kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Eylül 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Ünlü tenor Pavarotti öldü

Yeni Haber
Kuşağının en büyük tenoru olarak gösterilen İtalyan sanatçı Luciano Pavarotti 71 yaşında öldü.

Pavarotti'nin ölüm haberi, menajeri Terri Robson tarafından açıklandı. Ünlü sanatçının, İtalya'nın Modena kentindeki evinde bu sabah erken saatlerde öldüğünü duyuran Robson, "Maestro, ölümüne neden olan pankreas kanserine karşı uzun ve zorlu bir savaş verdi" dedi.

Sesinin yanı sıra dünya genelindeki stadyumlarda on binlerce kişiye verdiği konserler ve düet albümleriyle iz bırakan "Büyük Luciano" Pavarotti, sanat çevrelerinin dikkatini ilk kez sahne aldığı Covent Garden'da 1963 yılında çekti.

* PAVAROTTI'NIN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ

Pavarotti, İtalyan lirik repertuvarının gerçek yorumcusu olmasını sağlayan ince sesi ve karizmatik sahne performansıyla 1960 ve 1970'li yıllarda şöhret basamaklarını çıktı ve kendisine gerçek bir hayran kitlesi oluşturdu.

Ünlü tenor, Placido Domingo ve Jose Carreras ile düzenlediği "Üç Tenor" konserleriyle, birçok şarkıcıyla ortak söylediği düetleriyle ve hayır konserleriyle hayranlarının kalbinde taht kurdu.

Eleştirmenler tarafından sanatsal yönü daha gelişmiş olarak gösterilen Domingo dahil bazı tenorların erişemediği doğal yeteneğe ve sempatikliğe sahip olan Pavarotti, Enrico Caruso ile başlayan 20. yüzyıl opera tarihinin en büyük yıldızlarından biri olarak göze çarpıyor.Sanat kariyerini, "Evet Giorgio" ile "Rigoletto" filmlerinde rol alarak süsleyen, ancak beyaz perdede istediğini bulamayan Pavarotti, "Ben, Luciano Pavarotti" adlı otobiyogrofisini de kaleme aldı.

Dünya genelinde hayran kitlesi oluşturan Pavarotti, sıcak gülümsemesiyle, Neapolitan folk şarkılarını söylediği sırada terini sildiği beyaz mendiliyle, pop şarkıcılarıyla yaptığı düetlerle, on binlerce kişiye hitap ettiği stadyum konserleriyle, Bosna savaşı sırasında U2'nin solisti Bono'yla düzenlediği konserle ve neşeli Noel şarkılarıyla Pekin'den Buenos Aires'e tüm sevenlerinin kalbinde iz bıraktı.

PAVAROTTİ CUMARTESİ GÜNÜ TOPRAĞA VERİLECEK

İtalyan tenor Luciano Pavarotti, Cumartesi günü İtalya'nın Modena kentinde toprağa verilecek.

Pavarotti'nin naaşının bugün sevenlerinin ziyaretine açılacağı, cenaze töreninin ise Cumartesi günü Modena Katedralinde yapılacağı açıklandı. Pavarotti'nin ölümüyle İtalya'daki sanat dünyası derin bir hüzne bürünürken, aile bireylerine taziye mesajları yağmaya devam ediyor. İtalya Başbakan Yardımcısı ve Kültür Bakanı Francesco Rutelli, bugün yayımladığı taziye mesajında,

"Pavarotti, 20. yüzyılın dev şahsiyetlerinden biriydi. İtalyan müziğini sevenler açısından, onun vefatıyla oluşan boşluk asla doldurulamayacaktır" dedi.

71 yaşında pankreas kanserine yenik düşen Pavarotti, 46 yıllık sanat kariyeri boyunca iki kez evlenmişti. Pavarotti'nin ilk eşi Adua Veroni'den Lorenza (44), Cristina (42), Giuliana (39) adlı üç kızı var. Pavarotti'nin 2003'te evlendiği, kendisinden 34 yaş küçük eşi Nicoletta Mantovani'den ise Alice (4) adlı bir kızı bulunuyor.

PAVAROTTİ KİMDİR?

Modern (Opera) dönemindeki en önemli ses sanatçılarından Pavarotti 1935'te İtalya, Modena'da doğdu. İlk müzik deneyimini şehrindeki koroda, babası Fernando ile yaşadı. Delikanlıyken, babasıyla Gioachino Rossini adlı koroyla Galler'e gitti. Llangollen uluslararası şarkı söyleme yarışmasında birinci oldu ve bu onu bir tenor olmak konusunda hırslandırdı. Aslında bir öğretmen olmak için yetiştirilen Pavarotti, Arrgio Pola ve Ettore Campogallianni tarafından aldığı derslerle Concorso İnternazionale adlı ödülü 1961 yılında kazandı ve opera dalındaki başlangıcını bir tiyatro salonunda La Boheme eseri ile aynı yılın 29 Nisanında yaptı. Bundan sonra Güney ve Kuzey Amerika, Asya, Afrika, Avrupa ve Avustralya'da birçok kez konser verdi. Ayrıca bu ona Dünyanın birçok yerinde konser veren 3 tenordan biri olma gibi bir mevki sağladı.

