kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Neticede hayatın içindeyiz, her şeyi görüyoruz

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
15.11.2008
* Siz dahil iş dünyası, AK Parti iktidarının bir dizi acil önlemi vakit geçirmeden hayata geçirmesini istiyor. Ne yapılırsa Türkiye'ye krizin etkileri asgari düzeyde tutulur sizce? Müşterek hareket edilmeli. Bankalar, kamu ve özel sektör birlikte oturmalı ve konuşmalı. Sanayicinin şikâyeti belli. TOBB var TÜSİAD var. Esasında ekonomiyi yönetenlerin iyi düşünmesi de şart tabii. Çünkü herkes, her istekte bulanabiliyor. Bunun olabilecek olanı, olamayacak olanı var. Adil bir şekilde, ülke menfaatlerine ve şirketlere uygun kurallarla düzenlenmesi şart. Bankaya denmeli ki mesela, maliyetlerini düşüreceğim. Ne yapacağım? KKDF'yi almayacağım, Merkez Bankası'na yatıracağın karşılıkları geçici bir dönem için azaltacağım, verdiğin krediler için şöyle teşvikler vereceğim diyeceksin. Yani bir kere bankaları rahatlatmak lazım. Finansman maliyetlerini düşürecek her türlü önlemin alınması şart bence. Şu anda kredisini yenileyemeyen ya da yeni kredi alamayan sanayiciler var. Bankacıları da rahatlatacak önlem alınmadı. Her şeyi görüyoruz, hayatın içindeyiz. Durum bu.

BANKALAR KOBİ KAPISINDA

* Herkes etkilenmeye başladı mı sizce?
Bu zincirleme gider. Önce küçükler etkileniyor. Yan sanayici ya da tedarikçiler onlar. Küçükler batarsa, ana sanayiciler etkilenecek. Büyüklerden başlarsa o da dönüp dolaşıp bankaları etkileyecek. Bunun bir an önce çözülmesi lazım. Herkesin neye ihtiyacı var bakılması lazım. Otomotiv sektörünün tedarikçileri durmuş durumda. Hakikaten durum çok kötü. Birçok küçük KOBİ'nin kapısına bankalar dayanmış durumda. İnşaat sektörü bekliyor. Bunlar sürükleyici sektörler.