kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞELALE KADAK

Davos'tan yayılan hava pozitif

İstanbul'da gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu Toplantısı'na (WEF) kuşkusuz yaşanan global kriz damgasını vuruyor. Kahve aralarında bir araya gelen şirket başkanları ve CEO'ların bir numaralı sohbet konusu bu.
Dikkatimi çeken böylesi derin bir kriz ortamında Türkiye için oluşan pozitif havanın dalga dalga yayılması oldu. Yani forumun dünkü toplantılarına katılan işadamlarının Türkiye'nin bu krizden karlı çıkacağına olan inançlarının güçlendiği yorumunu yapabilirim. Aynı işadamlarının daha 15 gün öncesine kadar özel sektörün kriz konusunda hükümeti topa tuttuğunu da hatırlatmak isterim.
Fakat Davos toplantılarında hava öylesine pozitif. Bu durum sadece Türk işadamları ve yöneticileri için geçerli değil tabii. Konuştuğum yabancı pek çok işadamına göre de toplantılar arasında en çok iyimserlik yayan toplantı, Yatırım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz'ın yönettiği Türkiye: Avrupa ve Asya'yı Bağlamak oldu.
Dış İşleri Bakanı Ali Babacan, Kuveyt Devlet Bankası'nın üst düzey yöneticisi İbrahim Dabdoub, Sabancı'nın CEO'su Ahmet Dördüncü, Koç Bilgi Teknolojileri Grup Başkanı Ali Koç ve BMP Pariba'nın Baş Danışmanı Jean Lemierre konuşmacılardı.
Bir ara Dabdoub ve Lemierre, Türkiye'de yatırımın ne kadar isabetli bir karar olduğu, yeni yatırımlara açık oldukları ve ülkenin potansiyeline olan övgüleri arka arkaya sıralayınca, önümdeki koltukta oturan Diageo Avrupa Direktörü Gilbert Ghostine bana dönüp, 'Türkiye'den ne kadar da güzel söz ediliyor. Hava çok pozitif' diye yorumda bulundu.
Konuşmalardan anladığım şu. Evet dünyada ciddi bir kriz var ve bu kriz daha yeni yeni reel ekonomiye sıçramaya başladı. Bankacılar kredi vermeyi bıçak gibi kesti. Bunun doğal sonuçları kapımızda. Ama Türkiye bu krizi hafif atlatacak. Büyüme 2001'deki gibi rekor seviyelerde düşmeyecek, yüzde 2 gibi makul kabul edilebilecek oranlarda olacak. Yani biz küçüleceğiz ama yapı bu defa sağlam olduğu için bu krizden galip çıkacağız.