Ardından Modena'da genç şarkıcıları eğitecek bir okul açtı. ''Şu zamana kadar gelmiş geçmiş şüphesiz en önemli tenor'' olarak nitelendirilen Pavarotti, pankreas kanseri nedeniyle yaklaşık bir yıl önce ABD'de ameliyat edilmişti. Pavarotti, bir süre önce de Modena'da hastaneye kaldırılmıştı.

PAVAROTTİ'NİN YOLU TÜRKİYE'DEN DE GEÇMİŞTİ

Amansız hastalığa yenilerek hayata gözlerini yuman dünyaca ünlü tenor Luciano Pavarotti'nin yolu Türkiye'den de geçmişti. Pavarotti, 28 yaşındayken geldiği Türkiye'de ''La Boheme'' adlı operada ''Rodolfo'' rolü için seçilmiş, ancak sadece 1 temsilde görev aldıktan sonra ülkesine dönmüştü.

Kendine özgü tarzı, halkın içinden geldiğini her fırsatta ortaya koyan mütevazılığı, ona sempatiklik veren kiloları ve billur gibi sesiyle gönüllerde taht kuran bir isimdi Luciano Pavarotti...

Otel odasında spagetti pişirmesi, zaman zaman çalkantılı özel hayatı, klasik müziği dünyaya sevdirmesiyle hep gündemdeydi.

Pavarotti'nin ''konuk sanatçı'' olarak Türkiye'ye gelişi, 1963-1964 sanat sezonunda gerçekleşti. O sezon başkent sahnelerinde seyirciyle buluşan, Giacomo Puccini'nin ünlü yapıtı ''La Boheme''in rol dağıtımında başrol Rodolfo için öncelikli sahneye çıkacak birinci kast olarak o dönemin ünlü sanatçısı İsmet Kurt seçildi. Rıdvan Yücel'in ikinci kast olduğu eserde, o zamanlar 28 yaşında olan Luciano Pavarotti de üçüncü kast olarak yerini aldı.

Rodolfo'nun sevgilisi Mimi'yi ''Kaynanalar'' dizisindeki ''Tijen'' rolüyle de tanınan ünlü sanatçı Sevda Aydan'ın canlandırdığı eserde, ''çiçeği burnunda tenor'' Pavarotti, sadece bir kez sahneye çıkabildi ve birkaç hafta içinde de eşyalarını toplayarak ülkesi İtalya'ya döndü. Cumhurbaşkanlarının, yabancı devlet adamlarının huzurunda söyleyen sanatçı İsmet Kurt, 1963 yılında ''La Boheme'' operasında ünlü tenor Luciano Pavarotti ile aynı rolü üstlendi. Kurt, 16 kez sahne alırken, o dönemde 28 yaşında olan Pavarotti sadece 1 defa sahneye çıkabildi. Bu anıyı aktaran sanatçı İsmet Kurt, 1963-64 sanat sezonunda tiyatro ve operanın aynı müdürlükte toplandığını ve opera-bale bölümünden de Cüneyt Gökçer'in sorumlu olduğunu belirtmişti.

Pavarotti'nin bugün dünyanın en büyük tenoru olduğunu vurgulayan Kurt, ''O zamandan bu zamana tabii ki çok şey değişti. Bugün Pavarotti'nin sesi bilgisayar gibi, en ufak bir hatası yok'' ifadesini kullanmıştı.

ONUN GİBİSİ GELMEZ

Ünlü tenorun öğrencisi olan ve ''Türkiye'nin Pavarotti'si'' olarak tanınan, opera sanatçısı Hakan Aysev de yaptığı açıklamada ''hocasının'' ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

''Bunu müzik dünyasının bir kaybı olarak düşünmüyorum. İnsanlığın kaybı bu...'' sözleriyle duygularını ifade eden tenor Aysev, üzüntüsünü şu cümlelere döktü:

''Her şeyden önce o büyük efsanevi kariyerinin yanında, mütevazı kişiliğiyle, sevecenliğiyle, sempatikliğiyle dünyanın gönlünü kazanmıştı. Sadece klasik müzik dünyasında da değil, dünyada bu kadar büyük bir yıldız, bu kadar sempatik, insanların içinde, bu kadar çocuksu, doğal bir dünya starı doğmadı. Doğmayacak da... Bence onun yeri de asla doldurulamayacak. Müzik dünyasına onun gibi sempatik, halkın içinden bir ses bir daha gelmez.''

Pavarotti ile 1991'de tanıştığını ve Viyana'ya geldiği dönemlerde beraber çalıştıklarını anlatan Aysev, ünlü tenoru en son 1995 yılında gördüğünü söyledi.

Luciano Pavarotti'nin dünyanın bir dört yanında gezen bir yıldız olduğunu, ona ulaşmak zor olmasına rağmen sürekli haberlerini aldığını anlatan Hakan Aysev, ''O da benim haberlerimi alıyordu. Şimdi cenazesine gitmek istiyorum. Cenaze pazar günü olacakmış, ancak o gün de Gaziantepte büyük bir konserim var. Ama bir şeyler yapmaya çalışacağım'' dedi.

(AJANSLAR)