kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

'Krizi sanal ortamda yönetiyoruz'

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
01.11.2008
Microsoft'un 79 ülkedekiyle birlikte Türkiye birimini yöneten Çağlayan Arkan, büyük gelişen pazarlar olarak nitelenen 7 ülkenin de liderlik koltuğunda oturuyor Global krizde ülkelerin geliştirdiği kriz yöntemlerini birbirine aktararak çözüm arayan Arkan, Brezilya ile Meksika'yı bir araya getiriyor, Rusya ile sanal ortamda çözüm arayışına giriyor..
Türkiye'nin yurtdışından izlenen başarılı yöneticilerinden biriyle sohbet ettim bu hafta. Dünya Ekonomik Forumu'nun İstanbul'da gerçekleşen toplantısının iki gününü de ciddi bir şekilde takip edenler arasındaydı O. Microsoft Türkiye'nin Genel Müdürü Çağlayan Arkan'dan söz ediyorum. 46 yaşındaki Arkan sadece Türkiye'nin değil Microsoft'un 79 ülkesinin de sorumlusu. Başka önemli bir görevi daha var. Microsoft'un Türkiye'nin de dahil olduğu önemli 6 ülkesinin de lideri konumunda. Global kriz dünyanın kapısını çaldığında onun neler yaptığını ve hem Türkiye'de hem de diğer ülkelerde kriz yöntemleri konusunda nasıl bir yol izlediğini merak ediyoruz. Dün sona eren Davos toplantısı için, 'Bütün liderlerden teknolojik gelişmenin, internetin siyasi ve kültürel süreçleri etkileyeceğini duymuş olduğum için mutluyum' diyen Arkan, krizde 7 bine ulaşan iş ortaklarının yanında olmak için hemen hemen bütün iş seyahatlerini iptal etmiş. Davos toplantısında konuştuğum işadamları global krizin daha yeni yeni reel ekonomiye sıçradığı görüşündeydi ve yaklaşan durgunluktan dolayı tedirgin bir halleri vardı. İşte bu nedenle Microsoft'un bütün iş ortaklarına, 'Ne olursa olsun biz yanınızdayız. Bütün konuları masamıza getirin' yaklaşımını öneemli buluyorum.

* Deniyor ki Microsoft Türkiye, Microsoft'un en başarılı bölgelerinden biri. Neden?
Çünkü biz 5 yıl içinde işimizi dörde katladık. Microsoft iş ortakları üzerinden yapar. Yani yerel partner yaratmaya çok önem verir. Bizim Türkiye'de yaptığımız her 1 dolar kaydi ciro karşılığında Türkiye'nin bilgi teknolojileri eko sisteminde 20 dolar ciro yaratıyoruz. Bunun dünya ortalaması 7 dolar. Türkiye'de biz yarattığımız katma değerle bunun aşağı yukarı üç misline ulaşmış durumdayız. Aslında bizim başarımızın en önemli unsuru iş ortaklığımız. 7 bin tane iş ortağımız var Türkiye'de. Bunlar Türkiye'deki 150 bin toplam bilgi teknolojileri istihdamının 100 binini yapıyorlar. Bu verdiğim rakamlar, yerel katma değer 2007'ye ait bağımsız bir değerlendirme şirketinden.

* Siz Türkiye'de kaç kişisiniz?
Biz aşağı yukarı 300 kişiyiz. Ama bir de buradan yönettiğimiz 79 ülke var. Buraları yöneten 100 kişi de bölgesel görev yapıyor.

HER YIL 15 TÜRK TRANSFER OLUR
* Türkler Microsoft'ta da çok iyi pozisyonlara geliyor. Siz çalışanlarda hangi özelliğe bakıyorsunuz? Türkler niye kıymetli?
Biz daha çok duygusal zekaya bakarız. Liderlik vasfına bakarız çalışanımızın. Her Microsoft çalışanı yılda üç gün sosyal nedenlerle ücretli izin kullanabilir. Gönüllü yardımlarda bulunabilir. Her yıl 10-15 kişi Türkiye Microsoft'tan gider. Türkler'in itibarı çok yüksek. Aranan insanlar. Çok çalışkanlar, çok dürüstler. Çok iyi eğitimliler. Türkiye'de iyi eğitim alan insan dünya standartlarının çok üstünde oluyor. Çok kültürlü yapımız bugün küreselleşen dünyada çok kıymetli. Finans grubumuzda, yazılım geliştirme grubumuzda çok kıymetli yerlerde kıymetli insanlarımız var.

* Microsoft'ta Türkiye'nin yerini anlatır mısınız?
Apayrı bir yeri var aslında. Türkiye iki ayrı yere bağlı. Ortadoğu-Afrika'daki ülkelerden bir tanesiyiz. Bir de büyük gelişen pazarlar kategorisinde, Brezilya, Rusya, Hindistan, Meksika, Çin ve Güney Afrika'yla beraberiz. Üstelik bu ülkelerin en küçüğü olmamıza rağmen bu bölgenin lideri konumundayız. Ben bizzat bu 7 ülkeden oluşan bölgenin liderliğini yapıyorum. Ülkelerin birbirinden öğrenmesi için çalışmalar yapılıyor. Örneğin şu anda dünya çapında eğitim sistemini bu bölgelerle yapıyoruz.

* Krizi de böyle mi yönetiyorsunuz?
Evet. Mesela hemen Brezilya ile Meksika'yı bir araya getirdik. Biraz önce Rusya genel müdürüyle konuşuyordum. Sanal ortamda kriz yönetimi yapıyoruz. Mesela Meksika'da doğru bir önlem alınmış krizle ilgili. Arjantin'in bundan haberi yok. Hemen onlara da bilgi veriyoruz. Ayrıca mesela biz iş ortağının daha çok kazanmasını sağlayan bir sistem geliştirmiştik ki bunu geçen hafta Rusya'ya öğrettik. Tek bir zorluğumuz var o da saatleri denkleştirmek. Türkiye'de saat 16.00 olduğunda Meksika'da saat 8 oluyor, Çin'de akşam saat 22.00 oluyor.

* Global kriz Türkiye'yi nasıl etkileyecek?
Önümüzdeki bir iki yılın hem büyüme hem Türkiye açısından bir parça zor geçeceğini düşünüyoruz. Türkiye açısından en temel zorluğu azalan büyüme oranları. Ekonomik durgunluğun sonuçları özellikle Türkiye'nin milyonlarca esnafı, küçük işletmecisi açısından zor olacak. Burada işin psikolojik tarafı önemli. Bu kriz bazı olumsuz gelişmeleri beraberinde getirecek. İflaslar olacak belki ama her krizde olduğu gibi bu krizden de yükselerek çıkmak, barındırdığı fırsatları görüp doğru işleri yapmak bizce mümkün.