kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Nisan 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Dünya darlık yaşarken, Türkiye'yi bolluk bekliyor

Yeni Haber
Kuraklık ve spekülatif sebeplere bağlı gıda ürünlerinde dünyada darlık yaşanırken, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Polatlı Ovası Projesi benzeri projelerle, gelecekte Türkiye'yi bolluk bekliyor.

Söz konusu projelerle ''sulanabilir'' alanlar büyürken, tarımda üretim ve ürün çeşitliği artacak, katma değer yükselecek. Bir başka deyişle
dünyada isyanlara kadar varan sorunlara yol açan gıda krizi, Türkiye'ye için fırsata dönüşecek.

Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi özelliği taşıyan Güneydoğu Anadolu Projesinde son hamleye hazırlanılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda 5 yılda bitirilmesi öngörülen proje, yörenin gelir seviyesini 4,5 kat artıracak.

GAP İdaresi Başkanlığından alınan bilgiye göre, GAP'ın sulama projeleri tamamlandığında, şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen ''sulama alanına eşit bir alan'' daha sulu tarıma açılmış olacak.

Böylece GAP'ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli, bölgede ekonomik hasılayı 4,5 kat artıracak, nüfusu 8,6 milyona ulaşacak
bölge halkının yaklaşık 3,5 milyonuna iş imkanı sunacak.

2 YILDA 5 ÜRÜN ALINABİLİYOR

Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2 yılda 5 ürün alınabilen ve dolayısıyla da eşine az rastlanacak nitelikte iklim koşullarına ve verimli topraklara
sahip. İşlemeye elverişli arazi miktarı yaklaşık 2 milyon 477 bin hektar ile toplam arazinin yüzde 33'ü kadar. Kısıtlı işlemeye uygun arazi 694
bin hektar da hesaba katıldığında, bölge topraklarının yüzde 42,2'si tarıma elverişli görünüyor.

Bölge illerinde kuru tarım koşullarından, sulu tarım koşullarına geçilmesi ile yüksek katma değer yaratan tarım ürünlerinin ürün deseninde yer alması sağlanıyor.Bölgede sulamaya açılan alanlarda, özellikle endüstri bitkilerinden pamuk ekimi yaygın. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün ana ham maddesi olan pamuk, 2005 yılı ekilen alan 295 bin hektar ve bu alandan elde edilen ürün miktarı ise 1 milyon 179 bin 252 ton. Türkiye ekilen alanlarının yüzde 54'ü kadar Tahıllardan buğday, arpa ikinci üründe de mısır yaygın olarak yetiştiriliyor. Buğday 2005 yılı ekilen alan 1 milyon 166 bin 612 hektar, bu alandan elde edilen ürün miktarı ise 2 milyon 932 bin 322 ton. Türkiye ekilen alanlarının ise yaklaşık yüzde 13'ü düzeyinde.

MERCİMEĞİN TAMAMINA YAKINI BÖLGEDEN

Baklagillerden mercimek ve nohut yaygın olmakla birlikte buradaki mercimek üretimi ülke mercimek üretiminin tamamına yakın. Kırmızı
mercimek 2005 yılı ekilen alan 380 bin 207 hektar ve elde edilen ürün miktarı 511 bin 236 ton. Bu alan Türkiye ekilen alanlarının yaklaşık
yüzde 98'ini teşkil ediyor.

GAP Bölgesinde sulamaya açılan tarım alanları dikkate alındığında yağ açığını kapatmada önemli bir potansiyel olarak görülmesine ve yağlı
tohumlu bitkilere verilen desteklemelere rağmen, yağlı tohumlu bitkilerde önemli bir artış gözlenmiyor. Susam ekilen alan 15 bin 153 hektar ve bu alandan elde edilen ürün miktarı ise 6 bin 827 ton. Türkiye ekilen alanlarının ise yaklaşık yüzde 39'unu oluşturuyor.

ÜZÜM, ZEYTİN, BADEM, NAR ÜRETİMİ ARTTI

Meyvelere bakıldığında ise özellikle antep fıstığı ülke genelinde ihtiyacın büyük bir oranını karşılarken, son yıllarda üzüm, zeytin, badem, ceviz ve nar üretimi oldukça arttı. İdarenin proje ve faaliyetleri özellikle meyve yetiştiriciliğine verilen destekle meyve ağaçlarının pamuk bitkisine alternatif katma değer yaratabileceği düşünülüyor.

