kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

İlk hedefiniz İstanbul, ileri

YAPRAK ARAS ŞAHİNBAŞ
10.04.2009
Yurtdışında özel muamele görmek, gruplar içinde dikkat çekmek mi istiyorsunuz? Bunun için "İstanbul'dan geldim," demeniz artık yeterli. Siz asıl ilgiyi, Chanel No: 5 reklamı yayına girdikten sonra görün!..
Milano'da, Marni defilesinin yapılacağı binanın önündeyiz. Çok hoş giyimli iki kadınla sohbet etmeye başlıyoruz. Japon Vogue'unun moda editörleri çıkıyorlar. Viviana, İstanbul'dan geldiğimizi duyunca düşük desibelli bir çığlık atıyor: "İstanbul'a bayılıyorum. New York'tan sonra en sevdiğim şehir!"
Moda gazeteciliği kursundaki hocam; The Independent gazetesi yazarı Paul Tierney, İstanbul'da yaşadığımı duyunca bırakıyor sınıfı, benimle ilgilenmeye başlıyor. Al Jamal'i çok sevmiş, Reina'da pek eğlenmiş. Topkapı Sarayı ne de güzelmiş. Zaten Travel&Leisure'a bir İstanbul yazısı da yazmış. Dersten sonra İngiliz kızlar sarıyor etrafımı. Kimi gelmiş gezmiş, kiminin ilk fırsatta gitmek istediği şehirmiş.
Geçen haftalarda sona eren Bizans sergisinin kaymağını, Yunanistan yemişti. İmparatorluğun başkenti olduğu halde İstanbul'dan eser gönderememiş, İngliliz basınını da doğru kullanamamıştık. Ama buna rağmen Londra'daki İstanbul hayranlığı şaşırtıcı durumda.
İstanbul, son zamanlarda yıldızı en hızlı yükselen şehirlerden biri. Özel muamele istiyorsanız, özellikle yurtdışına çıktığınızda zikretmeniz gereken sihirli kelime, kesinlikle bu. 'Hip şehir'lerden konu açılınca bir Berlin diyorlar, bir de İstanbul. Avrupa'nın yeni Barselonası olarak nitelendirenler de çok. Marka gurusu olarak bilinen Wally Olins bunun sinyallerini iki yıl önceki röportajımızda vermişti aslında. Türkiye'nin marka olmak için daha kırk fırın ekmek yemesi gerektiğini söylerken, İstanbul için 'olağanüstü' tanımını yapmıştı. Hiç unutmam, "Dünyanın en mükemmel şehirlerinden biri. İşiniz hiç zor değil," diye de eklemişti. Obama'nın ziyaretiyle oluşan hava bu merak ve ilgiyi daha da artırdı elbet. Kriz de, üst-orta sınıfın 'long weekend' seyahatlerinin rotasını Avrupa şehirleri yerine nispeten daha ekonomik olan İstanbul'a çevirdi. Eskiden tarihi yarımada ve Beyoğlu çevresini arşınlayan turist kafilelerine bugün neden Nişantaşı sokaklarında rastlıyoruz sanıyorsunuz?

COCO CHANEL'İN İSTANBULU
Dananın kuyruğu ise asıl Chanel'le kopacak. Geçen yıl W Hotel'in kapısında Audrey Tautou ile karşılaştığımı yazmıştım. Coco Avant Chanel filminde ünlü modacıyı canlandıran Tautou'nun İstanbul'da bulunma nedeni meğerse Chanel No: 5 parfümünün reklamıymış. Önümüzdeki günlerde vizyona girecek reklam için İstanbul'un çeşitli mekânlarında da çekimler yapılmış. Paris'ten Şark Ekspresi'ne atlayan Tautou, soluğu İstanbul'da alıyor. Mısır Çarşısı'nı geziyor, ardından sevgilisinin peşinden koşarken görüyoruz Tautou'yu. Oğlan vapura biniyor ama Tautou kaçırıyor. İkili daha sonra mozaiklerden yapılmış bir Chanel logosunun üzerinde birbirine kavuşuyor. Yabancı basın, Chanel filminin bazı sahnelerinin de İstanbul'da çekildiğini, hatta Coco'nun yedi tepeli şehirde gizli bir aşk yaşadığını yazıyor. "Eğer Coco beğenip gittiyse biz de gitmeliyiz," diye de ekliyorlar.
Haberin fotoğrafları