Elinizde tuttuğunuz bu gazeteye ilk kez 1989 yılının ağustos ayında girdim.
Hürriyet'te çalışırken burs kazanıp Amerika'ya gitmiştim, Dönüşte rahmetli
Çetin Emeç'le bir türlü görüşme fırsatı bulamadım, sonuçta SABAH'la anlaştım.
SABAH o dönem Türkiye medyasının yükselen yıldızıydı.
Gerek başlıkları, gerek mizanpajı, gerekse herkese mesafeli duruşuyla ilgiyle izlenen bir gazeteydi.
Gazetenin o noktaya gelmesinde bir katkım olmadı elbette.
O günün kadrosu gazeteyi gerçekten parmak ısırtacak bir ürün haline getirmişti.
Fakat gururla söyleyebilirim ki, gazetenin dönüşüm sürecinde çok çabam, emeğim oldu.
Yaklaşık 18 yıldır (kısa aralıklar hariç) bu gazetede görev yapıyorum.İki çocuğumun yanında üçüncü bir evlat gibi bana. İçinde bulunduğu sıkıntılar, sahiplik durumunun karmaşaya düşmesi, yazarlarının gitmesi gibi durumlar da dahil hemen her şeyi yaşadım bu çatı altında.
Gün oldu en tepeye çıktım, gün oldu bir kenara çekildim ama bir şey değişmedi SABAH'a olan sevgimde.
Çünkü bu gazete Türkiye'de çoksesliliğin, liberal demokrasinin, hukuka saygının, rekabetin, farklı renk ve seslerin bir arada yaşama hakkını en kutsal ilke kabul etmenin manifestosudur.
Bizler gelip geçici nöbetçileriz, bu gazetenin gerçek sahipleri sizsiniz.Bu sahipliği en sıkıntılı günlerinde, "Battı, bitti" denilen günlerde gösterdiniz. Bu gazete aslında Türkiye'nin kısa demokrasi tarihidir.
Yanlışları olmamış mıdır?
Elbette olmuştur.
Ama terazinin kefesini iyi tarttığınızda SABAH'ın artıları fazladır.
Türkiye'nin Batı'ya dönük yüzü SABAH'tır.
İnsanları etnik kökenine göre ayırt etmeden, inancından dolayı aşağılamadan yola çıkan SABAH'ın bu ilkeleri yaşadığı sıkıntılar nedeniyle değişmez.
Gücü, yetkisi ne olursa olsun kimse bu temel ilkeyle oynayamaz.
Şimdi yeniden bir çalkantılı döneme girdik.
"Alavere, dalavere Kürt Mehmet nöbete" misali yeniden bir görev almamız zorunlu hale geldi. Yolumuz uzun ve sıkıntılı.
Bu yolculukta tek güvencemiz siz okurlarımızsınız.
SABAH'ın ilkeleri ve temel direkleri bellidir.
Bu ilkeler ve direkler sağlam ve de güçlüdür.
Biz ne yazsak boştur.
Verdiğimiz boş bir senettir.
İçini nasıl doldurduğumuza göre siz okurlar ve tarih hakkımızda son kararı verecektir.
Asıl olan bu mücadeleden arkadaşlarımızı ve kendimizi mahcup etmeden yüzümüzün akıyla çıkmamızdır.
Bu yoldaki temel ilkemiz de zaten bellidir:
İyi insanlar iyi gazete yapar.
Yayın tarihi: 22 Nisan 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/22//haber,C4BFE5DC792C4D4A8E4F18A1DE900850.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.