh" diyorsunuz ya... Yanıldınız efendim. En çok intiharlar Norveç'te. En çok kadınların dövüldüğü ülke Norveç... En çok alkoliğin olduğu ülke de Norveç... Yani varlık içinde yokluk çeken Norveç'te cinsel suçlar, tacizler de üst düzeyde... "Böyle bir ülkede mutlu insanlar var mı, yok mu" derseniz "Var" derim. Onlar da bizim Türkler. Konya'nın Tavşanlı ilçesinden giden 2 bin Türk, bugün Norveç'te sorunlu ama mutlu yaşıyor. Ayrıca Türkiye'de siyasi baskı var diyerek Norveç'e yerleşmişler. Ama en komik olanı da şu; evlenerek Norveç vatandaşı olan bir Türk, belli bir süre sonra karısını boşuyor. Sıkı durun şimdi. Kocasından boşanan bu kadın Türkiye'de, boşandığı adamın oğluyla evleniyor. (Baba oğul şimdi Norveç'te yeniden evlenip kendilerine yepyeni bir hayat kurmuş.) Biz Türkler'de çare tükenmez efendim!...
|