kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Jean Marie Mayeur

Fransa'da Hıristiyan demokrat parti yok

Jean Marie Mayeur; çağdaş tarih profesörü, çağdaş siyasi ve dini tarih uzmanı, laiklik ve Hıristiyan demokrat partiler konusunda kitapları var. Mayeur üzerine çalıştığı Hıristiyan demokrat partilere ilişkin sorularımızı yanıtladı..
Kilise ve devlet ayrılığı bazılarının iddia ettiği gibi Emile Combes'un eseri midir?

Neticede, Ayrılık yasasını o yapmadı. Combes radikal sosyalistti. O dönemde konseyin başkanıydı. (Bir çeşit başbakan) 1902'deki seçimlerde radikaller önde geldi, Combes çok sert bir anlayışla 1901 dernek yasasını Katolik kuruluşlara, Katolik grupların derneklerine uyarladı. Din adamlarını Fransa dışına sürgün etti, cemaatler fesh edildi. Aslında başlangıçta "Ayrılığı" düşünmemişti. Ama uyguladığı politika sonucu kilise ve cumhuriyet arasında büyük bir kavgaya sebep oldu. Katolik cemaatine ait okulları kapattı. 1904 yasasıyla piskoposlar artik eğitim veremiyordu. Bunların bir kısmı din adamı kılıklarını çıkardılar, Katolik cemaatlerle ilişkileri yokmuş gibi özel okullarda ders vermeye devam ettiler. Çünkü bütün bunlara rağmen o zaman da eğitim özgürlüğü vardı, sadece devlet okulu ve tekeli söz konusu değildi. Bir kısmı da orta doğuya gitti. Papazların din dersi verdiği kurslar da vardı.

Ayrılık yasası mecliste ve ülkede halk desteği bulmuş muydu?

Ayrılık yasası net bir bicimde çoğunluk tarafından oylandı. Başlangıçtaki yasa projesi sertti, çok fazla kilise karşıtıydı ve haftalarca süren görüşmelerin ardından sonuçta kabul edilen yasaya gelinceye kadar yumuşatıldı. çoğu insanin korktuğu gibi bir yasa olmadı. Böylece desteği arttı. Halktan yasa oylandıktan sonra çok canlı reaksiyonlar çıkmadı. Sonrasında, kiliselerin malları, ibadet maksatlı derneklere intikal ederken problem çıktı. Basta Roma kabul etmiyordu, zira dernekleri romanın atadığı piskoposlar değil laikler (yani kilisede çalışan ama papaz olmayan din adamları) yönetiyordu. Diğer taraftan sağ da kabul etmişti bu yasayı. Ama kamuoyunda bazıları bunu bir çeşit, düzenbazlıkla kiliseye ait şeyleri elinden almak için girişilen bir hareketin başlangıcı gibi gördü. Fransız ihtilalinde olduğu gibi, kiliseye karşı yapılan zulüm, teröre ilişkin hatıralar vardı. Katolik geleneğin güçlü olduğu bölgelerde karışıklık ve cumhuriyete karşı isyanlar oldu. Aralarına monarşi yanlıları da katildi, iki kişi öldü, Ardından hükümet düştü ve yeni kurulan hükümet bu mal intikaline son verdi.
Fransizlar'in 1905 ayrılık yasasına ilişkin bugün hafızalarında ne var. 100.yılı nedeniyle yapılan kutlamalarda bence anlaşılan, çok fazla şey bilmiyorlar. Çoğu laikliği 1905'de doğdu sanıyor. Yanlış, Fransız ihtilaliyle doğmuştur. Konkordato rejimi herşeye rağmen laik rejim sayılabilir. Yani mesela herhangi biri, dini ne olursa olsun memur olarak atanabiliyordu. 1905'le çok büyük bir adim atılmıştır, ama laiklik o zaman görünmemiştir. Bazı yerlerde, devlete geçen kilise varlıkları için gösteriler yapıldı. laiklik konulu oturumlar çok büyük ilgi gördü. Bir de tabii mevzu, laikliğe yeni bakış açılarıyla canlandı, türban, Fransa'daki Müslümanlar, Mitterrand'in dini törenle gömülmesi vs.(agnostik diye bilinen Mitterrand (vasiyetine, "dini bir tören mümkün" diye yazmıştı)
Hıristiyan demokrat partiler konusunda uzmansınız? Nedir özellikleri? Tipik bir Fransız hadisesi değil. Bu partiler Hıristiyanlığın prensipleri veya dini bir inancın değişik şekillerde göründüğü partilerdir ve ülkelere göre farklılıkları vardır. Fransa'da ve Almanya'da, aslında 1848 ihtilalinden itibaren siyasi planda "sosyal Katolikler" görünür ve bunlar ayni zamanda demokrattırlar. Sadece sosyal reformlarla anılmaz, siyasi demokrasiyi de kabul etmektedirler. Bunlara Hıristiyan demokratların ilk dalgası denebilir. İkinci dalga 1890'larda, sanayi devriminin ardından sosyal sorunların ve liberalizmin ortaya çıkmasıyla göründü. 1891'deki LXIII'ünün papalık genelgesinden etkilenmiş bir hareketti. (Fransa'da Katoliklerin çoğunluğu monarşi taraftarıydı) Ama onlar da, sosyal demokrasiyi, hem de siyasi demokrasiyi, yani cumhuriyeti kabul ediyorlardı. Sosyal reformlardan yanaydılar. Sonra bir gençlik hareketi var. Savaş sonrası küçük bir Hıristiyan demokrat hareket ve 1945'ten sonra birçok nedenle bilhassa Fransa işgalden kurtulduktan sonra çok destek alan ve bir başka hareket, MRP cumhuriyetçi halk hareketi var. Sonra önemini kaybetti. çok karışık bir tarih, kısacık anlatılamaz.

