kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Üç Maymun filminden bir sahne.

2.5 gün boyunca yoğurulan neydi?

SAMİ TOSUN
17.10.2008
Bakın değerli okurlar, bizim gibi insanlar toplumun lüzumsuz işlerinden beslenir. Yani, kimse açıkça itiraf etmez ama biz, yani hop kültür insanları, geyik muhabbetlerinden kamusal 'şey'ler türetir, bu 'şey'leri önemliymiş gibi sunarız. Şimdi bir deneme yapacağım, sizlerin de şahit olmanızı istiyorum. Konu şu: Geçen gün bir haber çıktı. Başlığı, 'Meme sahnesi 2.5 günde çekildi' idi. Nuri Bilge Ceylan'ın Üç Maymun filminde başrol oynayan Hatice Aslan sevişme sahnesinde çok rahat olduğunu belirtmiş ve eklemiş, "Hacer'in memeleri sahnesi 2.5 günde çekildi, pek çok gecelik parçalandı!" Tercümesini de vereyim: Filmde rol alan Yavuz Bingöl'ün, Hacer rolünü oynayan Hatice Aslan'ın 'memelerini yoğurduğu' bir sahne çekilmesi icap etmiş, bu sahne 2.5 günde, pek çok geceliğin parçalandığı bir meydan muharebesine dönüşmüş. Yani, ya Yavuz Bingöl yoğurmayı bilmiyor ve bir pençe sahibi, ya 2.5 gün yoğuracak kadar yeteneksiz bir oyuncu, ya da amiyane tabirle, 'abaza'. Artık diğer sahneleri ne kadar yoğurdular, işin o kısmı da bilinmiyor... Vay sana güzel ve yalnız ülkem vay!..
Neyse değerli okurlar. Soru şu: Bilen bilir, bir ara Dokun Bana diye bir yarışma programı peydahlanmıştı. Ortaya bir araba konuyor, o arabaya en çok dokunan, arabanın sahibi oluyordu. Hatta şöyle de hatırlatmak isterim, BBG (Biri Bizi Gözetliyor) evine girip oradan skandallarla çıkan Hülya adlı bir yarışmacı vardı; işte o Hülya da hem bu 'dokunma' yarışmasına katılmış, hem de elendikten sonra bir başka dokunma sevdalısının 'coach'u olmuştu. O yarışmada sadece dokunuluyor ve araba kazanılıyordu. Bahis konusu filmde ise 2.5 gün meme yoğruluyor ve çeşitli festivallere katılınıyor. Ben işin içinden çıkamadım. Ödül ne?! Onca gecelik nasıl parçalandı?! Nerede bu devlet?!
Yazının en başında söz ettiğim 'deneme' ise şöyle: Hani, kimseye zarar vermemek adına, başkalarının geceliklerini falan parçalamadan, lütfen kendi kendinizi 2.5 gün yoğurun, neticeyi bana e-posta yoluyla bildirin. Perişanlık var mı, yok mu? Denemeyi de şu sebeple yapıyoruz: 2.5 gün boyunca memeleri yoğrulan hanım, "Hiç mi rahatsız olmadınız?" sorusu karşısında, "Onlar benim memelerim değil, film kahramanı Hacer'in memeleri. Niye rahatsız olayım ki?" diye cevap vermiş. Sebep bu. Ben de diyorum ki, kendinizi bir nevi Hacer yerine koyun, kıyamam, kimse sizi yoğurmasın, siz kendi kendinizi yoğurun bakalım, netice ne olacak...
Bana kalırsa, şöyle söyleyeyim, bir meme 2.5 gün boyunca yoğruluyorsa o artık meme değil başka bir şeydir. İçinde silikon olarak aktif bir madde varsa, yoğuranın haline acırım, orası ayrı konu...
Ha, şimdi bu yazıyı ailecek okuyan ve, "Bu tosun da zıvanadan çıktı," diyen okurlarımız olacaktır, kendilerine hürmetlerimi iletirim ve fakat yeni kaybettiğimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, "Dalgaların ucunda yıldızların ucu / Her köpük bir fırtına / Her köpük bir evren," dizeleri üzerine güzelleme yazsaydım kaç kişinin ilgilenmiş olacağı üzerine tahmin yürütmelerini de isterim...
Durumumuz budur. Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı kaybettiğimiz gün, popüler sanat alemimizin gündemi Hacer'in memelerinin 2.5 gün boyunca nasıl yoğrulduğudur. Biz artık böyle bir şeyiz. Beğenin ya da beğenmeyin...
Güzel, yalnız ve yoğrulan memeler ülkesi!.. Gecelikler promosyon!.. Köpüklerin ucu ise bir muamma...