kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Mart 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Haşim Kılıç, kamuoyundaki yasadışı dinleme kaygısı için "Yok demek gerçeği inkâr anlamına gelir" dedi.

'Hassasiyet nedeniyle yargı içine kapanık'

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
19.03.2009
"Tıkır tıkır işleyen" bir yüksek mahkeme sözü veren Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, "2010'un sonunda başvurudan itibaren 5 ay içinde karar verecek hale geleceğiz" dedi..
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "tıkır tıkır işleyen" yüksek mahkeme sözü verdi. Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nin performansı, yasama-yürütmeyargı organları arası ilişkiler, AB normları, kamuoyundaki "yasadışı dinleme" kaygısıyla ilgili SABAH'a değerlendirmede bulundu ve şu mesajları verdi:

* Tıkır tıkır işleyen bir Anayasa Mahkemesi hedefledik. Üyelerimiz özverili çalışılıyor. Bu hızla, 2010'un son döneminde, başvurudan itibaren 5 ay içinde kararını veren Anayasa Mahkemesi olacak.

* 2007 yılında göreve geldiğimde, 2002'den kalan gerekçeli kararlar bekliyordu. Şu anda 2002-2005 dönemini tamamladık. Halen 160 dosya bekliyor. Gerekçeli karar çok önemli. Karar veriyorsunuz 2 yıl sonra gerekçesi çıkıyor. Bu durum Anayasa Mahkemesi'nin kurumsal kapasitesini ve imajını olumsuz etkiliyor. Gelecek yıldan itibaren karar verdiğimizde gerekçesi bir ay içinde Resmi Gazete'ye gönderilecek.

TELEKULAK İTİRAFI

*
Fransız Anayasa Konseyi Başkanı J. Louis Debre, önümüzdeki ay Türkiye'ye gelecek. Kendisi Fransa'nın eski Meclis Başkanı. Türkiye'ye sempatisi olan bir isim. Meclis Başkanı iken Fransa'da soykırımın inkârını suç sayan yasa görüşülüyordu. "Süre doldu" dedi ve oylama yapılmadı. 24 Nisan'da hem Anayasa Mahkemesi yeni binasının açılışını yapacağız. Hem de 20 ülkenin anayasa mahkemesi başkanı ile birlikte bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Rusya, İspanya, Fransa, Avusturya, Almanya, Kore gibi ülkelerden katılım olacak. 6 ülkenin anayasa mahkemesi başkanı "bireysel başvuru" hakkını ele alacak. Ülkelerindeki deneyimleri, uygulamaları aktaracak.

* Yeni binadaki Yüce Divan Salonu'nda AB müktesebatı ile uyumlu olarak savunma ve iddia makamları eşit düzeyde bulunacak.

* (Kamuoyundaki yasadışı dinleme paranoyası anımsatılınca) "Yok demek" gerçeği inkâr etme anlamına gelir. Yargının görevini gereği gibi yerine getirdiği kanaatini taşımıyorum. Yargı sanki hareketsiz kalıyor. Savcılara büyük görev düşüyor. Anayasa Mahkemesi, Telekom İletişim Başkanı'nın (TİB) Başbakan tarafından değil, üç kararname ile atanması gerektiğine ilişkin karar verdi. TİB, yasal dinlemeye uç veren bir kurum. Verdiğimiz kararla, psikolojik eşik aşıldı. Problemi çözer mi? Çözmez. Çözümü başka yerlerde.

* Cumhurbaşkanı'nın daveti üzerine yapılan zirvede, yargı organları başkanlarının yasama ve yürütme organlarıyla ilişkilerine çok dikkat ettiklerini gördüm. Arzu edilen diyalogların kurulamadığını müşahede ettim. Dikkatten, hassasiyetten kaynaklanan kurumsal içe kapanıklık var. Yasama, yürütme, yargı organı başkanlarının Cumhurbaşkanı'nca bir araya getirilmesi, yargı sorunlarının daha rahat anlatılmasına olanak verdi.

* Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanları sanırım Çankaya'daki görüşmeden en fazla faydalanan isimler oldu. Neticede üniforma, belli kısıtlamalar, hatta uzaklık getiriyor. Oysa onlar da anayasanın yüksek yargı başlığı altında tanımladığı kurumların temsilcileri.