Eski sosyalist Portekiz başbakanı, Guterres, sosyalist enternasyonaldeki konuşmasında, sosyalizmin temelini Hıristiyanlığa dayandırmıştı.


Elbette, Hıristiyan sosyalistler de var tabii. Ama Fransa'da sosyalizm çok uzun sure çok din, kilise karşıtı bir hareketti. Bugün tam öyle değil, 1970'ten bu yana bilhassa. Zira Hıristiyan demokratlardan hayal kırıklığına uğrayan Hıristiyan yahut merkeze yakin seçmenler sosyalist partiye kayıyor. Jacques Delors ya da su andaki hükümetinin bakanı, jean Marie Bockel Mitterrand dönemi hükümetlerinde de görevli, bir Hıristiyan sosyalist.

Mademki Fransız laiklik anlayışına göre devlet adamı kamuoyuna açıkça dini ya da felsefi inancını açıklayamıyorsa, Hıristiyan-demokrat partiden çıkan birinin cumhurbaşkanı seçilmesi bastan Fransız laikliğiyle bağdaşmıyor o zaman?

Haklisiniz. Nitekim, 1944'de MRP, kilise yanlısı bir partiymiş gibi, o havada görünmek istemiyordu. İtalya ve Almanya da ise açıkça kendilerini Hıristiyan demokrat diye tanımlıyorlardı. Fransa'da bilhassa o dönemde, bunun çok hoş karşılanmayacağı düşüncesindeydiler. Fransız Hıristiyan demokrat partiler, mesela MRP ya da merkezdeki partilerde, broşürlerinde Hıristiyan gelenekten, mirastan söz ediyorlardı. Ama bütün milletvekilleri ve senatörleri Katolik değil, hatta Katolik gelenekten bile değil. Azınlıkta olsalar da, dindar olanı, agnostik olanı da var. Ama bugün Fransa'da Hıristiyan demokrat diye tanımlanabilecek bir parti yok. Almanya'da mesela, Hıristiyanlıktan ilham almış bir parti var. Merkel bir Protestan rahibin kızı ve gerçekte de bir Protestan. Fransa'da Protestanlar azınlıktalar ve genelde daha çok soldaydılar. CDU'nun orijinalliği ise Protestan ve Katolikleri ayni partide buluşturması. Nazi rejiminden sonra, nazizme karşı muhalefetle oluştu.