kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Nisan 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Erdoğan: 80 yıl önceki ezber üzerinden siyaset yapanlar değişimin dışında kalmışlardır

Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyetimizin niteliklerin halkımızca yeterince sahiplenilmediği yönündeki iddialar, milletimizin devletine ve cumhuriyete olan sadakatini tartışmalı hale getirmek anlamını taşır. Bu, Cumhuriyetimizin bütün kazanımlarını, bütün başarılarını inkar etmek demektir. Elbette böyle bir haksızlığı kabul etmek mümkün değildir. Bugün hala 80 yıl önceki ezber üzerinden siyaset yapanlar, ne yazık ki, milletimizin yaşadığı büyük değişim ve gelişmenin hem dışında hem de çok gerisinde kalmıştır. Umuyorum onlar da yakında, Türkiye'nin artık, o eski Türkiye olmadığını anlayacaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan, TBMM Genel Kurulu 23 Nisan Özel Oturumunda yaptığı konuşmada, Meclis'in millet iradesinin tecelligahı, Kurtuluş Savaşı'nın karargahı, Atatürk'ün riyasetinde Cumhuriyet'in kurucusu ve demokrasinin kalbi olduğunu söyledi. Cumhuriyet ve demokrasi başta olmak üzere milletin çağdaşlaşma adına elde ettiği bütün kazanımların arkasında meclisin olduğunu vurgulayan Erdoğan, Atatürk'ün 22 Nisan 1920'de "Bir dakika bile tehir edilmeyecek" notu ile bütün valiliklere, sancaklarına ve komutanlıklarına çektiği telgrafı okudu.

Erdoğan, bu telgrafın ardından 23 Nisan 1920'de TBMM'nin coşkulu törenle açıldığını ve o günden itibaren de milletin mercii olduğunu anımsatarak, "TBMM, kurtuluş savaşımızı sevk ve idare eden Cumhuriyetimizi kuran iradesidir. TBMM, Türkiye'yi bu bugünlere taşıyan, Türkiye'yi dim dik ayakta tutan, demokrasimizi yaşatan iradedir. Çünkü TBMM, Türk milletinin, Türk halkının yüce iradesidir" dedi.


"ATATÜRK MİLLETTEN BAŞKA KİMSEDEN YETKİ ALMADI"



Milli egemenlik kavramının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik meşruiyet temelinde kurulduğunun en açık ifadesi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

Cumhuriyetimizin kurucusu ve Yüce Meclisimizin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk milli mücadelenin en zor şartlarında bile her meselenin müzakere ile karara bağlandığı Meclis iradesine, onun verdiği demokratik meşruiyete yaslanmıştır. Atatürk, milletten başka kimseden yetki almamıştır. Egemenliğin de, siyasi temsil yetkisinin de meşruiyetin de kaynağı millet olmuştur."

100. YIL HEDEFİ



Başbakan Erdoğan, Cumhuriyetin 100. Kuruluş yıldönümünü çok daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye olarak karşılamaya hazırladıklarını belirterek, "Bu tarihi sorumluluğun bir gereği olarak, Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumaya, demokrasi standartlarımı yükseltmeye, temel hak ve özgürlükleri geliştirmeye devam ediyoruz" diye konuştu. AB'ye tam üyelik yolunda kararlılıkla ilerlediklerini de belirten Erdoğan, "Atatürk'ün işaret ettiği bu idealleri gerçekleştirmeye hiçbir zaman bu kadar yakın olmamıştır" dedi.

Erdoğan, terör başta olmak üzere birlik ve bütünlüğe, huzur ve istikrara yönelik tüm tehditleri, millet iradesine sıkı sıkıya sarılarak, meclisin temsil ve sorun çözme kabiliyetini koruyarak demokrasinin standartlarını yükselterek bertaraf etmek durumunda olduklarını söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aziz milletimiz, tamamen hür iradesiyle, eşit oy hakkı temelinde, seçimler yoluyla iradesini temsil yetkisini TBMM'ye emanet etmektedir. Özellikle içinden geçtiğimiz bugünlerde tekrar tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. TBMM, cumhuriyetimizin temelini oluşturan ve Atatürk devrimlerini hayata geçiren kurumdur. Atatürk, cumhuriyetin bekasını, ancak millete mal edilmesi halinde mümkündür."

"MİLLETE DAYATMA DEĞİL BENİMSETME"

Atatürk'ün devrimleri ve yeni düzeni millete emanet etmeden yaşatmanın mümkün olmadığına güçlü bir şekilde inandığını söyleyen Erdoğan, "Bu sebeple, yeni siyasi, hukuki ve toplumsal düzeni millete dayatmayı değil, millete benimsetmeyi amaçlamıştır. Cumhuriyetimizin bütün nitelikleri belirli aşamalar izlenerek, TBMM'de görüşülüp oylandıktan sonra anayasamızın esasları arasına girmiştir" dedi.

80 YIL ÖNCEKİ EZBER ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLAR

Cumhuriyetin bütün nitelikleriyle millete mal olduğunu, çağdaşlaşma sürecinin milletle buluşmak anlamında amacına ulaştığını söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimizin niteliklerin halkımızca yeterince sahiplenilmediği yönündeki iddialar, milletimizin devletine ve cumhuriyete olan sadakatini tartışmalı hale getirmek anlamını taşır. Bu, Cumhuriyetimizin bütün kazanımlarını, bütün başarılarını inkar etmek demektir. Elbette böyle bir haksızlığı kabul etmek mümkün değildir. Bugün hala 80 yıl önceki ezber üzerinden siyaset yapanlar, ne yazık ki, milletimizin yaşadığı büyük değişim ve gelişmenin hem dışında hem de çok gerisinde kalmıştır. Umuyorum onlar da yakında, Türkiye'nin artık, o eski Türkiye olmadığını anlayacaktır. Demokrasi, laiklik, hukuk devleti ve sosyal devlet anlayışları birbirinin tamamlayıcısı mahiyetindedir, mütemmin cüzü durumundadır. Bunlar arasında ayrım yapmak, bu bütünlüğü sulandırmaya çalışmak doğru değildir."

Başbakan Erdoğan, işleyen bir demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, hukuk devleti anlayışının hakim olması, çağdaşlaşmanın en önemli tezahürü olduğunu dile getirerek, çağdaş dünyada demokrasinin yerine konulabilecek bir yönetim tarzının da olmadığını söyledi. Demokratik siyaseti gözden düşürmeye yönelik her türlü girişim, çağdışı bir anlayışın ürünü ve beyhude bir çaba olarak kalacağını ifade eden Erdoğan, konuşmasını tüm çocukların ve milletin bayramını kutlayarak bitirdi.


ANKA