Antep fıstığı 2005 yılı meyve veren toplam ağaç sayısı 24 milyon 303 bin 500 iken üretim miktarı 44 bin 823 ton oldu. Bu da ülke üretiminin yüzde 75'ne denk geliyor. 2005 yılında meyve veren toplam nar ağacı sayısı 879 bin 16 iken üretim miktarı 13 bin 519 ton oldu. Bu da ülke üretiminin yüzde 17'sine karşılık geliyor.

Sebzelerden ise domates, patlıcan, biber, kavun ve karpuz diğer bitkilere göre yaygın olarak üretiliyor. Örtü altı yetiştiriciliği ve sera faaliyetlerinin yetersiz kaldığı bölge sebze yetiştiriciliğinde önemli artışlar kaydedemedi.

ÜRÜNLERİ MEŞHUR OLDU

Türkiye'de üretilen kırmızı mercimek, antep fıstığı ve pamuğun büyük çoğunluğu bölge illerinden karşılanıyor. Adıyaman lalesi, Diyarbakır
karpuzu ise Türkiye genelinde isim yapmış durumda. Diyarbakır'da yetişen Golda türü pamuk Türkiye'nin en iyi pamuğu özelliğini taşıyor. Kilis'in toplam tarım arazisinin beşte birinden fazlası bağ alanlarına ayrılmış durumda. Şanlıurfa'nın kırmızı mercimek, pamuk, urfa biberi yetiştiriciliği Türkiye genelinde önem arz ediyor. Siirt'in siirt fıstığı, bıttım sabunu, zivzik narı kalite ve lezzetleriyle ünlerini yurt geneline yaymış durumda.

Bölgede sulama öncesi ve sonrası dönem olarak bitkisel üretime baktığımızda, sulama öncesi 1985 ve 1990 yıllarında buğday, arpa ve
mercimek ekildiği görülüyor. Bunu pamuk, nohut ve sebzeler izliyor. Sulamaya başlanmasıyla birlikte ise 1995 yılında, kuruda yetişen arpa,
mercimek, nohut, ekiliş alanlarının düşmesine paralel olarak pamuk ekim alanları ve üretimleri önemli oranda arttı. Bu artış son yıllarda da
mevcudiyetini koruyor.

GAP'ın yanı sıra Konya Ovalarının sulanması amacıyla hayata geçirilmeyi bekleyen Konya Ovaları Projesi (KOP) sayesinde, Konya'da 1 milyon 704 bin hektar alanda sulu tarım yapılabilecek, tarımda verim yükselecek.

Kuraklık ve spekülatif sebeplere bağlı Dünyada gıda krizi yaşanırken, GAP, KOP ve Polatlı Ovası gibi projelerle Türkiye'yi gelecek yıllarda
bolluk bekliyor.Özellikle 'sulanabilir' tarım alanlarının çoğalmasıyla birim başına alınan ürün miktarı artacak, ürün deseni oluşacak.GAP, KOP ve diğer benzeri projelerle Türkiye, belki de dünyadaki gıda açığını kapatmada kilit rol oynayabilecek.

Uzun yıllardır gündemde olan, ancak bir türlü tam anlamıyla hayata geçirilemeyen KOP, ''tahıl ambarı'' olarak nitelendirilen Konya'da
üretimin kat kat artmasını sağlayacak.

Konya Ticaret Borsası ve Tarım İl Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2 milyon 660 bin hektar alanda tarımın yapıldığı Konya'da
işlenen sulanabilir arazilerin sadece yüzde 27'sinde sulu tarım yapılabiliyor. Bu hesap tarıma elverişli alanlar göz önüne alarak
yapıldığında ise sulu tarım yapılabilen alan yüzde 14'te kalıyor.Özellikle geçen yıl yaşanan kuraklık ve buna bağlı verimin düşmesi KOP'un Konya ovaları ve ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Geçen yıl susuzluk yüzünden Konya buğday üretimi 2006'ya göre yüzde 35 düşerek 1 milyon 541 bin ton olarak gerçekleşti.

