kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Gençlerimiz

Her ne kadar üyelik müzakereleri çok ağır ilerlese de Türkiye birçok alanda AB'ye entegre oldu bile....
Bu alanlardan biri de eğitim. Özellikle yüksek öğretim.
Örneğin AB'de 20 yılda 1.5 milyon gencin başka ülkedeki bir üniversitede bir yıl okumasını sağlayan "Erasmus" programında Türkiye de yer alıyor. Avrupa'da programın uygulandığı 2.200'ü aşkın yüksek öğretim kurumu arasında Türkiye'den 84 üniversite de bulunuyor. Yani 84 üniversitemizin gençleri bir yıllarını bir Avrupa üniversitesinde geçirip, orada aldıkları dersleri saydırabiliyorlar. Aynı şekilde bu 84 üniversitemiz de Avrupa'dan öğrenci kabul edebiliyor. Program, öğretim üyesi değiştokuşu da yapılmasına da imkân veriyor.
"Erasmus" programının sorumluluğu DPT bünyesindeki AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nda, diğer adıyla "Ulusal Ajans"ta bulunuyor.
Ulusal Ajans geçenlerde "Anadolu'dan Avrupa"ya" adıyla AB'nin eğitim programlarından ("Erasmus"un yanı sıra "Comenius", "Grundtvig", "Leonardo da Vinci" gibi programlar da var) yararlananların izlenimlerinin yer aldığı hoş bir kitap yayınladı. İşte "Erasmus" sayesinde Avrupa'ya gidenlerden bazılarının aktardıkları:
- "Erasmus sadece bir öğrenci değişim programı değil; bilgilerin, kültürlerin, düşüncelerin değişim programı. Dönem sonunda bir bakmışsınız ki, kendiniz de değişmişsiniz."
- "Zorlukları ve güzellikleriyle Erasmus kesinlikle yaşanması gereken bir deneyim. Ve benim için 'Hayatta yaptığınız en iyi şey nedir?' sorusunun yanıtı." AB Komisyonu, Erasmus programı için Türkiye'ye bu yıl 22.5 milyon avro ayırdı. Bu sayede 5.542 gencin Avrupa üniversitelerinde bir yıl öğrenim görmesi mümkün olabilecek. Öğrencilere seçtikleri ülkenin yaşam koşullarına göre ayda 300-500 avro arası harçlık verilecek, yola çıkarken de ceplerine yine o tutarda para konacak. Ayrıca gittikleri üniversitede harçtan muaf tutulacaklar.
Yeni dönem Erasmus programı için başvurular dün başladı. Örneğin İstanbul Teknik Üniversitesi, müjdeyi öğrencilerine şöyle duyurdu: "Bu yıl 350 öğrenci gönderdik. Her yıl 3 kat artan başvuruyla karşı karşıya kalmaktayız. Bu durum İTÜ öğrencilerinin Erasmus'a verdikleri önemi ve programın kendilerine sağlayacağı faydaları çok iyi kavramış olduklarını gösteriyor."

Yarı yolda bırakmak
Ancak... İTÜ'nün internet sitesinde bu açıklamanın hemen altında bir duyuru daha vardı: "20072008 Erasmus bahar öğrencileri; Ulusal Ajans'tan ek hibe talep ettiğimiz tutarda gelmemiştir. Mevcut bütçeyle sadece 16 Ocak 2008 itibariyle yurtdışına gitmiş olan öğrencilerimizi destekleyebilecek durumdayız. Bahar öğrencilerimizin gitmek üzere hazırlık yapmakta olduklarının farkındayız. Son anda gelen ve tüm üniversitemizi şoka uğratan bu durum karşısında alacağımız kararlarla siz öğrencilerimizi hayal kırıklığına uğratmış olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz."
Bu duyuru ne anlama geliyor? Yanıtını bize gönderilen email'lerle verelim:
- "Ben İTÜ öğrencisiyim. Erasmus programıyla bu bahar döneminde Viyana Teknik Üniversitesi'nde öğretim görecektim. Yurt, kurs, okul, uçak biletim, İTÜ'den iznim, her şey hazırdı. Hareket için 4 Şubat'ı bekliyordum. Ta ki 3 gün öncesinde bize vermeyi vaat ettikleri 500 avroluk hibeyi bilemediğimiz bir nedenden ötürü veremeyeceklerini bildirene kadar. Geçen yılın Nisan'ından beri bu program için hazırlanıyor, masraf üstüne masraf yapıyordum. Bugüne kadar bana 1300 avroya mal oldu. Sadece İTÜ'de 155 öğrenci aynı mağduriyeti yaşıyor."
- Alın bir daha: "Erasmus'la yurtdışında bir yıl okumaya hak kazanan öğrencilerdenim. Ancak Ulusal Ajans 2008 bahar dönemi için desteğini büyük ölçüde kesti. Ben ve benim gibi birçok öğrenci mağdur durumda ve birçoğumuz yurtdışında sürdürdüğümüz veya başlayacağımız eğitimi kesmek zorundayız."
Kısacası, yüzlerce gencin Erasmus hayalleri kâbusa dönüştü: Ya gidemediler, ya yarıda bırakıp döndüler ya da ailelerini ağır borç yükü altına soktular.
Hiç değilse kayıtları dün başlayan dönemde yeni Erasmus kurbanları yaratmamaya özen gösterileceğini umuyoruz. Çünkü gençlerimizi gurbet ellerde beş parasız bırakıp kaçak göçmen durumuna düşürmek, Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışmaz!