Hikâyesini bil de as!
Pişti'nin bir bölümünde, ülkenin gelmiş geçmiş en güzel ve en zevksiz kadını Hülya Avşar'ın boynunda bir kolye vardı; at nalı şeklinde. Daha doğrusu nalı attan çıkarıp, altın suyuna batırdıktan sonra direkt boynuna asmış demek daha doğru olurdu. Kocaman, çirkin, sevimsiz bir takıydı. Oysa at nalının uğuruna ben de inanırım. Ama böyle de kullanılmazdı hani. Gerçeğini en fazla duvarına asarsın. Boynuna değil, değil mi? Takı olarak kullanılanlar, nalın minyatür halleridir ki, bu objeyi şans getirmesi için kullanmak, çok çok eski bir gelenektir. Peki nerden çıkmıştır bu gelenek? İşe benim gibi nal meraklısına, hikayesi: 10. yüzyılda yaşamış bir başpiskopos olayın kahramanı. Adı St. Dunstan. Anasından başpiskopos olarak doğmadığı için öncesinde, yani isminin önüne St. eklenmeden önce, bir mesleği varmış tabii: Nalbantlık. Bir gün dükkanına şeytan, kılık değiştirerek gelmiş. Ve at ayağı şeklindeki ayaklarına nal takılmasını istemiş. Dunstan şeytanı hemen tanımış ve ayaklarına nal takabilmesi için onu duvara zincirlerle bağlaması gerektiğini söylemiş. Şeytanı çok sıkı bir şekilde duvara bağlayan nalbant, nalın çivilerini o kadar acı ve ızdırap verecek şekilde çakmış ki, sonunda şeytan aman dilemek zorunda kalmış. Nalbant da şeytana, bir daha Allah'a inanan hiçbir insanın evine girmeyeceğine dair söz verirse kendisini serbest bırakacağını söylemiş. Fakat şeytan doğal olarak, "Peki, o insanları nasıl ayırt edeceğim?" diye sormuş. Nalbant bir süre düşünmüş, elindeki nalı havaya kaldırmış ve "İşte işaret bu olacak," demiş. "Bunu kapısının üstünde gördüğün hiçbir eve girmeyeceksin". İşte o günden sonra da at nalı, kötülükleri uzak tutmak amacıyla, evlerin baş süsü olmuş. Fakat at nalı kapıya öyle gelişigüzel asılmazmış, aklınızda olsun. Kapının tam üzerinde ve uçları yukarı bakacak şekilde olmalıymış ki, iyi şans uçlarından aşağı süzülüp gitmesin. HHH Ben tüm bunları öğrenince, gazetedeki odamın duvarını süsleyen at nalının pozisyonunun yanlış olduğunu da öğrenmiş bulundum. Baksanıza uçları yukarı bakacakmış. Benim nalınkiler yeri gösteriyor. Tevekkeli astığımdan beri şansımda herhangi bir ekstra ferahlama olmadı. Dur hemen düzelteyim şunu!
|