kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Özgürlüğü kaldırılmış bir seyirci kitlesi var

10.04.2009
İLİŞKİLİ HABERLER
Özgürlüğü kaldırılmış bir seyirci kitlesi var
- Altyazı dergisine yazdığınız yazıda sinemayı bir 'isyan etme' noktasında gördüğünüzü belirtiyorsunuz, sinema nasıl bir isyanı tetikliyor sizde?
- Her yenilik arayışı, yeni bir anlam arayışı, evden gitmeye teşvik. İktidara bir isyan çünkü bu arayış. Mesela, kendi iç dertlerini halletmeyen insanlar, dünyanın en gaddar insanları oluyor. Kimse kötü doğmuyor ama sonra kötü oluyor. Bunun için insanın kendisini bulmak için var olana ayak diremesini çok önemsiyorum. Hayatta bir şeye hayır demek bir isyandır. Çünkü sürekli koşulladırılıyoruz. Bir de her istediğimiz yaparız gibi bir algı var. Öyle olmuyor. Yapılamıyor. İş amacı dışında hiçbir şeyden zevk alamaz hale geldik. Bu insanın ruhunu acayip fakirleştiriliyor. İnsan ruhunda çok katmanlar var... İnsan gökdelen belki ama iki katında yaşanıyor. Giriş ve üstü...

- Simdilerde sinemada gerçekçilik çok talep görüyor. Ama sizin sinemanızda farklı bir gerçeklik algısı var. Gerçek malzemelerini kullanarak bir anlam yaratmanın peşine düşüyorsunuz.
-
Bugünkü sinemanın dayattığı gerçekçiliğin, sanatı, düşünceyi öldürdüğünü düşünüyorum. Mesela bir hikâye seyrediyoruz, filme çekilmemiş hayattan alınmış gibi yapıyor. Sanki böyle yapınca daha çok etkileniyoruz gibi bir dayatmama var gibi geliyor bana. Gizlice çekmiş hissi vererek göstermek, göstermek, göstermek... Sinemanın başka bir ruhu var. Dediğin gibi gerçeğin malzemeleriyle bir anlam oluşturabiliyorsun. Benim için sinemanın en önemli özelliği hayal kurdurması. Bunun için sevdiğim filmler, kitaplar, hayal kurduranlardır, çünkü sana özgürlük alanı bırakıyor. Çünkü seni de katıyor o işin içine. Zaten özgürlüğü kaldırılmış bir seyirci kitlesi var. Niye hemen sıkılıyorlar, ya da giriş gelişme sonuç olmayınca niye anlamıyorlar, işte bunun için. Sanat biraz zihinsel de bir çalışma gerektiriyor. İyi filmi seyrettikten sonra, kimsenin hayatı değişmiyor ama insana, kendine dair bir şey düşündürüyor. Ben mesela iyi film seyrettiğim zaman mutlu oluyorum, kötü film seyrettiğimde belki hayatımın günlük rutini değişmiyor ama kızıyorum. Ben de başkalarını mutlu edecek ve kızdırmayacak filmler çekmeye çalışıyorum.