TÜRKİYE İHTİYACININ YARISINI KONYA KARŞILAYABİLİR

KOP'un hayata geçirilmesi durumunda bölgede toplam 1 milyon 704 bin hektar alanda sulu tarım yapılabilecek. Suyun gelmesi, her yıl nadasa
bırakılan 1 milyon 14 bin dekar alanda üretim yapılması anlamına da geliyor.Sulu tarıma geçilmesi durumunda Konya'da dekar başına alınan ortalama verim 500 kilogramı geçiyor. Yılda yaklaşık 8 milyon dekarda buğdayın üretildiği Konya'da suyla birlikte buğday üretim alanı 18 milyon dekara çıkabilecek.

Bu durumda, Konya'da yıllık 9 milyon ton buğday üretilebilecek. Türkiye'nin yıllık ihtiyacının yaklaşık 16 milyon ton olduğu
düşünüldüğünde sadece Konya Türkiye'nin buğday ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayabilecek.Sadece buğdayda değil, diğer hububat ürünleri ile mısır ve bakliyatta da Konya üretim merkezi haline gelebilecek. Geçen yılın ekiliş rakamları ele alındığında sadece arpa üretimi sulu tarıma geçilmesi halinde 1 milyon 200 bin tonlardan, 1 milyon 800 bin tona çıkacak. Böylece Konya, Türkiye arpa üretiminin yüzde 20'sini karşılayabilecek.Mısır ve fasulye üretimi artacak, tohumlu bitkiler ile sebze üretim alanları gelişerek bölgede ürün deseni oluşacak. KOP, hayata geçirilmesi için harcanacak parayı çok kısa sürede kazandırırken Konya, dünyanın en önemli tahıl üretim merkezleri arasında yer alacak.

KOP'UN BİR AYAĞI MAVİ TÜNEL HAYATA GEÇİRİLİYOR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde, Temmuz 2007'de temeli atılan Mavi Tünel Projesi, Göksu Havzası'ndan yılda 414 milyon metre küp suyun Konya Ovası'na akmasını sağlayacak.Çalışmaların sürdüğü Mavi Tünel Projesi 5 yıl sonra sonuçlanacak ve böylece ilk etapta 250 bin hektar tarım alanında sulu tarım yapılabilecek.

Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara, Mavi Tünel ve ardından KOP'un tamamının hayata geçirilmesi halinde Türkiye gıda ihtiyacının önemli bölümünü Konya'nın karşılayabileceğini söyledi.

Mevcut durumda bile Konya'nın ülke buğday üretiminin yüzde 10, arpa üretiminin yüzde 14, yulafın yüzde 17, çavdarın yüzde 15 ve şeker
pancarının ise yüzde 20'sini ürettiğini belirten Kara, ''Bu oranlar çok yukarıya çıkacak. Ayrıca ürün çeşitliliği artacak. Konya, sulu tarım
sayesinde yağlı tohum ve sebze üretiminde de söz sahibi olabilecek'' dedi.

''STRATEJİK ÜRÜNLERDE İHRACATÇI OLABİLİRİZ''

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hepokur, son haftalarda Türkiye ve dünyada yaşanan gıda krizlerinin tarım ön plana
çıkardığını, şimdi dünyanın sadece tarımı konuştuğunu söyledi.Stokların azaldığı, tüketimin hızla arttığı dünyadaki bu durumun tarım
ülkesi olarak bilinen Türkiye'nin lehine kullanılabileceğini ifade eden Hepokur, şunları kaydetti:

''Türkiye'de üretici tarladan, üretimden uzaklaştırıldı. 100 bin hektardan kaçan çiftçimizi tekrar tarlaya döndürmemiz gerekiyor.
Türkiye'de tarıma elverişli sahalarımız çok fazla. Bu sahaları iyi değerlendirebilmek için devlet politikası gerekiyor. Teşvikler verilerek
çiftçi üretime yönlendirilmeli. Türkiye, dünyadaki açığı kapatmada kilit rol oynayabilir. Odalar ve hükümet birlikte çalışarak Türkiye'de
üretimin artırılmasını sağlayabilir.''

Hepokur, bölgesel teşviklerle, bölgesel ürün deseni oluşturulması gerektiğini belirterek, ''Buğday ve mısır, giderek petrol gibi stratejik
bir önem kazanıyor. Son günlerde dünyanın konuştuğu fiyat yükselmelerinden Türkiye de etkilendi. Artık harekete geçme zamanıdır.
Stratejik ürünlerde ihracatçı ülke olabiliriz'' dedi.

AA