Cumhurbaşkanı adayı
Abdullah Gül, geniş bir destek tabanı bulabilmek için faaliyetlerini sürdürüyor.
Tek tek bağımsız milletvekillerini bile ziyaret eden Gül, bu yoğun gündemi arasında telefonumuza çıkma zamanı buldu.
Abdullah Gül, Çankaya'daki üç hedefini bir solukta sıraladı: *
Güçlü demokrasi... *
Güçlü ekonomi... *
Güçlü ordu... İlk ikisi "Soft Power" (yumuşak güç) denilen ve bir ülkenin özellikle yakın coğrafyasında bir model, bir cazibe merkezi olmasını etkin kılan özellikler.
"Hard Power" denilen askeri güç ise düşmanları caydırıcı, güçlü ekonomi ve demokrasinin temel dayanağı.
Abdullah Gül, Çankaya'daki görev sürecinde bu üç unsuru güçlü kılmak için büyük çaba harcamakta kararlı olduğunu söyledi.
Gül, Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği "muasır medeniyetler seviyesine ulaşma" hedefine bu üç unsurun sağlanmasıyla varılacağını özellikle vurguladı.
Ayrıca hem 367 tartışmalarına bir nokta koymak, hem de sadece partisinin oylarıyla değil, Meclis'te temsil edilen diğer partilerin ve bağımsızların oyunu da alarak bu koltuğa oturmak istediğini anladım.
Yaptığı temaslardan kendisini mutsuzluğa itecek bir izlenim almadığını hissettirdi. Çankaya'ya çıkacak 11'inci cumhurbaşkanı olmanın ne kadar ağır bir sorumluluk istediğinin bilincinde olduğunun, ısrarla altını çizdi.
Meclis'in kendisini bu göreve layık görmesi halinde
"Tüm Türkiye'yi kucaklayan" bir cumhurbaşkanı olacağının mesajını özellikle veren Gül, ülkenin farklılıklarının zenginlik kaynağı olduğunu, kendisinin de bu zenginliğe sahip çıkacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı'nın bütün kurumlar arasında ahenkli bir çalışma ortamı oluşturma görevi olduğuna dikkat çeken Abdullah Gül, bu yolda büyük gayret sarf edeceğini belirtti ve "Bütün ülkenin cumhurbaşkanı olmak zaten böyle bir yükümlülük getiriyor" değerlendirmesi yaptı.
Türkiye'nin bekâsının her şeyin önünde ve üstünde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı adayı Gül, demokratik bir seçim süreci yaşanması için bütün gayreti göstereceği sözünü verdi.
Aday belirleme sancısını atlatan Türkiye'de, piyasaların bu sürece olumlu tepki verdiği görülüyor.
Dün görüştüğüm üst düzey bir banka yöneticisinin deyimiyle cumhurbaşkanı adayının isminin kesinleşmesinin ardından "fazla bile iyi" bir ekonomik ortam var.
Türkiye istikrarın değerini anlamış görünüyor ve bu yolda atılan her adımı yürekten destekliyor.
Gül'ün adaylığının gerek dış dünyada, gerekse Türkiye'de olumlu karşılandığını, gerilimin düşmesi ve piyasaların rekora koşmasından anlayabiliyoruz. Abdullah Gül bu amaçla CHP dışındaki partiler ve bağımsızların desteğini sağlayıp ilk turda seçilmeyi hedefliyor.
Gül bu sürece, sadece ilk turda seçilmek hedefi açısından değil, "nasıl bir cumhurbaşkanı" profili çizeceğini göstermesi açısından da önem veriyor.
Gül, bütün partilere eşit mesafede bir cumhurbaşkanı portresi çizeceği mesajını verebilmek açısından bağımsız milletvekilleriyle bile yaptığı görüşmelere büyük önem veriyor.
Son noktada herkesin kararına saygı duyduğunu ve bu görüşmeleri, Türkiye'de demokratik olgunluğun eriştiği seviyeyi göstermesi açısından önemsediğini belirtiyor.
Yayın tarihi: 26 Nisan 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/26//haber,7394A14EAF3742FA91C237BC916ACFBF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.