Durum bu...
Ama o da ne? Anlı şanlı kimi hocaların, bazı emekli hâkim ve yargıçların gözünü 367 bürümüş. Hukuku eğip bükerek değil, hunharca kırarak "ille de 367" diyorlar.
Peki böyle bir şey olabilir mi? Yani 27 Nisan Cuma günü yapılacak ilk turda, toplantıya 367'den daha az milletvekili katılırsa...
CHP de bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürürse... Anayasa Mahkemesi, "Evet 367 gereklidir" diyebilir mi?
Bilemem.
Ancak bildiğim iki şey var: 1) Cumhurbaşkanı
Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin
45'inci kuruluş yıldönümü nedeniyle Başkan
Tülay Tuğcu'ya gönderdiği mesajda "
Anayasa Mahkemesi, yasama ve yürütme organlarının oluşturduğu iktidar gücü karşısında denge rolü üstlenmektedir " diyor.
"
Denge rolü"
hukuki değil
siyasi bir kavramdır. Sadece Anayasa Mahkemesi'nin değil, hiçbir mahkemenin "denge rolü" yoktur. Mahkeme bir vakayı "teknik" açıdan inceleyip karara bağlar.
Aynı hakemler gibi: Bir mahkemenin "denge rolü" üstlenmesi, bir hakemin
3 gol yiyen takım lehine
havadan penaltılar vererek, skoru eşitlemesine benzer.
Sezer satır arasında, "AKP çok güçleniyor, Anayasa Mahkemesi olarak buna izin vermeyin" demekte.
2) Şimdiki Anayasa Mahkemesi'nin üyelerini tenzih ederim ama bu kurumun 45 yıllık mazisinde az da olsa kara sayfalar maalesef vardır.
Bakın Anayasa uzmanı, Doç.
Zühtü Arslan ne diyor: "
12 Eylül 1980 darbesinden sonra, ortada fiilen bir anayasa olmamasına rağmen, bu mahkeme çalışmalarına devam etmiştir.
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından, kurulduktan hemen sonra,
Yüksek Adalet Divanı'nın kararlarını ve
27 Mayıs'ı eleştirmeyi yasaklayan kanunun Anayasa'ya uygun olduğunu ilan etmiştir."
Tarihimizdeki bu olumsuz örnekleri hatırlayınca... Ayrıca mevcut Cumhurbaşkanı da giderayak
'teşvik' edici sözler sarf edince... İnsan bir yandan '
Yok canım mümkün değil' diyor, öte yandan da tedirgin oluyor.
Yayın tarihi: 26 Nisan 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/26//akoz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.